Camiler, sırf Allah rızası için yaptırılmalıdır.

Allah rızası için, kendisine sadaka-i cariye olsun diye cami yaptırıyor. Ne güzel...

Ehl-i Sünnetin kesin kuralı: Maddî menfaat için din ilimleri öğrenilmez.

Ulema ikiye ayrılır: (1) İhlâslı râsih ulema... (2) Ulema-i su (kötü âlimler)... Bu ikinciler, din ilimlerini dünya menfaatine, makama mevkie alet ederler ve mezmumdurlar.

Abdülkadir Geylanî , Ahmed er-Rufaî , İmam Gazalî , İmam Rabbanî , Halid-i Bağdadî , Şeyh Şamil ve benzerleri din ilimlerinden ve din hizmetlerinden para kazanmamışlar, dünyalık elde etmemişler, zengin olmamışlardır.

Fıkhın babası İmam-ı Â zam Ebu Hanife hazretleri kumaş ticareti yapardı ama ilmini ticarete alet etmezdi.

İslama Kur`ana, hizmet edebilmek için mutlaka muhlis (ihlâslı) olmak gerekir. Bu dine gönülden bağlı olmayıp, işkembeden bağlı olanlar hizmet etmezler, hedm ederler (yıkarlar).

Şeriatta da, Tarikatta da ihlâs, olmazsa olmaz temel şarttır.

Hadî s-i kudsî : 'İhlas Benim sırlarımdan bir sırdır. Sevdiğim kulumun kalbine koyarım.'

Ben ihlâslıyım, ben çok ihlâslıyım deyip duranların ihlâsından şüphe etmek gerekir.

Bütün Müslüman gençlere ihlâs dersleri verilmelidir. İhyâu Ulumi`d-Din kitabının ihlâs bölümü ders kitabı olarak okutulabilir.

İhlâsa aykırı niyetleri ve amelleri olanlarda münafıklık alametleri vardır.

İslamî hizmetler ve vazifeler sadece ve sadece ihlâslı ve ehliyetli kimselere verilmelidir. Aksi takdirde din dünyaya, ticarete, geçime, zenginleşmeye, benliğe, ikbale alet edilir ve Ü mmet çöker.

Gıybet büyük ve çok çirkin bir günahtır

İslam bütün mü`minleri ve Müslümanları tek bir Ü mmet olarak görüyor. Ü mmet birliğini parçalamak büyük günah ve suçtur. Her Müslümanda Ü mmet şuuru bulunmalıdır. Ü mmet şuuruna sahip olmayan Müslüman iyi, sâlih, medenî bir Müslüman değildir.

O cami helası ibriği zihniyetli cahil, bedevî ve kaba adam doğru dürüst islamî hizmet edemez.

Dinin ve tasavvufun içini boşaltan boş herifler...

Dini tencerede kaynatıp yemek yapıp yiyenler...

İslamın beş temel şartından biri zekâttır. Zekât, Kur`ana Sünnete Şeriata fıkha uygun bir şekilde dosdoğru verilse, şu ülkede bir tek fakir, miskin, sefil, aç, sürünen Müslüman kalmaz.

Lüks telefonu olan kimseye zekât verilmez.

Çocuklarına doğru ilmihal bilgilerini öğretmeyen veya öğrettirmeyen anne babalar, veliler onlara büyük hainlik ediyor.

Sen bu fitnevizyon cihazının sana ve ailene ne büyük kötülük ettiğini, ne günahlar kazandırdığını bilseydin, onu pencereden sokağa atardın.

Gıybet büyük ve çok çirkin bir günahtır. Gıybet edene, kardeşim gıybet etme denilince, ben gıybet etmiyorum ki, bu ettiğim sözler gıybet değildir diyen kimse küfre düşer.

Okullarda bu dersler okutulmalı

Okullarda niçin şu dersler, konular okutulup öğretilmiyor?

* GÖRGÜ dersleri... İnsanı medenî , vasıflı, ruhen asil yapan görgüdür. Bir kimsenin ne mal olduğu görgüsünden veya görgüsüzlüğünden anlaşılır.

* Japonya`da küçük çocuklar okula başlayınca ilk üçsene görgü, ahlak öğreniyormuş. Bizde böyle bir şey niçin yok?

* AHLAK dersleri... Çocuklarımıza, gençlerimize ahlak ve karakter kültürü verebiliyor muyuz?

* HİKMET (Bilgelik) dersleri...

* Az da olsa mimarlık, dekorasyon, şehircilik, peyzaj dersleri.

* Giyim kuşam dersleri...

* Yeme içme, sağlığını koruma dersleri...

* İsraftan kaçınma, kanaat, dengeli yaşama dersleri...

* Doğru ve iyi düşünme, mantık dersleri...

* Çok önemli: Vatanseverlik dersleri...

* Benliği ile mücadele etme dersleri.

Beden eğitimi dersi önemli ve zaruri de bu saydıklarım değil mi?