Tarihin çok bilinmeyen gerçekleri arasında yer alan en şaşırtıcı hadiselerden hayvanların idam edilmesinden bahsedeceğim. Dalga geçtiğimi zannedeceksiniz 'Hadi oradan sen de, öyle şey olur mu?' diyeceksiniz. Lakin bu hadise tarihi kitaplarda geçiyor.

Avrupa`da Orta Çağlar`da hayvanlar muhakeme ve halk önünde idam edildi. Kuşlar, kurtlar, böcekler, büyücü oldukları ve kiliseye başkaldırdıkları iddia edilerek ruhban mahkemelerinde muhakeme edildikten sonra kiliseden kovuldu, işkence yapıldı ve öldürüldüler. Bu tür mahkemelerin sonuncusu 1740`da idi. Bir Fransız hakimi, bir ineğin büyü yaptığına hükmederek, boynundan asılmasına hükmetti. 1789 yılında Fransa`da mutlak monarşi yıkılıp yerine cumhuriyet gelmesinden 3 yıl sonra Fransa`da sahip siz bir papağan yaşasın kral diye bağırması sonucu halk papağanı yakalar. Mahkemeye çıkarılır, devrimi öven slogan ezberletilmesine karar verilir. Hayvan ezberlediği için idamdan kurtulur.

Falaise şehrindeki bir hakim, 1386`da, küçük bir kızı öldüren bir domuzun bacakları parça parça kırıldıktan sonra asılmasını emretti. Sırtına, ölen küçük çocuğun ceketi konan domuz, ancak birinci sınıf bir suçluya yapılacak tarzda kasabanın meydanına süründürülerek getirildi. Kayıtlarda, domuzun asılması masrafının 6 sous ve bir çift eldiven olduğu yazılı. Eldiven? Celladım, hayvanı ellerle öldürmesi için!

Çevresindeki insanlara, mahsule, topluma veya diğer canlılara zarar verdiği düşünülen veya iddia edilen hayvanlar özel bir mahkeme tarafından ciddi bir şekilde yargılanıyordu. Yargılama genellikle kiliselerde papazlar ya da laik mahkemeler tarafından yapılıyor, şahitler mutlaka dinleniyor, halktan toplanan vergilerle alanında uzmanlaşmış avukatlar tutularak suçlanan hayvanın savunmasının yapılması sağlanıyor ve hayvanın suçu sabit görülürse genellikle idam ile cezalandırılıyordu. İdam tıpkı o dönem insanlara da uygulanan asma, yakma ya da başını kesme gibi şekillerde gerçekleştirilirken bazen de toplumdan uzaklaştırmak için şehrin dışına sürgün ya da hapis gibi cezalar bile verilebiliyordu. İdam edilen bir domuzun önce yüzüne insan maskesi takılıp üzerine ceket giydirildikten sonra suçunun kendisine okunması ile infazın gerçekleştirildiğini yazıyor bir kaynakta.

Avukatlar genellikle savunmalarında bu canlılara tanrı tarafından bahşedilen yaratılış özellikleri sebebiyle kasıtlı suçişlemediklerini vurgulayıp affedilmeleri yönünde talepte bulunuyorlardı. Bunun sonucunda da, nadiren bile olsa suçsuz bulunan bazı hayvanlar idam cezasından muaf tutulabiliyordu. 1750 yılında tecavüze uğrayan bir eşeğin tecavüzcü ile birlikte idam için yargılandığı ilginçbir örnekte eşeğin geçmişteki masum davranışlarını göz önüne alıp bu eylemi kendi rızası ile gerçekleştirmediğine karar kılan hakim sadece tecavüzcünün idamına karar verirken bir başka ilginçvakada mahkeme tarafından kibar bir dille yazılı olarak yaşadıkları evleri terk etmelerine yönelik uyarılan farelerden bahsediliyor.

Tarihi kaynaklarda 200`ün üzerinde idam cezasına uğramış hayvan örneğine rastlamak mümkün. Hatta yukarıda sayılanlar dışında ABD`de 1800`lerin sonlarında idam edilen hayvanlar arasında 100 tonluk özel bir darağacında asılan 5 ton ağırlığında Mary adlı bir fil de bulunuyor. ABD`de 1900`lerin başlarında elektrik verilerek acımasızca idam edilişi Edison`ın film şirketi tarafından belgesel olarak kayıt altına alınan Topsy adlı filin öyküsü.

Topsy aslında ilk idam edilen fil değil. Dün de belirttiğim gibi yine ABD`de Mary adında bir fil özel bir darağacına asılarak, İngiltere`de ise Chune adında bir başka fil kendisine sıkılan 152 mermiye direnince mızrak ve kılıçdarbelerine maruz kalarak öldürülmüştü. Topsy`nin idamını diğerlerinden ayıran özellik ise elektrik verilerek öldürülen tek hayvan olmasının yanı sıra ilk kez kayıt altına alınan idam cezası olmasıdır.

1875 yılında Güney Asya`da dünyaya gelip sirk gösterilerinde kullanılmak üzere gizlice ABD`ye getirilen Topsy o dönem ülkede doğan ilk fil olarak tanıtılıyordu. Diğer sirk hayvanları gibi zorlu ve eziyet dolu bir ortamda eğitilen Topsy bu süreçte agresifleşerek üçyıl içerisinde biri izleyici, biri güvenlikçi diğeri de kendisine eziyet eden sarhoş eğiticisi olmak üzere toplam üçkişiyi öldürünce New York`ta çalıştığı sirkten uzaklaştırılmasına karar verilir.

Topsy`nin agresif davranışları yüzünden hiçbir hayvanat bahçesi onu almayı kabul etmeyince sirk sahibi mecburen onu ötenazi ile infaz etmeye karar verdiğini duyurur. Hayvan sever kişi ve kuruluşların da devreye girmesiyle en az acı çektirecek ölüm şekli olarak son zamanlarda insanlar için de uygulanmaya başlayan elektrikli sandalye sisteminin kullanılmasına karar verilir. İdamı izlemeye gelen 1500 civarında izleyici ve 100 fotoğrafçı ile kameraların huzurunda özel elektrikli platforma çıkarılmaya zorlanan Topsy ikna edilemeyince mekanizma onun yanına taşındıktan sonra sersemletmek için önce zehirli havuçlar yemeye zorlanır. Daha sonra, ayaklarına bağlanan elektrotlara verilen 6600 Volt elektrikle 10 saniye içinde yere yığılan Topsy`nin öldüğünden emin olmak için en az 10 dakika daha elektrik verilmeye devam edilir. Bunun sonucunda da ayakları alev alan zavallı hayvan acı içinde hayatını kaybeder.

https://www.youtube.com/watch?v=-k4SEJkF61g