Türkiye, 2017 yılını kapsayan İnsani Gelişme Endeksi'nde (İGE) 0,791'lik değerle 189 ülke arasında 64'üncü oldu ve bu değerle "yüksek insani gelişme" kategorisinde yer aldı. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından 2017 yılı verileri baz alınarak hazırlanan İGE, Eşitsizliğe Uyarlanmış İnsani Gelişme Endeksi, Cinsiyete Dayalı Gelişme Endeksi ile Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi'ni içeren "İnsani Gelişme Endeksleri ve Göstergeleri: 2018 İstatistiksel Güncelleme" raporu yayımlandı. Dünyada en çok bilinen kalkınma endekslerinden biri olan rapora göre, İGE'de ilk sırayı 0,953'lük değerle Norveç aldı. 

 27 yılda yüzde 36,6'lık artış 

Geçen yıl Türkiye'nin endeks değeri, yüksek insani gelişme kategorisindeki ülkelerle Avrupa ve Orta Asya ülkelerinin insani gelişme değerlerinin ortalamasının üzerinde gerçekleşti. Bu dönemde, yüksek insani gelişme kategorisindeki ülkelerin ortalama endeks değeri 0,757, Avrupa ve Orta Asya ülkelerinin ortalama endeks değeri ise 0,771 olarak hesaplandı. İnsani gelişmedeki ilerlemenin ölçütü olan İGE'de Türkiye, son 27 yılda önemli bir gelişim gösterdi. Türkiye'nin 1990'da 0,579 olarak hesaplanan İGE değeri, geçen yıl 0,791'e çıkarak toplamda yüzde 36,6'lık artış gösterdi. Türkiye'de 1990-2017 arasında beklenen yaşam süresi 11,7 yıl, ortalama öğrenim süresi 3,5 yıl ve beklenen öğrenim süresi 6,3 yıl arttı. 

Kadınların işgücü piyasasına katılım oranı yüzde 32,4

Raporda, üreme sağlığı, kadının güçlendirilmesi ve ekonomik faaliyetler alanlarında cinsiyete dayalı eşitsizliklere ilişkin bulguların yer aldığı Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi de açıklandı. Kadın ve erkek kazanımları arasındaki eşitsizliklerin insani gelişmede yarattığı kaybı ortaya koyan endekse göre, Türkiye 2017'de 0,317'lik değerle 160 ülke arasında 69'uncu sırada yer aldı.

Kadın milletvekili oranı yüzde 14,6 

Yetişkin kadınlarda en az orta öğrenim görmüş olanların oranı yüzde 44,05 olarak hesaplanırken, erkeklerde bu oran yüzde 66 olarak kaydedildi. Kadınların iş gücü piyasasına katılımı ise yüzde 32,4 olurken, bu oran erkeklerde yüzde 71,9 seviyesinde gerçekleşti. Her 100 bin canlı doğumda 16 kadın hayatını kaybederken, ergenler arasındaki doğurganlık oranı 15-19 yaşları arasındaki her bin kadında 25,8 oldu.