Sergide, başta Arez usta olmak üzere bakıra ruh katan ustalarının ellerinde asırlar önce şekillenmiş, her birinin farklı hikayesi olan sofra ve yemek ekipmanları yer alıyor. Serginin açılışında konuşan Gülay Kayacan, bakırın çocukluk tutkusu oluğunu belirterek, insan hayatındaki önemini anlatmak ve hatırlatmak amacıyla bu sergiyi açtığını söyledi. Kayacan, bakırın insanların gündelik yaşamında kullanımı bakımından 5 bin yıllık bir tarihi olduğuna dikkati çekerek, 'Günümüzde ne yazık ki endüstriyel ürünlere teslim olmuş durumda. Bakır hem sağlıktır hem de lezzettir. Bakırın sağlığa olan faydaları, vücudun doğru büyümesini, demirin etkin bir şekilde kullanılmasını, uygun enzimatik reaksiyonların yanı sıra bağ dokularının, saçların ve gözlerin sağlıklı olmasını içerir.' dedi. Sergide çok nadide parçaların yer aldığından bahseden Gülay Kayacan, 'Tamamı mutfak ürünlerinden oluşan 63 parça sergimizde yer alıyor. Osmanlı döneminden kalma mutfak ürünleri, büyük ustaların işlemeleri, süslemeleri gibi pek çok değerli parçayı göreceksiniz.' diye konuştu. Kayacan'ın 7 yaşından beri topladığı 10 binden fazla eserinin bulduğu koleksiyonun bir bölümü, 9 Nisan'a kadar İstanbul Lale Vakfında ziyaret edilebilecek. İTTİFAK AA