Oruç tutmanın insan vücudu üzerindeki olumlu etkileri, bilim insanları tarafından da desteklenen bir gerçek olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak, sahur sürecinde bölünen uyku düzeni ve kafeinin eksikliği, gün içerisinde uyku ihtiyacını artırabilir. Bu durumu dengelemek adına uzmanlar, özellikle 12:00 ve 13:00 saatleri arasında kısa süreli bir şekerleme yapılmasını öneriyor.
Çalışma Hayatında Oruç ve Uyku Düzeni
Erken saatlerde uyanmak ve uzun süre aç kalmak, özellikle masa başı çalışanlar için zorlayıcı olabilir. Kan şekerindeki düşüş ve enerji depolarının kullanılması, gün içinde uyku hissini tetikleyebilir. Uzmanlar, bu durumun gün boyu devam etmesi yerine, bir saatlik öğle uykusunun, kişinin tüm günü daha verimli geçirmesine olanak tanıyacağını belirtiyor.
Oruçluyken Öğle Uykusunun Faydaları
Vücudun dinlenmesi ve yenilenmesi için kısa süreli bir uyku yeterli olabilir. Öğle uykusu, günün geri kalan kısmını daha enerjik ve verimli geçirmek için önemli bir faktördür. Kronik hastalıkları olan ve oruç tutabilen bireylerin, bu uykuyu özellikle dikkate almaları gerektiği vurgulanıyor. Ancak, uzmanlar bir saatten fazla uykunun vücut dengesini bozabileceği konusunda uyarıyor.
Sahur ve İftar Arasında Uyku Düzeni
Öğle uykusu, sahurda daha dinç kalabilmek için de önemlidir. Vücut, gün içinde aldığı bu kısa dinlenme sayesinde, iftar saatine kadar daha az yorgunluk hisseder. Ayrıca, hareketin arttığı durumlarda hissedilen açlık ve susuzluk duygularını da azaltabilir. Uyku için ideal koşulların sağlanması, iftar sonrası alınacak besinlerin daha iyi sindirilmesine katkıda bulunur.
