Ü lkemiz 'Share together/Birlikte paylaşalım' sloganıyla yola çıktığı Euro 2024`e ev sahipliği yapmak için Almanya ile girdiği mücadeleyi kaybetti. Böylece 2008, 2012, 2016`nın ardından bir uluslararası futbol organizasyonu adaylığından daha yenilgiyle ayrılmış olduk. UEFA`ya üye ülke delegelerinin 12-4 Almanya`yı tercih etmesinin ardından kararı Türkiye`ye yapılan haksızlık olarak yorumlayan spor kamuoyunda UEFA`yı eleştiren benzer yorumlar okuduk. Kararı siyasi bulanlardan, Almanya lobisinin gücüne yenildiğimizi savunanlara, Türk ve Müslüman düşmanlığına kadar çok çeşitli gerekçeye bağladık kaybı. Konuya gerçekçi bakabilen uzmanlara göre Almanya`nın kazanması beklenen sonuçtu. Öte yandan ne yapsak da bize vermez diye suçladığımız UEFA, Şampiyonlar Ligi ve UEFA Finali`ni ülkemize vermekte sakınca görmemişti. Gözden kaçırdığımız temel nokta futbol artık sadece bir oyun olmadığı gerçeği. Futbol dünya genelinde 3 milyar alıcısı olan ve yaklaşık yıllık cirosu 500 milyar doları bulan dev global sanayi artık. Bu durumda futbolun Avrupa patronu UEFA`nin bir holding mantığıyla olaylara finansal bakacağını kabul etmemiz gerek. UEFA ve FİFA`nın uluslararası futbol organizasyonlarından en önemli beklentisi kar elde etmektir. UEFA kulüpler düzeyinde dünyanın en büyük organizasyonu kabul edilen Şampiyonlar Ligi`ni markalaştırmış, reklam, sponsorluk ve yayın gelirlerinden büyük gelirler elde etmekte ve bunun bir kısmını da katılımcı kulüplerle paylaşmaktadır. Bu sene UEFA Şampiyonlar Ligi`nde ülkemizi temsil eden Galatasaray`ın 35 milyon Euro civarında para kazanacağından yola çıkarsak bu rakamın büyüklüğünü anlayabiliriz. Avrupa Şampiyonası`na dönecek olursak UEFA`nın Almanya-Türkiye arasında Almanya`yı seçmesinin en önemli nedeni elde edeceği kazançtır. Almanya ile aramızdaki finansal farklara bakacak olursak Son yıllarda fazla sayıda stat yaptık ancak seyirci çekmeyi başaramadık. Almanya spor kültürünü oturtmuş, tesisleşmeyi büyük ölçüde tamamlamış durumda. Bizde seyirci ortalaması 10.000 civarındayken, Almanya`da 2. Ligde dahi statlar doluyor. Ayrıca Almanya`da stat ortalama seyirci kapasitesi 46.000, bizde ise 35.000. Tüm maçlara bakıldığında ise, Almanya toplam kapasiteyi 2.78 Milyon koltuğa çıkartabilirken, bizde bu kapasite 2.48 Milyon koltukla kalıyor. Bu durum, daha az bilet satışı ve geliri anlamına geliyor. Bir diğer aleyhte etken güçlü ekonomiye sahip olamamamız. Almanya gibi satın alma gücü yüksek futbol ülkelerinde maçve seyirci başına kar, bizim gibi ülkelerle kıyaslandığında neredeyse 5 katına ulaşıyor. Bu farkı sadece gelecek turistlerle kapatmamız mümkün değil. Bir diğer dezavantajlı durum biletlerin Euro üzerinden satılacak olması. Euro/TL bazında baktığımızda biletlerin yerli seyirciler tarafından büyük oranda satın almasını beklemek gerçekçi olmayacaktır. Türkiye adına teselli olarak alacağımız bir konuda bu tür organizasyonlarda düzenleyen ülke kazanamıyor. Fransa 2016`nın Fransa`ya maliyeti 2.45 milyar Euro olurken, organizasyon sonu UEFA payını aldıktan sonra elde ettiği gelir 1.6 milyar Euro oldu. Şayet düzenleyebilseydik 1/2 milyar Euro civarı zarar etmemiz yüksek olasılıktı. İçinde bulunduğumuz ekonomik koşullar göz önüne alındığında kaybetmemiz bir yerde hayırlı oldu diyebiliriz.
Dünyanın en fazla Türk taraftara sahip takımı
Ü çbüyük takım taraftarı birçok konuda rekabet eder ve takımının üstün olduğunu iddia eder. Bunlardan en önemlisi hangi takımın daha fazla taraftara sahip olduğudur. Bu konuda net bir araştırma yapılmamakla birlikte 25 milyon rakamını sıkça duyarız. Bu miktar kimine göre GS, kimine göre FB taraftar sayısıdır. Beşiktaş iki rakibinin taraftar sayısını gerçekçi bulmaz ve siyah beyazlı renklere gönül veren 20 milyon taraftara sahip olmakla gurur duyar. Futbolun bu tatlı atışmasında kimin önde olduğunu bilemeyiz ama dünyada en fazla taraftara sahip Türk takımının kim olduğunu biliyoruz. İran ın Güney Azerbaycan bölgesinde yer alan Tebriz şehrinin futbol takımı Tractor Sazi, 35 milyonluk taraftar topluluğu ile dünyanın en fazla Türk taraftarına sahip futbol takımı olma özelliğine sahip. İran`da yaşayan Azerbaycan Türklerinin milli şuurla desteklediği Tebriz ekibi Türkler için bir takımdan çok daha fazlası. 1970 yılında kurulan takımın İran Ligi`nde hiçşampiyonluğu yok. Ancak maçlarını oynadığı İmam Yadigar Stadı her maç80.000 taraftara ev sahipliği yapıyor. Önemli maçlarda bir o kadar taraftar stadyum dışından takımlarını destekliyor. Kızılkurtlar lakaplı Tractor Sazi taraftarı maçlarda sık sık Türkiye ve Azerbaycan`a gönderme yapmayı ihmal etmiyor. 'Ne mutlu Türküm diyene', 'Tebriz, Bakü, Ankara. Biz hara, Farslar hara 'her maçta duyulan tezahüratlardan bazıları. Siyasi slogan da atmayı ihmal etmeyen Tractor taraftarları zaman zaman Güney Azerbaycan ın özgürlüğü için tribünlerden çağrıda bulunuyor. Geçtiğimiz sezon Ertuğrul Sağlam`ın çalıştırdığı Tractor Sazi takımını bu sene Beşiktaş taraftarının yakından tanıdığı Gallerli John Benjamin Toshack çalıştırıyor. Ligde oynadığı son maçı 6-0 kazanan Sazi 8 maçta topladığı 13 puanla liderin 5 puan gerisinde altıncı sırada yer alıyor. Sezon başında takıma katılan İrlandalı Anthony Stokes attığı 6 golle takımın golcüsü durumunda.
O sene bu sene mi?
Geçen sezon Şampiyonlar Ligi`nde final oynayan, bu yıl da İngiltere Premier Lig`ine başarılı giriş yapan Kırmızılar, ilk 7 haftada 6 galibiyet, 1 beraberlikle 19 puan ve averajla namağlup 2. Sırada. Son 2 sezonda teknik direktör Jürgen Klopp yönetiminde ortaya koyduğu futbolla ligin favorisi durumuna gelen Liverpool 28 yıllık şampiyonluk özlemine bu sene nokta koymayı hedefliyor. En son 1990 yılında İngiltere Ligi Şampiyonluğunu kazanan ve You will never walk alone (Asla yalnız yürümeyeceksin) sloganı ile özdeşleşen ada futbolunun efsanesi Liverpool`un yaşı 50 civarındaki futbolseverlerde yeri ayrıdır. 1970 ve 80`li yıllara damga vuran İngiliz ekibi 11 Lig ve 7 Avrupa Kupası zaferi ile kırılması zor bir rekorun sahibi durumunda. Ancak 90`lı yıllarla beraber düşüşe geçen kırmızılar önce M.United ardından M.City ve Chelsea`nin gölgesinde kalarak, şampiyonluklardan uzak bir performans sergiledi. Şampiyonluktan uzak geçen geçen son sene olması sloganıyla sezona başlayan Liverpool az ama etkili transferlerle kadrosunu güçlendirdi. Geçtiğimiz sezon final oynayan kadronun en önemli eksiği kaleci sorununu Roma`dan dünyanın en iyi kalecileri arasında gösterilen Allison u 70 milyon Euro karşılığında transfer ederek gideren ada ekibi bir diğer nokta transferi forvet üçlüsü Salah, Firmino, Mane`nin yanına Xherdan Shaqiri`yi alarak yaptı. Avrupa nın en iyi forvet rotasyonları arasında gösterilen üçlüye bu sezon en az onlar kadar kıymetli Shagiri`nin katılımıyla ofansif gücü katlanan Liverpool, ligde oynadığı yedi maçta 15 gol atarak bu sene de bol gollü maçlar izleteceğinin sinyalini verdi. Liverpool un şampiyonluktaki en büyük rakibi geçen sezon rekor kırarak şampiyon olan Manchester City. Guardiola nın ekibi tıpkı Liverpool gibi sezona iyi başladı ve 19 puan ve averajla lider. Liverpool`u avantajlı kılan şampiyonluk adayı Tottenham ve Chelsea deplasmanlarından 4 puanla çıkması. Lig uzun bir maraton, geride oynanacak 31 maçvar. Şampiyonluk sözü etmek için çok erken ama Klopp-Liverpool birlikteliği Anfield Road`da bahar havası estiriyor. Kim bilir belki Liverpool için o sene bu sene olur.
Dövmeli reklama NBA den veto
NBA bütün dünyada geniş kitleler tarafından takip edilen bir organizasyon olduğu için forma giyen basketbolcular yıllık maaşların yanında reklam, sponsorluk ve imaj haklarından da önemli gelir elde eder. Cleveland Cavaliers tan yılda 15 milyon dolar maaş alan JR Smith, ilginçbir yöntemle kazancına kazançkatmak istedi ama Smith`in çabası NBA yönetiminden onay alamadı. Bu yaz baldırına bir Supreme adlı giyim markasının adını yazdıran basketbolcu NBA yönetimi tarafından uyarıldı ve sezon maçlarından dövmesini kapatması istendi. JR Smith, instagram hesabından NBA yönetimini Bugün, eğer dövmemi maçlar sırasında kapatmazsam ceza alacağım söylendi!! Lig ofisindeki insanlar gerçekten başka bir şey! diyerek sert dille eleştirdi. JR Smith`in bu kurnazca yöntemle reklam geliri elde etme para kazanma çabası ilk değil. Daha önce de 2013 te Iman Shumpert a Adidas, 2001 de Rasheed Wallace a bir şeker markasının dövmesi nedeniyle yasaklama gelmişti.
