Çünkü Yahudiler din ruhunu yitirmişlerdi. Bir kez daha. Hazreti Musa ya Dağ da verilen ve üstünde on emir yazılı bulunan levhayı adetâ unutmak istiyorlardı. Bin yıl önceki bu mucize, Allah ile kavim arasında bir sözleşme olmuştu. Bir kez daha. Toplumsal kokuşmanın önünü alacak temelleri içeriyordu. Yahudiler dönem dönem, vahiylerle gelen saflaşma imkânını küçümseyen bir tutum içerisinde olmuşlardı. Bunun tarihî bir arkaplanı da vardır: Onlar Bâbil, Sümer puta tapıcılık kaidelerine bir tarafından tutunmuşlardı. Birçok nebi, onları 'tek tanrı' inancına yeniden kavuşmaları için uyarmıştı. Beni İsrail nebilerinin çoğunun isimleri Ahd-i Atik yani Eski Ahit de bulunmaktadır.

Bu nebilerin tebliğ ve çilelerinde, değişmeyen öz şudur: Allah ın görevlendirdiği bu uyarıcılar, kavmi eski derin zamanlardan gelerek süren, insan eliyle yapılmış putlara tapınmaktan alıkoymak amacıyla, uyarmışlardır. Durmadan uyarmışlardır.

Allah hakkında gelen haberci ve uyarıcılar karşısında, Bâbil in panteonuna sık sık geri dönmek istiyordu kavim. Musevî ismi, Hazreti Musa nın koyduğu esaslara itaati ifade eder. Onlar, eski derin zamanların paganist inançlarından kurtulmayı sevinçle kabul etmiş olanlardır. Bugünkü günde dahi Yahudilikte Yehova mı Elohim mi tartışması devam etmektedir.

Yehova, Yahudilere Bâbil- Sümerli putatapıcılık inanışından intikal etmiş olan bir tanrının ismidir. Bütün oluş ve kâinatın en geniş ve derin anlamında yoktan var edicisi olan Allah ı ifade eden bir isim değildir. Tarih boyunca din âlimi hahamlar tarafından bir nevi tapınak saltanatının devamını sağlamak maksadıyla, değiştirilip duran ve nedense Kitâb-ı Mukaddes adı verilmiş kitaplarında Yehova geçtiği zaman vahiylere bir direniş manzarası demektir.

Buna karşılık Eloh, Elohe, Eloi ismi vardır. Bu ise Allah ı ifade eder. Hazreti İsa, bu ismi kullanır, kendisini cânı gönülden dinleyenlere biricik Allah ı zikreder, ruhlarını diriltme amacını güderdi.

Hazreti İsa nın öz gerçeği bu kadar sadedir. Bilgin, allâme derecesinde olup da, Yahudiliğin alttan alta devamını öngören kimi hahamlar bu sadelik, bu yalınlık karşısında gerçek bir âlim davranışı göstermediler.

İlâhî mesajı bir tehlike saydılar. Uhrevî özelliği giderilmiş olan Tapınak ın, dünyevî bir kurum haline gelmiş olan işleyişini korumak telâşına düşmüşlerdir. Kavmin, ticaretin sınırlarında zaafa düşmesi diyebileceğimiz bir vakıa söz konusudur altın ticaretini riba faiziyle birlikte yürüten din adamları vardı.

Bu kurum, Hıristiyanlıkta Kilise adı altında kurumlaşmıştır, diyebiliriz. Kilise 'babaları' papazların egemenliği, Hazreti İsa nın getirdiği öze uymaz.

25 Aralık Katolik hıristiyanlar için Hazreti İsa nın doğum günü idi, kutlamalar oldu. 24 Aralık akşamı doğduğu kesin değil, bir gün kabul edilmiş.

Kilise, teslis [üçleme] üzerine bir yeniden düşünmeye doğrusu yanaşmıyor. Papalık, marjinal konular üzerinde, çağın sorgulayıcı tavrını geçiştirmeye önem veriyor. M.S. 325 te İznik Konsülü nde afaroz edilen tevhidçilik, bir öz halinde İslâm da devam ediyor oysa.