Elektrik faturalarınızı düşürmek için çamaşır makinesi kullanımında bazı püf noktaları var. Bu püf noktaları sayesinde hem çamaşırlarınızı daha iyi temizleyebilir hem de elektrik tüketiminizi azaltabilirsiniz. İşte çamaşır makinesi ile elektrik tasarrufu yapmanın yolları...
Çamaşır Makinesine Bir Kaşık Karbonat Ekleyin
Çamaşır makinesinin elektrik tüketiminin büyük bir kısmı, suyu ısıtmak için harcanır. Bu nedenle, çamaşırlarınızı yüksek ısıda yıkamak, elektrik faturasını artırır. Ancak, çamaşır makinesinin içine bir kaşık karbonat eklemek, suyun ısınma süresini kısaltır ve çamaşırların daha düşük ısıda daha hızlı ve güzel temizlenmesini sağlar. Böylece, faturada 50-100 TL tasarruf edebilirsiniz.
Çamaşır Makinesini Tam Doldurun
Çamaşır makinesini tam doldurmadan çalıştırmak, hem su hem de elektrik israfına neden olur. Bu yüzden, çamaşırlarınızı renklere göre ayırarak biriktirin ve makineyi tam kapasiteyle çalıştırın. Böylece, makineyi daha az sayıda çalıştırmış olursunuz ve elektrik tüketiminizi azaltırsınız.
Çamaşır Makinesinin Sıkma Ayarını Düşürün
Çamaşır makinesinin sıkma ayarı, hem makinenin ömrünü hem de elektrik tüketimini etkiler. Çok yüksek sıkma ayarı, makinenin daha çok çalışmasına ve daha çok elektrik harcamasına neden olur. Ayrıca, makinenin daha çabuk eskimesine de yol açar. Bu nedenle, çamaşır makinesinin sıkma ayarını 600 devir gibi ideal bir seviyede tutun.
Enerji Tasarruflu Çamaşır Makinesi Alın
Eğer yeni bir çamaşır makinesi almayı düşünüyorsanız, mutlaka enerji tasarruflu modelleri tercih edin. Enerji tasarruflu çamaşır makineleri, normal çamaşır makinelerine göre daha az su ve elektrik tüketir. Ayrıca, çevreye de daha az zarar verir. Enerji tasarruflu çamaşır makinelerinin fiyatları, normal çamaşır makinelerine göre biraz daha yüksek olabilir, ancak uzun vadede size tasarruf sağlayacaktır.
Çamaşırlarınızı Düşük Isıda Yıkayın
Çamaşırlarınızı yıkarken, çok yüksek ısı kullanmanıza gerek yok. Günlük giysiler için 30 derece gibi ideal bir yıkama sıcaklığı yeterlidir. Böylece, hem çamaşırlarınızın rengini ve dokusunu korursunuz hem de elektrik tüketiminizi azaltırsınız. Eğer bulaşıcı bir hastalık ya da başka bir sorun yoksa, 50 ya da 60 derece gibi yüksek ısılar kullanmanıza gerek yoktur.
