Laik, dinsiz, sözde cumhuriyetçi bazı Fransızlar saçlarını başlarını yoluyor, neymiş, bu gidişle ileride ülkenin başına Müslüman bir başkan geçebilirmiş... Bu mösyöler madamlar, Fransa`nın başına bir Yahudi geçtiği zaman bunu çok tabiî karşılamışlar, kıllarını bile kıpırdatmamışlardı... Fransa hızla İslamlaşıyor. Pek yakında Müslüman bir zatın devlet başkanı olması pekâlâ mümkündür ve muhtemeldir. Yeter ki, erdemli, âdil, kâmil, firasetli, muktedir bir zat olsun.

***

Laiklik ile laikçilik birbirinden farklıdır. Laikçilik laiklikten eşeddir.

***

Yüzde yüz, tam, eksiksiz, kısıtsız din inançibadet teşkilatlanma eğitim hürriyeti Cumhuriyetin ve demokrasinin olmazsa olmaz temel şartıdır.

***

Din hürriyeti içinde din sömürüsü diye bir şey olamaz. Din sömürüsüne kesinlikle izin verilmez, sömürücüler yaşatılmaz.

***

Dünyanın en alçak, rezil, kepaze, namussuz, şerefsiz, haysiyetsiz insanları, dini imanı para ve ikbal olan din sömürücüleridir.

***

Müslümanların eşrafı (en şereflileri) muhlisenlillah (ihlâsla), hasbetenlillah (Allah rızasını kazanmak için garazsız ivazsız) İman İslam Kur`an Sünnet Şeriat Ü mmet hizmetleri yapan âlim ve fadıl, gerçek ve has hizmetkârlardır.

***

Yukarıdaki paragrafta tanıttığım o mübarek ve muazzez gerçek sâdık hizmetkarların başına bir sürü bela, çile, mihnet gelir. Resululullah, 'Belanın en şiddetlisi Peygamberlere gelir, sonra derece derece...' buyurmuşlardır.

***

Bu dünya sınav dünyasıdır. Çilesiz, zahmetsiz, belasız yan gelip yatarak bir eli balda bir eli yağda gel keyfim gel oh kekâh hizmet olmaz.

***

Allah`ın rızasını kazanmak, ödül almak istiyorsan, Rabbinin sana ihsan ettiği nimetleri paylaş. Buna infak denir. Bunu yapanlar Kur`an`da övülmektedir. Nimetleri sadece kendin yeme, muhtaçolanlara da yedir.

***

Bayramdan sonra fakirhaneyi teşrif edecek zata: Nefsinizi vestiyerde askıya asarsınız, salona öyle duhul buyurursunuz.

***

Adam olmak isteyen gençlere: Öyle yan gelip yatarak, armut piş ağzıma düş rehavetiyle adam olunmaz. Canınızı dişinize tırnağınıza takarak ilim, irfan, hikmet, faydalı kültür edinmeye çalışın. Öğrendiklerinizi hayata geçirin. Ustalık, mâhir bir ustanın yanında çıraklık yaparak öğrenilir.

***

Bendeniz iyi, faziletli, vasıflı bir Müslüman değilim. Keşke eli kalem tutan öyle birini bulsam da yerime geçirsem.

Gerçek bir şeyh

O muhterem zat icazetli gerçek bir şeyhtir. İlim, irfan, kültür, akl-ı selim, firaset, kiyaset sahibidir. Â bid, zahid, muhlis, müteverri, muttaqidir. Şeriattan kıl kadar ayrılmaz. Mükemmel ve mükemmil bir insandır. Çok yüksek bir ahlaka ve karaktere sahiptir. Resulullah efendimize (Salât ve selam olsun ona) biatlidir, ona itaat eder, onun Sünnetini hayata uygular. Bu zamanda onun vekili, varisi, halifesi olan nadir zatlardandır. Gerçekten davet, tebliğ ve irşad etmektedir. Din ve tasavvuf hizmetlerini kendi şahsî menfaatine, nüfuzuna asla alet etmez. Ü n, alkış peşinde koşmaz. O hâdimü`l-Millet`tir. Allah ondan razı olsun. Bu fakire ve hepimize dua buyursunlar.

***

BİR OKUYUCU MAİL`İ

Selamünaleyküm. Değerli büyüğüm, son 2-3 aydır köşe yazılarınızı büyük bir dikkat ve hevesle okumaktayım. Ben 35 yaşında ticaretle uğraşan bir takipçinizim. Yazılarınızdan oldukça ilham aldığımı, onların beni kendimi geliştirmek konusunda bayağı tetiklediğini ifade etmek isterim. E-mailinizi bulmakta zorlandım. Yazılarınızın altına e-mailinizi ilave ederseniz okuyucular sizinle irtibata geçebilir. Size teşekkür ederim. (Hasan ....)

CEVAP: Aleykümüsselam... Teşekkür ederim. E-mail veremiyorum. Çünkü geçmiş yıllarda çok hakaret edici mailler aldım. İslam terbiyesine yakışmayan küfürler, sövgüler. Hattâ sen müşriksin, sen kafirsin diyen bile çıktı. Yaşıma bile hürmet etmemişlerdi. Herkes tabiî böyle değil ama terbiyesizlerin, küfürbazların, saldırganların, dengesizlerin, öfkeden barut fıçısına dönmüşlerin, insafsızların şerlerinden kurtulmak için... Şunu da beyan edeyim ki, selam vererek, edeple yapılan tenkitleri okumaktan zevk alırım.

***

Bendeniz bir ilçede kaymakam olsam, şehrimin tertemiz olması için ayda bir gün, belediye başkanı ile anlaşarak ve onun da katılımıyla, elime süpürge ve faraş alarak bir caddede, bir meydanda temizlik yaparım. Bundan dolayı asla gocunmam, aksine iftihar ederim.

Japonya niçin tertemiz bir ülke? Çünkü orada hiçbir okulda temizlikçi, hademe, müstahdem yoktur. WC`leri dâhil olmak üzere okulları öğretmenler ve öğrenciler pırıl pırıl temizler.

Temizlik yapmak ayıp değildir. Şehrin pis olması ise başta sorumlular ve idareciler olmak üzere herkes için büyük bir ayıptır.

***

Müslüman valilerin ve kaymakamların akaid, fıkıh ve kıraat bilgileri imamlık yapmaya müsait olmalıdır. Bir şehirde zaman zaman vali ve kaymakam bey sabah namazında bir camide imamlık yapabilmelidir.

***

Bin öğrencisi olan bir lisede bir tek kötü, çürük, bozuk, hergele öğrenci olsa, bütün okul bozuk demektir. Bir çürük incir, bir çuval inciri mahv edermiş.

***

Esnaf, dükkân sahibi vatandaşlarımıza: Dükkânlarınızın önünde yaya kaldırımında, size ait olmayan saksılı bitkileri sulayınız. Onların kurumasına, ölmesine, acı çekmesine meydan vermeyiniz. Bana ne demeyiniz, biraz zahmet ediniz. Bu zahmetinizden dolayı ilahî rahmete nail olursunuz.