İlke Vakfı, Kültür-Sanat Eğitimi ve Politikaları konusunda bir çalışma yapmış. Raporu Lütfi Sunar, Osman Ü lker ve  Firdevs Bulut Kartal hazırlamış;

https://ilke.org.tr/images/yayin/gelecegin_turkiyesinde_kultur_politikalari/gelecegin_turkiyesi_kultur_politikalar_online.pdf

Biz de yorumlarımızla bu çalışmayı paylaşmak istiyoruz.

İlk olarak Genel Tespitler üzerinde duralım. Çünkü bir çalışmada tespitler doğru olmazsa, sonuca ulaşmak zorlaşmaktadır.

Rapordan:;

Genel olarak değerlendirildiğinde 6 tespit öne çıkmaktadır: 

'&bull Kültürle ilgili tartışmaların tarihine baktığımızda, onun kamusal alandan ziyade, siyasetin bir meselesi olarak ele alındığı görülür'. 

AY: Maalesef, bu anlayış kültür ve sanat da bir adım ileri gitmemize engel olmaktadır. Özellikle son dönemlerde Kültür Bakanlığı bağımsızken atanan Bakanlar saç-baş yoldurmuştur. Bir ara Bakanlığın dergisinin adının bir 'Milli Kültür', bir 'Ulusal Kültür' olması bunun bariz örneğidir. Güzel Sanatlar ve Müzik siyaset üstüdür. 

'&bull Türkiye`de kültürel aktiviteler ekonomik ve kültürel sermayesi yüksek kentli nüfusa hitap edecek şekilde sınırlı kalmaktadır. Bunun altında merkez ile çevre arasında, toplumsal sınıflar arasında ve gelir dağılımı bakımından bireyler arasında derin eşitsizliklerin olması yatmaktadır.'

AY: Bu konuda aynı fikirde değilim. Çünkü, ilgili STK`lar (vakıf ve Dernekler, Kültür-Müzik Evleri v.b.) çok yaygınlaşmıştır. Konservatuvar sayısı 48, GSF sayısı 85, Eğt.Fak. GSE Böl. 30, Anadolu GSL`ler ise 105 adettir.  Burada üzerinde durulması gereken bu kuruluşların bulundukları toplumla bütünleşip bütünleşmediği, topluma sanat ve kültürü sevdirecek etkinliler içinde bulunup bulunmadığıdır.

'&bull Türkiye`de yerel yönetimler muhatap odaklı bir yaklaşımdan ziyade kısa vadeli ve reklam değeri yüksek kültür faaliyetleri üretmektedir.'

AY: Gönülden katılıyoruz. Belediyeler özellikle yaz aylarında yaptıkları festival/etkinliklere, popüler isimlere yer vermekte, kendi illerinde bulunan müzik/sanat kurumlarına yer vermemektedir.

'&bull Kültür ve sanat da toplumsal kutuplaşmanın körüklendiği bir saha haline getirilmiştir'

AY: Çok doğru bir tespit. Özellikle son 10 yıldır, benim-senin sanatçım, benden-senden sanatçı v.b. toplumu çok rahatsız etmektedir.Bunun son  örneklerini Sezen Aksu`da ve daha önce Fazıl Say`da görmüştük. Siyasiler bu konularda dikkatli olmalı ve sanatçıların da partisi/lideri olmalıdırlar. Bu konular çok kırılgandır.. 

Devam edecek!...