İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin kuzeyinde Hamas'a ait askeri noktaları hedef alarak hava saldırıları düzenledi. Bu saldırılara Filistinlilerin gösterileri ve çatışmalar eşlik ederken diğer yandan da İsrail "Kefaret Günü" bayramını kutladı.

Hafta sonu İsrail ve Filistin’de neler yaşandı? İşte İttifakgazetesi.com okurları için derledi:

İSRAİL GAZZE'DE HAMAS'A AİT MEVZİYE HAVA SALDIRISI DÜZENLEDİ

İsrail ordusuna ait silahlı insansız hava aracı (SİHA), abluka altındaki Gazze Şeridi'nin kuzeyinde Hamas'a ait askeri bir noktayı bombaladı.

Gazze sınırı yakınında Filistinlilerin yaptığı gösterinin ardından İsrail'e ait SİHA, Gazze'nin kuzeyinde Hamas'a ait askeri bir noktaya hava saldırısı düzenledi.

İsrail ordusundan yapılan açıklamada, söz konusu saldırı doğrulandı.

Açıklamada, "İsrail ordusuna ait SİHA'nın, şiddetli ayaklanmaların yaşandığı yerin yakınlarında Hamas'a ait askeri bir noktayı bombaladığı" belirtildi. Ayrıca, "kargaşanın yaşandığı bölgeden Gazze sınırındaki güvenlik çiti yakınındaki askeri güçlere de ateş açıldığı" öne sürüldü.

İsrail güçlerinin Filistinli göstericilere ateş açması sonucu yaralananların sayısı 4'e yükseldi

Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada da İsrail güçlerinin abluka altındaki Gazze Şeridi'nin sınır bölgesinde gösteri düzenleyen Filistinlilere ateş açması sonucu yaralananların sayısının 4'e yükseldiği bildirildi.

Açıklamada, yaralıların Gazze'deki hastanelere nakledildiği belirtildi.

Gazze'deki Filistinlilerin, fanatik Yahudilerin Mescid-i Aksa baskınını protesto etmek için düzenlediği gösteriler yedinci günde de devam etmişti. İsrail güçleri gerçek ve plastik mermi ile göz yaşartıcı gaz bombası kullanarak Filistinlileri dağıtmaya çalışmıştı.

İsrail'in Gazze'deki mevzisine düzenlediği saldırıya ilişkin Hamas'tan henüz bir açıklama yapılmadı.

NETANYAHU HÜKÜMETİNİN YARGI DÜZENLEMESİNE KARŞI PROTESTOLARA ON BİNLERCE KİŞİ KATILDI

İsrail'de Başbakan Binyamin Netanyahu öncülüğündeki aşırı sağcı koalisyon hükümetinin yargı düzenlemesine karşı düzenlenen protestolar, on binlerce kişinin katılımıyla 38. haftada da devam etti.

Netanyahu hükümetinin yargı düzenlemesine karşı her hafta cumartesi akşamı kitlesel gösteriler düzenleyen İsrailliler, 38. haftada da ülke genelinde sokaklara ve meydanlara indi.

Başta Tel Aviv, Batı Kudüs, Hayfa ve Herzliya gibi kentler olmak üzere ülke genelinde onlarca farklı noktadaki gösterilere on binlerce İsrailli katıldı.

İsrail bayrakları taşıyan protestocular, davullar, düdükler ve havalı kornalarla ritim tutarak "demokrasi" sloganları attı. Tel Aviv'deki göstericiler, bazı noktalarda meşaleler yaktı.

Ülke genelinde farklı noktalardaki protestolarda göstericiler, Netanyahu ve hükümetteki diğer bakanları eleştiren sloganlar, resimlerin yer aldığı pankart, afişler ve dövizler taşıdı.

Netanyahu hükümetinin tartışmalı yargı düzenlemesi

İsrail'de 2022'nin son günlerinde göreve başlayan Netanyahu liderliğindeki koalisyon hükümeti, aşırı sağcı ve aşırı dindar partileri barındırıyor.

Netanyahu'nun hükümeti kurduğu süreçte koalisyon anlaşmalarının en önemli kısmını, başta söz konusu yargı reformu olmak üzere yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerinin genişletilmesi ve aşırı sağcı isimlere yönetimde kritik görevler verilmesi gibi maddeler oluşturuyordu.

Adalet Bakanı Yariv Levin, Netanyahu koalisyonunun göreve gelmesinin hemen ardından 5 Ocak'ta yargının yetkilerini sınırlandıran, yüksek yargı mensuplarının atamaları üzerindeki etkisini azaltan, yürütme üzerindeki denetimini ortadan kaldıran ve yargının bazı yetkilerini Meclise devreden kapsamlı bir "yargı reformu" planladıklarını duyurmuştu.

Hükümet destekçileri, "seçilmiş siyaset kurumunun iradesine karşı kontrolsüz güçle donatılmış yargıyı dizginlemek" için söz konusu “reforma” ihtiyaç duyulduğunu savunuyor.

Yargı paketinin karşıtları ise düzenlemenin "İsrail'de yürütme gücü üzerindeki tek etkili denetimi ortadan kaldırarak sivil özgürlüklere, ekonomik refaha ve ülkenin uluslararası imajına zarar verdiğini" düşünüyor.

Genellikle "yargı düzenlemesi" olarak anılan hukuki plan, İsrailliler arasında siyasi bakış açılarına göre "yargı reformu", "yargı darbesi" veya "yargının ele geçirilmesi" gibi farklı tanımlamalarla ifade ediliyor.

İsrail'de yargının en yüksek mercisi Yüksek Mahkeme, 12 Eylül'de Meclisin onayladığı yargının hükümet üzerindeki denetimini azaltan "Akla Yatkınlık Yasası'nı" 15 yargıcın katıldığı oturumda görüşmüştü.

Akla Yatkınlık Yasası, Yüksek Mahkemenin hükümetin verdiği kararları "kamu çıkarına hizmet etmediği, akla yatkın olmadığı veya çıkar çatışması doğurduğu" gerekçeleriyle bozma yetkisini elinden alarak yargının yürütme üzerindeki denetimini azaltmayı hedefliyor.

İSRAİL GÜÇLERİ, İŞGAL ALTINDAKİ BATI ŞERİA'DA 2 FİLİSTİNLİYİ ÖLDÜRDÜ

İsrail güçlerinin, işgal altında bulunan Batı Şeria'daki Nur Şems Mülteci Kampı'na düzenlediği baskında 2 Filistinli öldürüldü, bir İsrail askeri ise yaralandı.

Şehid Sabit Sabit Hastanesi'nden alınan bilgiye göre, İsrail güçlerinin baskınında Nur Şems Mülteci Kampı'ndan 2 Filistinli hayatını kaybetti.

Görgü tanıkları, İsrail ordusunun, sabahın erken saatlerinde Tulkerem kentindeki kampa çeşitli noktalardan baskın düzenlediğini aktardı.

İsrail güçleri ile baskına karşı çıkan Filistinliler arasında silahlı çatışma çıktığını anlatan tanıklar, İsrail ordusunun buldozerlerle kampın caddelerine ve Filistinlilerin araçlarına zarar verdiğini kaydetti.

Filistin resmi haber ajansı WAFA'nın haberinde, İsrail ordusunun baskınında hayatını kaybeden Filistinlilerin, 21 yaşındaki Useyd Cebavi ve 32 yaşındaki Abdurrahman Süleyman Ebu Dağaş olduğu belirtildi.

Baskında bir İsrail askeri yaralandı

İsrail ordusundan yapılan yazılı açıklamada ise Batı Şeria'daki Nur Şems Mülteci Kampı'na düzenlenen baskında bir askerin şarapnel parçalarıyla yaralandığı belirtildi. Söz konusu İsrail askerinin, hastanede tedavi altına alındığı kaydedildi.

İsrail güçleri, 5 Eylül'de Nur Şems Kampı'na düzenlediği baskında bir Filistinliyi öldürmüş, kampta büyük hasar bırakan baskın nedeniyle caddeler ulaşıma, dükkanlar da hizmete kapanmıştı.

İşgal altındaki Batı Şeria, aylardır İsrail ordusunun baskınları ve Yahudi yerleşimcilerin saldırı ve hak ihlalleri nedeniyle ciddi gerilime sahne oluyor

İSRAİL ORDUSU BATI ŞERİA'DA ÜNİVERSİTEYE BASKIN DÜZENLEDİ, ÖĞRENCİLERİ GÖZALTINA ALDI

İsrail ordusu, işgal altındaki Batı Şeria'da bulunan Birzeit Üniversitesi'ne baskın düzenleyerek çok sayıda öğrenciyi gözaltına aldı.

Birzeit Üniversitesi'nden yapılan yazılı açıklamada, "İşgal ordusundan kalabalık bir birlik, şafak vakti üniversite kampüsüne baskın düzenledi, çok sayıda öğrenciyi gözaltına aldı ve üniversitenin mülküne zarar verdi." ifadeleri kullanıldı.

İsrail ordusunun kampüse düzenlediği baskın ve gözaltların kınandığı açıklamada, söz konusu baskının üniversitelerin ve eğitim kurumlarının kutsallığının yanı sıra tüm uluslararası norm ve sözleşmeleri ihlal ettiği vurgulandı.

Görgü tanıkları, baskın sırasında üniversite çevresinde 20'ye yakın İsrail askeri aracı bulunduğunu aktardı.

FİLİSTİN: İSRAİL, BASKIN VE İHLALLERİYLE BÖLGEYİ ŞİDDET SARMALINA SÜRÜKLÜYOR

Filistin yönetimi, İsrail'in Mescid-i Aksa ile işgal altındaki topraklara düzenlediği baskınlarla bölgeyi şiddet sarmalına sürüklediğini belirtti.

Filistin resmi haber ajansı WAFA'ya göre, Filistin Devlet Başkanlığı Sözcüsü Nebil Ebu Rudeyne, İsrail güçlerinin Nur Şems Mülteci Kampı'na baskın düzenleyerek 2 Filistinliyi öldürmesini ve fanatik Yahudilerin "Yom Kippur Bayramı" bahanesiyle polis korumasında Mescid-i Aksa'ya düzenlediği baskını kınadı.

"İsrail işgal yetkilileri, planlarını hayata geçirmek için sürekli halkımızı ve haklarını hedef alıyor." ifadelerini kullanan Ebu Rudeyne, İsrail'in baskın ve ihlallerle bölgeyi şiddet sarmalına sürüklediğini vurguladı.

BM'ye "Filistinlilerin korunması için pratik adımlar atma" çağrısı

Filistin Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Birleşmiş Milletlere (BM) "Filistinliler için uluslararası koruma sisteminin harekete geçirilmesi ve İsrail'i Filistin topraklarındaki işgalini sona erdirmeye zorlamaya yönelik gerekli pratik adımların atılması" çağrısı yapıldı.

Nur Şems Mülteci Kampı'na ve Mescid-i Aksa'ya düzenlenen baskınların kınandığı açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"İsrail tarafından yapılan baskın ve ihlallerin yanı sıra işgal güçlerinin halkımıza karşı işlediği yargısız infazlar bir savaş suçudur. İşgal ordusunun halkımıza yönelik saldırı ve ihlalleri, İsrail'in resmi politikası olarak bölgede şiddet sarmalını körüklemeye ve çatışma alanını büyütmeye yönelik en geniş çağrıdır."

Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Ulusal Konseyi Başkanı Ruhi Fettuh da Nur Şems Mülteci Kampı ile Mescid-i Aksa'ya düzenlenen baskınları kınayarak, "(İsrail'in) Bu suç politikası, bölgenin şiddet, daha fazla gerilim ve istikrarsızlığa sürüklenmesine yol açacaktır." dedi.

Filistinli gruplardan "işgale karşı kapsamlı direnişi artırma" mutabakatı

Öte yandan Hamas, İslami Cihad ve Filistin Halk Kurtuluş Örgütü, Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta dün akşam yaptıkları toplantının ardından, ortak yazılı açıklama yayımladı.

Filistinli gençlere "Yahudi yerleşimcilerin Mescid-i Aksa baskınlarına engel olmaları" çağrısında bulunulan açıklamada, Hamas, İslami Cihad ve Filistin Halk Kurtuluş Örgütü'nün "işgale karşı başta silahlı olmak üzere kapsamlı direnişi artırma ve tüm konularda her türlü koordinasyonu güçlendirme konusunda mutabakat sağladığı" aktarıldı.

Açıklamada ayrıca, Beyrut'taki toplantıda güncel gelişmelerin yanı sıra suikast, baskınlar, Kudüs'teki ihlaller, ilhak ve yasa dışı yerleşim projelerini sürdürme gibi İsrail'in Filistin halkına karşı uygulamalarıyla mücadele yollarının konuşulduğu belirtildi.

Beyrut'ta gerçekleştirilen üçlü toplantıya Hamas Siyasi Büro Başkan Yardımcısı Salih el-Aruri, İslami Cihad Hareketi Genel Sekreteri Ziyad en-Nehhale, Filistin Halk Kurtuluş Hareketi Genel Sekreter Yardımcısı Cemil Mizhir katılmıştı.

GAZZE'DEN İSRAİL TARAFINA GÖNDERİLEN "YANAN BALONLAR" YANGINA NEDEN OLDU

Abluka altındaki Gazze Şeridi'nden İsrail tarafına gönderilen "yanan balonların" Gazze sınırı yakınındaki bazı Yahudi yerleşim birimlerinde yangına yol açtığı belirtildi.

Israel Hayom gazetesinin haberine göre, Gazze Şeridi'nden gönderilen "yanan balonların" ardından "Bari" ve "Kissufim" Yahudi yerleşim birimlerinde çıkan yangınlara İsrail itfaiye ekipleri müdahale etti.

Yedioth Ahronoth gazetesi de Gazze sınırına yakın bir bölgede üçüncü bir yangının daha çıktığını duyurdu.

Öte yandan İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, Gazze sınırı çevresine bir ziyaret gerçekleştirerek Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi ve Askeri İstihbarat Şefi Aharon Haliva ile değerlendirmelerde bulundu.

Tel Aviv yönetimini Gazze'ye yönelik ablukayı hafifletmeye zorlamak için daha önce de Gazze Şeridi'nden İsrail tarafına "yanan balonlar" gönderilmiş, İsrail ise Gazze Şeridi'ne saldırılar düzenlemişti.

Gazze'deki Filistinlilerin ilk kez 2018 yılında kullanmaya başladığı söz konusu yöntemle, İsrail'in 2007'den beri kara, hava ve denizden uyguladığı ve gittikçe ağırlaştırdığı ablukayı hafifletmeyi hedefledikleri belirtiliyor.

İRAN: "İSRAİL’İ VURACAK FÜZELERE SAHİBİZ"

İran Savunma Bakanlığı Sözcüsü Rıza Talae Nik, "Bugün doğrudan işgal altındaki toprakları hedef alacak ve doğrudan İsrail’i vuracak ’İsrail vuran’ adlı füzelere sahibiz" dedi.

İran ve İsrail arasında bir süredir devam eden gerginliğin ardından yeni bir açıklama geldi. İran Savunma Bakanlığı Sözcüsü Rıza Talae Nik, İsrail’in İran için askeri düzeyde tehdit oluşturduğunu ve ülkesinin İsrail’i hedef alabilecek güce sahip olduğunu söyledi. Talae Nik, "Askeri sistemimizi var olan tehditlere göre dizayn etmeliyiz. Siyonist İsrail rejimi bu tehditlerden biri. Bugün Orta Doğu’da savunma alanında önemli bir ülke konumuna geldik. İran olmadan bölgedeki hiçbir plan hayata geçemez. Açık bir şekilde ilan ediyoruz, bugün doğrudan işgal altındaki toprakları hedef alacak ve doğrudan İsrail’i vuracak ’İsrail vuran’ adlı füzelere sahibiz. İlk önceliği İsrail olan ’Hacı Kasım’ füzelerine bu adı verdik" ifadelerini kullandı.

Bölgede hiçbir sınır değişikliğine izin vermeyeceklerini kaydeden Talae Nik, "Sınırlarımızda jeopolitik değişikliğe gitmek isteyenler oldu ancak bunu yapamadılar ve asla yapamayacaklar. Bunları belirli bir dayanak ve güçle açık bir şekilde ilan ediyoruz. Bu dayanak ve güç ise halk savunması ve ulusal güce bağlıdır" diye konuştu.

Öte yandan, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, "İran’ın nükleer emellerine karşı ikna edici bir tehdit sunulmalı. Ben İsrail Başbakanı olduğum müddetçe, İran’ın nükleer silah elde etmemesi için elimden geleni yapacağım" diyerek, uluslararası toplumu İran’ın saldırılarına karşı kayıtsız kalmakla suçlamıştı.

ABD'NİN İSRAİL VATANDAŞLARINA VİZESİZ SEYAHAT İMKANI TANIYACAĞI İDDİA EDİLDİ

ABD yönetiminin, İsrail vatandaşlarına ülkeye vizesiz seyahat imkanı tanımaya hazırlandığı öne sürüldü.

İsmini vermek istemeyen 5 ABD'li yetkili, The Associated Press'e, İsrail vatandaşlarına yönelik vize uygulamasındaki değişikliğe ilişkin demeç verdi.

Yetkililer, İsrail'in ABD İç Güvenlik Bakanlığınca yürütülen 40 ülkenin vatandaşlarının üç ay süreyle vizesiz olarak ülkeye seyahat etmelerine imkan tanıyan Vize Muafiyet Programına dahil olması için son tarihin 30 Eylül olduğunu söyledi.

Bu tarihin, ABD'de federal bütçe yılının son gününe denk geldiğini ve vize muafiyetinin gelecek yıl geçerli olması için başvurunun bu tarihten önce yapılması gerektiğini ifade eden yetkililer, bu kapsamda ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin, İsrail vatandaşlarına vizesiz seyahat hakkı tanıyacağını ileri sürdü.

Yetkililer, İç Güvenlik Bakanı Alejandro Mayorkas'ın resmi duyuruyu 28 Eylül'de yapacağını dile getirdi.

İsrail'in resmi olarak Vize Muafiyet Programına dahil olması durumunda İsrail vatandaşlarının sadece Seyahat İzni Elektronik Sistemine kayıt yaparak, ABD'yi 90 güne kadar vizesiz olarak iş veya tatil amaçlı ziyaret edebileceği belirtiliyor.

İSRAİL GAZZE'DE HAMAS'A AİT İKİ MEVZİYE HAVA SALDIRISI DÜZENLEDİ

İsrail ordusuna ait askeri uçaklar, abluka altındaki Gazze Şeridi'nin doğusunda Hamas'a ait iki noktayı bombaladı.

İsrail'e ait savaş uçakları, Gazze'nin El-Bureyc ve Cebaliye bölgelerinde Hamas'a ait iki gözetleme noktasına hava saldırısı düzenledi.

Hedef alınan noktalar, Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları tarafından Gazze'nin doğu sınırını gözetlemek için kullanılıyor.

Hamas konuya ilişkin henüz açıklamada bulunmazken İsrail ordusundan yapılan bilgilendirmede, söz konusu saldırı doğrulandı.

Bilgilendirmede,"İsrail ordusuna ait insansız hava aracının, şiddetli ayaklanmaların yaşandığı Bureyc ve Cebaliye bölgelerinde Hamas'a ait iki askeri noktayı bombaladığı" belirtildi. Ayrıca, "kargaşanın yaşandığı bölgeden Gazze sınırındaki güvenlik çiti yakınındaki askeri güçlere de ateş açıldığı" öne sürüldü.

İsrail'in, Gazze sınırındaki gösteriye müdahalesinde 3 Filistinli yaralandı

Öte yandan Gazze'deki Filistinliler, fanatik Yahudilerin Mescid-i Aksa baskınını ve işgal altındaki Batı Şeria'da gerçekleştirilen ihlalleri protesto etmek için sekizinci günde de gösteri düzenledi.

İsrail güçleri, gösteriye, gerçek ve plastik kaplı mermi ile göz yaşartıcı gazla müdahale etti.

Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, İsrail güçlerinin sınır bölgesinde gösteri düzenleyen Filistinlilere ateş açması sonucu 3 kişinin yaralandığı belirtildi.

Açıklamada, yaralıların durumuna ilişkin bilgi verilmezken, sahada görev yapan sağlık kaynaklarından alınan bilgiye göre, İsrail güçlerinin, müdahale sırasında kullandığı göz yaşartıcı gazdan onlarca kişi etkilendi.

Gazdan etkilenenlere müdahale olay yerinde yapıldı.

Gazze'deki Filistinlilerin, fanatik Yahudilerin Mescid-i Aksa baskınını ve işgal altındaki Batı Şeria'da gerçekleştirilen ihlalleri protesto etmek için gösteriler düzenledi. İsrail güçleri gerçek ve plastik mermi ile göz yaşartıcı gaz bombası kullanarak Filistinlileri dağıtmaya çalıştı.

İSRAİL YAHUDİLİKTEKİ EN KUTSAL GÜN YOM KİPPUR'U KUTLUYOR

"Kefaret Günü" için İsrail güvenlik güçleri, işgal altındaki Doğu Kudüs ve Batı Şeria arasındaki noktaları beton bloklarla kapattı. İsrail'de milyonlarca Yahudi, "Kefaret Günü" anlamına gelen ve en kutsal dini bayram sayılan Yom Kippur'u kutluyor.

Bu yıl 24-25 Eylül tarihlerinde kutlanan Yom Kippur nedeniyle resmi tatilin olduğu ülkede hayat adeta durdu.

Havaalanları, toplu taşıma araçları, radyo ve televizyon kurumları faaliyetlerine ara verirken, resmi daireler, dükkanlar ve iş yerleri de kapandı.

İsrail güvenlik güçleri işgal altındaki Doğu Kudüs ve Batı Şeria'daki bazı noktaları beton bloklarla kapattı.

Yahudi inancına göre, Yom Kippur'un kökenleri Hazreti Musa'nın "On Emir" ile Sina Dağı'ndan inişine dayanıyor.

İnanışa göre, İsrailoğulları'nın altından bir buzağıya taptığını görünce öfkeye kapılan Hazreti Musa, halkı için af dilemek üzere tekrar dağa çıkıyor. Buna dayanarak Yahudiler, yıl boyunca işledikleri günahlar için "kefarette" bulunuyor.

Yom Kippur'u oruç tutup ibadet ederek geçiren Yahudiler, kutsal gün boyunca sinagoglarda dua edip tüm dünyevi uğraş ve zevklerden uzak durmaya çalışıyor.

Survivor'da Aleyna'nın Sercan'la dans ettiği anlar sosyal medyada gündem oldu! İzleyicilerden tepki yağdı... Survivor'da Aleyna'nın Sercan'la dans ettiği anlar sosyal medyada gündem oldu! İzleyicilerden tepki yağdı...

PAKİSTAN: İSRAİL İLE İLİŞKİLER İSLAMABAD'IN VE FİLİSTİN HALKININ ÇIKARLARINA BAĞLI

Pakistan’da geçici hükümet Dışişleri Bakanı Jalil Abbas Jilani, İsrail ile ilişki kurulmasının ülkenin ulusal ve Filistin halkının çıkarlarına bağlı olduğunu belirtti.

Geo News televizyonundaki habere göre, Bakan Jilani, İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen’in ülkesinin İslam dünyasıyla ilişkilerini normalleştireceğine yönelik ifadelerine cevap verdi.

Jilani, Cohen’in son zamanlarda herhangi bir Pakistanlı yetkiliyle görüşmediğine işaret ederek, İsrail ile ilişki kurulmasının ülkenin ulusal ve Filistin halkının çıkarlarına bağlı olduğunu söyledi.

İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen, 22 Eylül'de yaptığı açıklamada, Suudi Arabistan'ın ardından 6 veya 7 İslam ülkesinin İsrail ile barış anlaşması yapacağını ifade etmiş, bunların hangi ülkeler olduğuna dair bilgi vermemişti.

Kaynak: (HABER MERKEZİ-AA-İHA)