Id Ee S 1707638710 8341

Kurun enflasyonla korelasyonu bozulmamalı

Avdagiç, iş dünyasının en acil çözüm beklediği üç sorundan birinin kur olduğunu söyledi. Avdagiç, “Bize göre kurun gerçekçi olmasının en önemli göstergesi, enflasyon artışıyla kur artışı arasındaki korelasyonun bozulmaması” dedi. Avdagiç, dövizdeki ani hareketlerin iş dünyasında savunma mekanizması oluşturduğunu ve bunun ortadan kalkması gerektiğini vurguladı. Avdagiç, “Biz gerçekçi, istikrarlı, enflasyonla korelasyon içinde bir kur olmasını istiyoruz. Biz hiçbir zaman rakam telaffuz etmiyoruz, bunun doğru olduğunu da düşünmüyorum” diye belirtti

Kurun gerçekçi ve istikrarlı olması gerekiyor

Avdagiç, iş dünyasının en acil çözüm beklediği üç sorundan birinin kur olduğunu söyledi. Avdagiç, “Bize göre kurun gerçekçi olmasının en önemli göstergesi, enflasyon artışıyla kur artışı arasındaki korelasyonun bozulmaması” dedi. Avdagiç, dövizdeki ani hareketlerin iş dünyasında savunma mekanizması oluşturduğunu ve bunun ortadan kalkması gerektiğini vurguladı. Avdagiç, “Biz gerçekçi, istikrarlı, enflasyonla korelasyon içinde bir kur olmasını istiyoruz. Biz hiçbir zaman rakam telaffuz etmiyoruz, bunun doğru olduğunu da düşünmüyorum” diye konuştu.

Kredi maliyetleri yüksek

Avdagiç, son dönemde kredi maliyetlerinin yükseldiğine dikkat çekti. Avdagiç, “Daha evvel kredilere erişimle ilgili sıkıntı vardı, şimdi ise esas konu kredi maliyetlerinin yüksekliği” dedi. Avdagiç, enflasyonun düşmesi halinde kredi faizlerinin de geriye düşeceğini belirtti. Avdagiç, “Şunu da iş dünyası olarak çok net biliyoruz ki, enflasyonda arzu edilen aşağı doğru bir eğilim ortaya çıkmadıkça, kredi faizlerinin geriye düşmesinin, hem Türkiye hem dünya ekonomi realiteleri anlamında bir karşılığı yok. Enflasyonu çok hızlı şekilde tek haneye indirmemiz lazım” dedi.

Verginin tabana yayılması ve ücretlilerin vergi yükü

Avdagiç, verginin tabana yayılması konusuna değindi ve bunun iş dünyası üzerinde yeni bir yük oluşturacağını düşünmediğini aktardı. Avdagiç, “Bu konuda Hazine ve Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek’e yüzde 100 katılıyorum. Bununla beraber ücretliler kesimi üzerindeki ‘aşırı tabana’ yayılan verginin de, daha rasyonel hale getirilmesi lazım. İşverenin cebinden yıllık çıkan 100 liranın 51 lirası çalışanın eline geçiyor. Çalışan da bu vergi dilimlerindeki durumdan dolayı, hemen ikinci ayda ikinci dilime, dördüncü ayda dördüncü dilime geçiyor. Burada işveren de mağdur oluyor, çalışan da bordroda gördüğü rakamın yüzde 40’ını SGK ve vergi dilimi olarak ödediğini görüyor” diye belirtti.

Yetişmiş iş gücü sorunu

Avdagiç, iş dünyasının diğer bir sorununun da yetişmiş iş gücü eksikliği olduğunu söyledi. Avdagiç, “Tuzla’daki tersanelerde kaynakçılar günlük 100 dolar alırken, şimdi 200 dolar talep ediyor. Artık süreç uzak Doğu’dan kaynakçı getirme noktasına geldi” dedi. Avdagiç, bu sorunun çözümü için mesleki eğitimin önemine işaret etti. Avdagiç, “Mesleki eğitimde çok ciddi bir reform yapmamız lazım. Mesleki eğitimde iş dünyası ile eğitim kurumları arasında çok daha sıkı bir iş birliği olmalı. Mesleki eğitimde nitelikli insan yetiştirmek için hem teorik hem pratik eğitim verilmeli” dedi.

Hizmet ihracatı ve ithalatı

Avdagiç, aynı zamanda Hizmet İhracatçıları Birliği’nin (HİB) de başkanı olduğunu hatırlattı ve hizmet ihracatında 2023 yılını 100 milyar dolarla kapattıklarını söyledi. Avdagiç, hizmet ihracatının yanında ithalatının da rakamsallaştırılıp analiz edilmesi gerektiğine dikkati çekti. Geçtiğimiz yıl hizmet ithalatının 51 milyar dolar mertebesinde gerçekleştiği bilgisini paylaşan Avdagiç, “Niye bizim ihracatçımız daha çok yabancı lojistik firmalarını tercih etmek zorunda kalıyor. Bunlara yanıtlar arayışında olmalıyız. Mal ihracatı ve ithalatı çok uzun süredir bilinen kavramlar ve yakından takip ediyoruz. Hizmet ihracatı ise yeni bir kavram ama hizmet ithalatı ise kamuoyunun gündemine gelen bir konu değil. Mal ihracatı ve ithalatı nasıl beraber analiz ediliyorsa, hizmet ihracatının ve hizmet ithalatının da aynı şekilde rakamsallaştırılıp sunulması, alt kırılımlarının verilmesi gerekir" dedi.

İTO Başkanı Avdagiç: Ne işte ne okulda 1 milyon genci iş dünyasına çekmeliyiz

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, Türkiye’de 3 milyona yakın gencin ne işte ne okulda olduğunu belirterek, bunların 1 milyonunu iş dünyasına kazandırmak gerektiğini söyledi. Avdagiç, üniversite konseptinin de kendini yenilemesi gerektiğini vurguladı.

İş dünyasına katılmayan gençlerin sayısı AB’nin 2,5 katı

Avdagiç, Türkiye’de ne işte ne okulda olan gençlerin sayısının Avrupa Birliği’nin (AB) 2,5 katı olduğunu ifade etti. Bu gençlerin 1 milyonunu girişimci veya çalışan olarak iş dünyasına katmaları gerektiğini dile getirdi. Avdagiç, “Bizim jenerasyonun da çok büyük sorumluluğu var. Bu çocukları okuttuk, bunları adeta bir akvaryumda büyüttük. Bu gençler şu anda hâlâ anne-babanın verdiği harçlıkla, çalışmadan, üretmeden, iş dünyasına girmeden hayatlarını sürdürmeye devam ediyorlar” dedi.

Avdagiç, staj yapmaya gelen gençlere sadece fotokopi çektirmek yerine, onlara mesleki beceriler kazandırmak gerektiğini de söyledi. Avdagiç, “Bir öğrenci torna tezgahının, CNC tezgahının başına geçmeden, torna-tesviye bölümünden mezun olmamalı” diye konuştu.

SoftİTO projesi ile yazılım sektörüne nitelikli insan yetiştiriyoruz

Avdagiç, İTO olarak 6 yazılım branşında donanımlı insan yetiştirmek için SoftİTO projesini hayata geçirdiklerini anlattı. Projenin ikinci etabının devam ettiğini ve mezunların iş bulma konusunda sıkıntı yaşamadığını kaydetti. Avdagiç, “O sınıflarda arkeoloji doktoralı insanlar da var, lise talebesi de var, lise mezunu da var, üniversite okuyan ama bölümünden memnun olmayan da var, üniversite mezunu da var. Onlara bir kapı açtık, şu anda 2’nci etabı devam ediyor. Bütün mezunlar kapış kapış gidiyor” şeklinde konuştu.

Tuzla tersaneler bölgesinde kaynakçı sıkıntısı

İTO Başkanı Avdagiç, yetişmiş çalışan sayısındaki yetersizliğe dikkati çekerken, Tuzla tersaneler bölgesindeki kaynakçı sıkıntısını örnek gösterdi. Avdagiç, “Tuzla tersaneler bölgesinde kaynakçılar günlük 100 dolar alırken, şimdi 200 dolar talep ediyor. Artık süreç Uzak Doğu’dan kaynakçı getirme noktasına geldi. Ama biz çocuklarımızı eğitip bu işlere monte edemiyorsak, sistemi gözden geçirmemiz gereken bir durum var demektir” dedi.

Tokat'taki depremlerden sonra ortaya çıktı! Üzerinde '1313' yazıyor 'Girilmesin diye kapatılmış' Tokat'taki depremlerden sonra ortaya çıktı! Üzerinde '1313' yazıyor 'Girilmesin diye kapatılmış'

Avdagiç, Mesleki Eğitim Merkezleri’nin (MESEM) geliştirilmesi gerektiğini de söyledi. Avdagiç, “Bence MESEM’leri bugüne kadar yaşanan tecrübelerden olumlu-olumsuz çıktılarını dikkate alarak hızlıca geliştirmeliyiz. Oradan da iyi bir çıktı yakalamamız lazım. Tarihi genlerimizde olan kalfalık, çıraklık yapısını yeniden hayata geçirmeliyiz” dedi.

Üniversite konsepti kendini yenilemeli

Nitelikli işgücü planlamasında üniversitenin önemli bir konumda yer aldığını belirten Şekib Avdagiç, üniversite konseptinin kendini yenilemesi gerektiğinin altını çizdi. Avdagiç, “Eğitim planlamamızı gözden geçirmeliyiz. 81 ilimizin her birinde üniversite var. Bu politikamızı, bölümleri güncellemeliyiz. Evet hekim olmak, mühendis olmak için, hukukçu olmak için üniversite gerekiyor. Ama yazılım sektörü artık 4 yıl tahsil istemiyor. Bazı sertifikalara sahip olup, üzerine de yeni tecrübeleri koyduğunuzda birçok şeyden daha değerli olabiliyor. Örnek veriyorum, bir şef olacaksanız, makul kursları bitirdikten sonra iyi bir şefin yanında yetişmek, 4 yıllık üniversite mezunu olmaktan daha değerli oluyor. ABD ve Avrupa’da da bu eğilim var. Dolayısıyla üniversite konsepti kendini muhakkak yenilemeli” ifadelerini kullandı.

Kaynak: HABER MERKEZİ