`height=

Konumuza akademisyenlerimizin görüşleriyle  devam ediyoruz;

Doç.Dr. Süleyman Doğan (Yıldız Teknik Ü n.)

'Göktan hocam, 

Öncelikle şunu söylemek gerekir ki idarecilikte asıl olan liyakattır. Yani işin ehli olmasıdır. İnsana göre iş değil işe göre insanın istihdam edilmesi gerekir. 

İdarecilik formasyonu unvandan önce gelir diye düşünüyorum. 

Türkiye de unvanlı rektörlere baktığımızda idarecilik nosyonu ve formasyonu olmayan unvanlı kişilerin başarılı olamadıklarını ve hatta taraf tutarak bazı insanlara zulmettiklerine şahit oluyoruz. İdarecide aynı zamanda liderlik özelliği de olursa çok iyi olur diye düşünüyorum.   

  Liderlik olgusu üzerinde tam olarak bir görüş birliğine varmak güçtür.  Liderlik zor ve karmaşık bir olgudur.  Temel zorluk liderin etkisinin algılanmasının bir ölçüde sübjektif olduğu, liderin bir anlamda başkalarının onu lider algılaması ile lider olabildiği ve bu sürece belli bir ilham kattığı gerçeğidir. 

Türkiye de maalesef idareci, kendisinden ne duyulmak isteniyorsa ona göre hareket eder ve istenilen şeyleri söyler. Söyledikleri ve yaptıklarında olumsuz sonuçlar oluştuğunda topu başkasına atar ve suçlu gösterecek birilerini muhakkak bulur. 

Bazı idareciler, aldığı işi zaman geçirmek ya da gösterişli kılmaya çalışmak adına sürekli uzatmaya çalışır. İş uzadıkça da dolayısı ile problemler ortaya çıkar. Öyle ki işleri zamanında yerine getirememesinden dolayı çoğu işi düzgün olarak yapamaz. Tüm işler arasında kaybolur gider. Kendisine gösterilen bilgilerle yetinir. Şahsına işi ile ilgili bir şey söylendiğinde çok sinirlenir ve eleştirilere tahammül edemez. 

Liderlik ve idarecilik kabiliyeti olmayan idareci ise her şeye kendinin karar vermesini, her şeyi kendisinin yapmasını ister. Kimseye güvenmez, bunu gösterince de yeri geldiğinde kimseden yardım alamaz. İşler de böylece daha uzun sürelerde bitirilir. Lider takım çalışmasını sever ve her fırsatta uygular. 'Ben merkezli' değil 'biz merkezli' çalışma anlayışına sahiptir. Herkese saygılı ve eşit mesafede davranır. İdareci, ekip ya da takım kavramlarına uzaktır. 

Biz merkezli değil ben merkezli düşünce felsefesine sahiptir. Altında çalışanlara güvenmez, kolay kolay iş vermez. Bütün bu yukarıdaki düşüncelerden yola çıkarak gerçek manada idareci yöneticilik ve liderlik özelliğine sahip adil, ahlakla ve liyakatlı ve idarecilik nosyon ve formasyonuna sahip olan insanlara' verilmesi zarureti vardır. Değil ise hem kendisini perişan eder hem de idare etmeye çalıştığı insanları idare etmek şöyle dursun onları heder eder vesselam.'