`height=

Değerli okuyucularımız, bugünkü yazımın öznesinde günümüz minyatür sanatının usta isimlerinden Gülçin Anmaç`ın 'Topkapı Sarayı Mukaddes Emanetler Dairesi ve Destimâl-i Şerif Töreni' isimli minyatürü var.  

Minyatür sanatımıza birbiri ardına yeni eserler ve isimler kazandırmakta olan Sn. Gülçin Anmaçmezkû r minyatürde Topkapı Sarayı`nın manevi olarak en değerli hazinesi olan Mukaddes Emanetler ile en değer verilene özenli yaklaşımı, Ü mmet-i Muhammed`in evlatlarına gösteren Destimal-i Şerif törenini, birazdan detaylıca arz edeceğimiz hususi merasimle ilgililerine takdim edilen destimal üzerinde minyatür ve hüsn-i hat sanatlarının cihanşümul ifade tarzlarıyla günümüz insanlarının irfanına arz ediyor.

Böyle bir girişten sonra Osmanlı asırlarının İstanbul`una Topkapı Sarayı`na, destimâl programlarının orta yerine gidiyoruz. 

Topkapı Sarayı ndaki Hırka-i Şerif ziyaretlerinin diğer bir adı da destimâl programlarıydı. Farsça mendil, el bezi anlamına gelen destimâl, Hırka-i Şerî f e sürülmekle anlam kazandığı için 'Destimâl-i Şerî f' adıyla anılır olmuştur.

Enderunlular, Ramazan-ı Şerî f`ten aylar önce Topkapı Sarayı nda destimâlleri hazırlamaya başlar, tahta kalıplarla basılarak hazırlanan mendiller Ramazan-ı Şerif ayına kadar Hırka-i Saâdet Dairesi ndeki Destimâl Odası nda muhafaza edilirdi. 

Ramazan-ı Şerif ayının on beşi geldiğinde Osmanlı Cihan Devleti`nin muhtelif bölgelerinde yaşamakta olan 'sahibü l-hayrât ve`l-hasenât'a hayır sahiplerine, mektep, medrese, cami, yaptıranlarla, fakirlikten toprağa düşmüş bulunanları koruyup gözetenlere destimâl-i şerif merasimine katılmaları için mektupla davetiye gönderilirdi. Hırka-i Şerif ziyaretine Saray tarafından davet edilmek başlı başına büyük bir hadiseydi ve davet mektubunu alanlar memleketlerinden İstanbul`a Topkapı Sarayı na dualarla uğurlanırdı. 

Ramazan-ı Şerif ayının on beşinci günü hazirunla birlikte hayır, hasenât sahipleri de Hırka-i Saâdet dairesinde hazır bulunur, gümüş sandıklar içerisinde, yeşil ipek kadife örtülere sarılarak muhafaza edilmekte bulunan Hırka-i Şerif getirilir, inci işlemeli şeritlerin içerisinden tâzim gösterilerek, salavât-ı şerifeler okunarak yerinden çıkartılır, mendiller, merasim esnasında Efendimizin (sav) Hırka-i Saâdet lerine sürülerek davetlilere hediye edilir, davetliler destimâlleri öpüp koklayarak teslim alırlardı. 

Değerli kumaşlardan hazırlanan, üzerinde 'Hırka-i Hazret-i Fahr-i Risâlet' ibaresinin, salavât-ı şerifelerin, âyet-i celî lelerin, Efendimizin (sav) güzel isimlerinin ve şefaatle ilgili hadis-i nebevî lerin yazılı bulunduğu, etrafı iğne oyalarıyla işlenmiş olan, çoğu kez ipekten üretilen mendiller, Efendimiz in (sav) hırkasıyla temas ettikten sonra 'Destimâl-i Şerî f' ismini alır, ömür boyu kutlu bir emanet olarak evlerde saklanırdı. Destimâller, Mevlid kandillerinde, Ramazan-ı Şerif aylarında, mübarek gün ve gecelerde çıkartılarak öpülür, teberrüken başın, gözün üzerine sürülürdü. 

Reşat Ekrem Koçu, Mukaddes Emanetler ve Destimâl-i Şerif merasimlerini, muhalled eseri İstanbul Ansiklopedisi`nde şöyle anlatıyor: 'Hırka bir bohça içinde, bohça bir altın çekmece içinde, nihayet hey`eti umumiyesi bu altun sanduka içindedir. Yedi ağır işlemeli kıymetli bohça, üzeri inci işlemeli kalın şeritlerle sarılmıştır. Şerit çözülür, bohçalar açılır, altın çekmece de altın anahtarı yine kendisinde duran Padişah tarafından bizzat açılırdı. Nihayet son bohça da çözülür, mukaddes hırka da ortaya çıkardı. Ziyaret, hırkanın sağ omuzu hizasından yakasını öpmekten ibaretti. Yalnız, hırkanın kendisi öpülmez, öpülecek yere bir dülbent konularak öpülürdü. Ziyaret günü birkaçyüz parça dülbent hazırlanmış bulunurdu. Zira her öpen ziyaretçi, hırkanın üstünde öptüğü dülbendi alır, kudsiyet sinmiş bir hatıra olarak saklardı.'

Padişahın verdiği tülbentlerin üzerinde 'Hırka-i hazret-i fahr-i rüsül`e/Atlas-ı çarh olamaz pây-endaz/Yüz sürüp zeyline, takbî l ederek/Kıl şefî `i ümeme arz-ı niyâz' ibaresi yazılı bulunurdu. 

Destimâl-i Şerif lerin emanetçileri evlatlarına vefât ettiklerinde mendilleri yüzlerinin üzerine örtüp bu şekilde defnedilmeleri yönünde vasiyetlerde bulundukları için Destimâl-i Şerif lerden çok azı günümüze ulaşmıştır.

Hamiş: Ü lkemizi yangın yerine çeviren vatan ve medeniyet düşmanlarının kendi emelleri içinde yanıp küle dönmeleri temennisiyle yangınlarda hayatlarını kaybedenlere Hz. Allah`tan rahmet niyaz ediyorum.