Bendenizin Galatasaray mektebinden mezun olduğu yıl 1952. Altmış altı yıl geçmiş!.. Lise demiyorum, okul diyorum çünkü ilkokulu, ortaokulu, liseyi on iki yıl boyunca aynı numara ile hep orada okudum. Kıdemli ve has Galatasaraylıyım.

Dindar olduğum, beş vakit namaz kıldığım için bazı dinsizler fakiri dışlıyor, imalat hatası diyor. Büyük yanılgı içindedirler. Galatasaray Lisesi İslam`a ve Türkiye`ye hizmet için kurulmuştur. Asıl imalat hatâları, agresif din düşmanlarıdır.

GS terbiyesinde büyüklere hürmet, küçüklere merhamet ve  şefkat esastır. Fakir, kendilerinden ilim ve kültür öğrenmiş olduğum gayr-i müslim hocalarımı bile minnetle anmaktayım.

Bugünkü İmam-Hatip okulları mı, yoksa Osmanlının Batıya açılmış penceresi Galatasaray Lisesi mi, daha dindardı? Hiçşüphe yok ki, eski Galatasaray daha dindardı, daha fazla İslam okuluydu.

Niçin... Gerekçelerini sıralayayım:

1. Galatasaray Lisesi`nde, Müslüman öğrencilerin beş vakit namazı çinili mihraplı, minberli altı yüz kişilik okul camiinde, okulun resmî imamının ardında cemaatle kılmaları mecburî idi. (Bu cami 1924te kapatılmıştır, şu anda kapalı spor salonu olarak kullanılmaktadır. Minberi parçalanmıştır ama çini mihrabı üzeri kapatılmış olarak hâlâ durmaktadır.)

2. Galatasaray Lisesi`nde, Osmanlı`nın son devir büyük İslam âlimlerinden Hacı Mehmed Zihni Efendi sarığı ve cüppesiyle ve başka nice kıymetli ulema din dersi okutuyordu.

3. Galatasaray Lisesi, Amerikan misyonerlerinin Osmanlı Hilafetini ve devletini yıkmak için kurmuş oldukları Robert Koleje karşı, İslam`ı ve Osmanlı`yı ayakta tutmak için kurulmuştur.

Galatasaray Lisesinin İslam`a karşı olduğu iddiası, Dönmeler Kriptolar tarafından uydurulmuş mesnetsiz bir yalandan ve iftiradan ibarettir.

Vaktiyle Galatasaray Lisesi, edebiyat ve sosyal kültür sahasında üniversitelerle boy ölçüşecek yüksek bir seviyede idi.

Nihat Sami Banarlı, Orhan Şaik Gökyay gibi edebiyat öğretmenlerine sahipti.

Galatasarayın orta kısmında coğrafya öğretmenliği yapan Ferruhzat Turaçbey, Fransa`nın Grenoble Ü niversitesinde tahsil görmüş müstesna bir öğretmendi.

İstanbul Ankara şehir rehberlerini hazırlayıp yayınlamış Ernest Mamboury, Galatasaray`ın orta kısmında matematik öğretmenliği yapardı.

23 Nisan 1923`te açılmış ilk Büyük Millet Meclisi`nde Aydın mebusu (milletvekili) olan Enver Tekand bey Galatasaray`da tarih hocası idi. Yakın tarihi, kitaplardan değil, yaşadığı canlı tarihten anlatırdı. Hiçunutmuyorum, bir gün millî mücadele günlerini anlatırken Çocuklar, ben Büyük millet Meclisi üyesi iken bazı aylar, aylıklarımızı çil çil Rus altınlarıyla alırdık demişti.

Ortaokulda tarih öğretmenliği yapan, eski Osmanlı nazırlarından (bakanlarından) Râşid Erer bey başlı başına bir derya idi. Bir gün, dersin ortasında sınıfı terk etmek istemişti, öğrencilerin hocam ne oldu, niçin gidiyorsunuz sözlerine, Ben buraya Galatasaray efendilerine ders vermeye geliyorum, tulumbacılarla (sokak serseriyle) işim yoktur cevabını vermişti. Meğerse arka sırada oturan görgüsüz ve terbiyesi kıt bir arkadaşımız sesli şekilde parmaklarını çıtlatmış ve hoca da buna çok üzülmüş.

Fransız felsefe hocalarımız papaz Dubois ve mösyö Larroumets dört dörtlük hocalardı.

Osmanlılar zamanında Galatasaray`da hat icazetine sahip kudretli hat muallimleri varmış.

Galatasaray talebeleri (öğrencileri) birkaçistisna dışında küçük beyefendilermiş.

Şimdi bazı densizler kalkmışlar böyle bir okulu İslam düşmanı olarak göstermeye yelteniyor. Fesubhanallah!

Osmanlının Galatasarayı, İngilizin Eton Koleji ayarında güçlü bir mektepti.

Türkiye İslam`dan nasıl kopamazsa, İslam Türkiye`den nasıl kazınıp atılamazsa, Galatasaray mektebi de İslam`dan kopartılamaz.

1980`de olacak, o yıl mezuniyet töreninde Galatasaraylı başları örtülü beş dindar kızımız diploma almışlardı.

Sonradan okulda dinsizlik terörü kasırgaları estirildi, namaz kılmak bile suçsayıldı.

Galatasaray`da dinsizlik mayası tutmaz.

Türkiyedeki dinsizlik zorlamaları tarihî bir ârızadan, kopukluktan ibarettir ve mutlaka tâmir edilecektir.

Bu satırları o muazzez okulda on iki sene ara vermeden okumuş olan kıdemli ve gerçek bir Galatasaraylı olarak kaleme almış bulunuyorum. Gerçek, doğru ve dürüst, vatansever, bilgili, kültürlü, görgülü, efendi, ahlak ve karakter sahibi, İslama düşmanlık etmeyen, haram yemeyen, millî kimlik ve kültüre bağlı bütün saygıdeğer Galatasaraylılara samimî hürmetlerimi ve sevgilerimi takdim ederim.

Bu güzide okulumuzun eğitim seviyesi niçin düşük tutuluyor?

Okul niçin birtakım Farmasonların, İslam karşıtlarının tesiri ve nüfuzu altındadır?

Geçmiş yıllarda, son sınıfların yıllıkları konusunda bazı üzücü hadiseler olmuştur. Bunları yapan sahtekarları Galatasaraylı olarak görmüyor ve kabul etmiyorum. Galatasaraylı alabildiğine doğrudur, dürüsttür, düzgündür, asla hak yemez, harama el sürmez, emanetleri zimmetine geçirmez.

Galatasaraylı serserilik, sahtekarlık yapmaz. Gerçek Galatasaraylıya bir milyon doları senetsiz sepetsiz emanet verseniz, o, bunun bir sentine bile el sürmez.

Bir Galatasaraylı olarak dilek ve temennilerimi yazdım.

Bunların hepsi akla, mantığa, millî kimlik ve kültüre, sağduyuya uygundur.

Aksini iddia edenlerle şarlatanlık, demagoji, ideolojik holiganlığı ve çarpıtma yapmamaları şartıyla tartışabilir.

Galatasaray Lisesi`nin, Türkiye`nin Eton`u olmasını kimler engelliyor?