Ece Alton: Yeşilçam’ın Minik Yıldızı

  • Garip Filmi ve Fatoş Karakteri: 1986 yılında çekilen Garip filmi, Kemal Sunal’ın en sevilen filmlerinden biriydi. Memduh Ün’ün yönetmenliğini üstlendiği bu filmde Kemal Sunal ve Ece Alton başrolleri paylaştı. Fatoş karakteriyle gönüllere taht kuran Ece Alton, o dönemin çocuk yıldızlarından biriydi.

0X0 Hulya Avsarin Kucagina Oturttugu Kucuk Ibonun Son Hali Sosyal Medyada Trend Oldu Kucuk Iboyu Goren Taniyamadi 1647846524283

  • Ece Alton’un Değişimi: Şimdilerde 44 yaşında olan Ece Alton, yıllar içinde büyük bir değişim geçirdi. Sosyal medyada “O tatlı kız sen misin?” yorumlarıyla karşılaşan Ece Alton, eski günlerini geride bırakarak farklı bir hayat sürüyor.

0X0 Hulya Avsarin Kucagina Oturttugu Kucuk Ibonun Son Hali Sosyal Medyada Trend Oldu Kucuk Iboyu Goren Taniyamadi 1647846531829

  • Oyunculuğu Bırakan Ece Alton: Ece Alton, oyunculuk kariyerini sonlandırdı ve Assos’da bir otel işletiyor. Otel sahibi olarak çalışan Alton, vaktinin çoğunu doğayla iç içe geçiriyor. Çapa yapmak, tuvalet temizlemek, ütü ve çamaşırlarla uğraşmak gibi işlerle meşgul oluyor.

  • Yeşilçam’ın Etkisi: Yeşilçam döneminin bazı filmleri Hollywood’dan uyarlanmıştır. Garip filmi de Charlie Chaplin’in klasiği "The Kid"den uyarlanmıştır. Ece Alton, bu filmde Fatoş karakterini canlandırarak unutulmaz bir performans sergilemişti.

0X0 Hulya Avsarin Kucagina Oturttugu Kucuk Ibonun Son Hali Sosyal Medyada Trend Oldu Kucuk Iboyu Goren Taniyamadi 1647846532703

Ece Alton’un Oyunculuk Serüveni

Okumayı yeni sökmüştüm, senaryoyu ise kısa bir sürede büyük bir istekle ezberlemiştim.

Babasının mimar, annesinin piyanist olduğu bir evde büyüyen Ece Alton, enerjisi yüksek bir çocuktu. Sabahları farklı karakterleri oynayarak kahvaltıya iner, bu deneyimlerle eğlenirdi. Bir arkadaşının önerisiyle deneme çekimlerine katılan Ece Alton, reklamlarla başlayan kariyerinin temellerini atmıştı.

0X0 Hulya Avsarin Kucagina Oturttugu Kucuk Ibonun Son Hali Sosyal Medyada Trend Oldu Kucuk Iboyu Goren Taniyamadi 1647846534733

Ece Alton’un hafızalarda kalan rolleri arasında Beslen Makarna, Schweppes, Çokoprens, Mis Süt ve Paşabahçe Borcam reklamları bulunuyor. Yeşilçam’ın minik yıldızı, sette keyifle vakit geçirdiğini ve rolünün gerektirdiği zorlukları cesaretle üstlendiğini anlatıyor.

Başrol Oynama Heyecanı ve Veterinerlik

Ece Alton, bir filmde başrol oynamanın heyecanını ve hevesini hiç tatmamış gibi hissettiğini söylüyor. Ancak yeni ve keyifli bir meşgaleye başlamış durumda. Şu an Behramkale’deki Assos Alarga adlı otelde hem çalışıyor hem yaşıyor. Pandemi öncesinde veteriner teknisyenlik okumaya başlamıştı ve köyde turizme alternatif bir yol arıyordu.

0X0 Hulya Avsarin Kucagina Oturttugu Kucuk Ibonun Son Hali Sosyal Medyada Trend Oldu Kucuk Iboyu Goren Taniyamadi 1647846535349

Oyunculuğu Bırakma Nedenleri

Ece Alton, 12 yaşındayken oyunculuğu bırakma kararı aldı. Senaryolar gelmeye devam ediyordu, ancak içlerinden birini çevirecek bütçe bulunamamıştı. Ayrıca bazı senaryolarda şiddet içeren sahneler vardı ve Alton’un gönlünden geçenlere uygun değildi. Oynamaya devam eder mi bilmiyor, ama bir senaryonun izleyiciye bir şeyler anlatması gerektiğini düşünüyor.

0X0 Hulya Avsarin Kucagina Oturttugu Kucuk Ibonun Son Hali Sosyal Medyada Trend Oldu Kucuk Iboyu Goren Taniyamadi 1647846537067

Kemal Sunal ile Set Deneyimi

Ece Alton, Kemal Sunal ile bir filmde başrolü paylaştı. Sunal, sette işine odaklanmış ve sahneler genellikle tekrarlanmıyordu. Alton, Sunal’ı ciddi ve profesyonel biri olarak hatırlıyor. Sette huzursuzluk ya da aşırılık yaşanmadı.

Emel Sayın ve Kediler

Ece Alton, Emel Sayın’ın “Yumacık” şarkısının klibinde de rol aldı. Sayın’ı güler yüzlü ve sıcak bir insan olarak hatırlıyor. Sette en çok heyecanlandığı an, kucağına verilen kediyle ilgiliydi. Kamera dendiğinde kedi, pantere dönüşüyordu.

Çocuk Oyunculuğunun Avantajları ve Dezavantajları

Alton, çocuk oyuncu olmanın avantajlarını ve dezavantajlarını değerlendiriyor. Oyunculuğa çocukken başlamak tehlikeli olabilir. Ebeveynlerin beklentileri, çocuklar için üzücü olabilir. Alton, kendi oyunculuk deneyimini ailesinin beklentisiz ortamında yaşadı. Film senaryolarını ezberlemek doğal bir yetenekti, ancak çarpım tablosu için desteğe ihtiyacı vardı.

“Garip” Filmi ve İlk Buluşma Anısı

Ece Alton, “Garip” filminde oynadığını bilmeyen birinin tepkisini gülümsetici buluyor. Üniversitede bu film hakkında konuşulmaya başlandığında, hoşlandığı çocuk “O hatun nasıl güzel bir şey olmuştur” demiş. Alton, güzellik kavramının yanında birlikte gülebilmenin önemini vurguluyor.

0X0 Hulya Avsarin Kucagina Oturttugu Kucuk Ibonun Son Hali Sosyal Medyada Trend Oldu Kucuk Iboyu Goren Taniyamadi 1647846530583

ZUHAL OLCAY'LA GEÇMİŞE YOLCULUK YAPIYORDUK

Ece Alton, 8 yaşına geldiğindeyse TRT'nin 1987 yılındaki önemli işi "Gecenin Öteki Yüzü" dizisinde oynar. Bu sefer Haluk Bilginer, Zuhal Olcay ve Müşfik Kenter'le yan yanadır. Alton, o sete dair anılarını şöyle anlatıyor: "Füruzan senaryosunu yazmıştı, Okan Uysaler'in yönetmenliğini üstleniyordu, Gülsüm Karamustafa da sanat yönetmenliğini...

Bambaşka bir çocukluk dönemi benim için. Sette, Füruzan ve Gülsüm Karamustafa, 'Uzun Çoraplı Kız Pippi'nin serüvenlerini anlatırdı. Makyöz Nevin Hanım'ın sihirli kutuları ve sonsuz sabrını hatırlıyorum. Beyoğlu'ndaki o zaman terk edilmiş, eski haliyle, ünlü Vardar Apartmanı'nda çekimler yapılırdı. Zuhal Olcay ile her gün geçmişte yolculuğa çıkardık. Bütün bu insanlar sayesinde benim hiç yaşamadığım bir dönemi deneyimledim. 

0X0 Hulya Avsarin Kucagina Oturttugu Kucuk Ibonun Son Hali Sosyal Medyada Trend Oldu Kucuk Iboyu Goren Taniyamadi 1647846535186

Hatıraları belleğime atabilmek açısından yaşım da biraz daha elverişliydi. Bu sette çok anım var. Büyümeye başlamışım, tepkilerime, tepkileri tartıyorum, ölçüyorum, öğrenmeye devam ediyorum... Yine şanslıymışım ki muhteşem insanların içindeyim. Aile dostumuz olan yüce Müşfik Kenter'in yanında berisinde bir sette olmak... Tüm ekibiyle, her anıyla film içinde bir filmdi. Öğrenme, eğlenme ve uygulama yeriydi set benim için."

AYRICALIKLI BİR TAVIR GÖRMEDİM

"Okulda, sınıfta arkadaşlarımdan benim durumumla ilgili hiçbir ayrıcalıklı tavır görmedim. Devlet okulundaki 60 kişilik sınıfımda; kayırmak, yüceltmek, küçük görmek yoktu. Gazetelerde röportajlarınızın çıkmasıyla, çocuk olarak başka kulvarlarda diğerlerinden bir adım ileri ya da geri konulmadığınız, ailenizin ve çevrenizin; size, sizmişsiniz gibi davrandığı bir Türkiye'ydi."

Kaynak: HABER MERKEZİ