Yurtlarda kalan Müslüman öğrencilere neler öğretilmeli, neler kazandırılmalıdır?

Ehl-i Sünnet itikadı öğretilmelidir.

Ehl-i Sünnet ilmihali okutulmalıdır.

Pratik ahlak öğretilmelidir.

İstanbul ahlakı, kültürü, görgüsü, nezaketi, kibarlığı, inceliği, mürüvveti, edebi öğretilmelidir.

Elden geldiği kadar Osmanlı edebiyatı okutulmalıdır.

Mutlaka Osmanlıca okuma yazma öğretilmelidir.

Fütüvvet ahlakı öğretilmelidir.

Beş vakit namaz cemaatle kıldırılmalıdır.

Yurt kantininde gevezelik ve zevzeklik yasaklanmalıdır.

Erkek yurtlarındaki öğrenciler beyefendi, kız yurtlarındakiler hanımefendi olarak yetiştirilmelidir.

Ehliyetli kimseler tarafından, takip edenleri hiçsıkmayacak projeksiyonlu kültür dersleri verilmelidir.

Mümkün olduğu kadar fazla sayıda öğrenciye bir İslam sanatı öğretilmeli, ürün verip satması, harçlık kazanması sağlanmalıdır.

İslam hikmeti dersleri verilmelidir.

Müslüman öğrenciler, din düşmanlarının bile hayranlığını kazanmalıdır.

BÜ TÜ N bu konularda çok güzel, çok faydalı, mükemmel, harika ders kitapları hazırlatılmalıdır.

Böyle kitaplar olmadan bu dersler verilemez.

Öğretmenler bu kitapları esas alarak ders verecektir.

İslamî sivil toplum kuruluşları bir araya gelip ortaklaşa, (Saklanabilmesi, kalıcı olması için)  kitap boyutunda, dost düşman herkesin beğenip okuyacağı, çok güzel harika mükemmel kültür dergileri yayınlamalıdır.

Müslüman talebe yurtları, pansiyonlar ham girenlerin olgunlaşmış olarak terk edeceği birer Kâbetü`l-uşşak haline getirilmelidir.

Öğrenci yurdu demek yatakhane, yemekhane, mutfak, banyo, çamaşırhane, kantin, ders çalışma odaları, kalorifer demek değildir. Esas olan, oralarda barınan öğrencilerin, ilmen, irfanen, hikmeten, kültür bakımından yetişmesi, olgunlaşması faziletlenmesi meziyetlenmesi vasıf kazanması güçlü ve üstün Müslüman olması demektir.

Müslümanların öğrenci yurtlarının böyle olmasını istiyorum. Bu isteğimde çok haklı olduğumu düşünüyorum. Bir yanlışım varsa, gerekçeli olarak bildirilmesini istirham ediyorum.

***

Allah kelimesini hiçkullanmayan, onun yerine hep TANRI kelimesini kullanan birtakım ilahiyatçılara dikkat ediniz. Onlardan şüpheleniniz.

 

***

O sarıklı zat, taqiye yapan yaman bir Diyalogçudur.

***

Birine: Delilerin sizin için o delidir demelerine üzülmeyiniz, sevininiz.

***

O akrep cep telefonuna bin beş yüz lirayı nasıl verdiysen, elli lira verip mürekkepli bir dolmakalem almalısın. Bütçem müsait değil, o yüzden dolmakalem alamıyorum bahanelerini bırak. Kalem cep telefonundan milyon kere kıymetlidir, kutsaldır.

***

Benimle tanışmak ve görüşmek isteyen muhterem zata: İsmimi yanlış yazmışsınız, Şevket yerine Şevki demişsiniz. Beni bağışlayınız, size randevu veremeyeceğim.  Selam ve hürmetler ederim.

***

İslam dinini tahrife yeltenen beyinsizlere: Bu din korunmuştur, başarılı olmayacaksınız ve sonunda tokat yiyip belanızı bulacaksınız.

Dünya yıkılsa rehavetlerini bozmazlar

İslam`ı bilmezler; Genel kültür seviyeleri çok düşüktür;   Her şeyi bildiklerini sanırlar; İlim, irfan, hikmet, sanat tezgâhlarında dokudukları bez yoktur; Kitap okumazlar; Her işin, hizmetin en iyisini kendilerinin yaptığı kuruntusuna saplanmışlardır; Birtakım kuruluşları ellerine geçirmişlerdir; Yaptıklarının çoğu rutin şeylerdir; Mıncıklama konusunda gerçekten üstattırlar; Beyinlerinin içinde 'İslamî Plan ve Program' diye bir kavram yoktur; Dünya yıkılsa rehavetlerini bozmazlar; Mimarlık, şehircilik, dekorasyon konusunda dağarcıklarında azık yoktur; Çoğu en basit ve özet ilmihal kültüründen bile mahrumdur; Allah`ın on dört sıfatını sayınız denilse şaşırıp kalırlar; Tek cümleyle onlar hem İslam`ın, hem çağ kültürünün, modernitenin çok gerisinde kalmışlardır. Pahalı saatleri durmuştur; Onlar ilim irfan kültür sanat bakımından ayakta uyumaktadır; Onlar hep aynı yerde otlayıp dururlar; Fildişinden olduğunu sandıkları melaminden kulelerinde keyflerine bakarlar; İslamcılık bid`atleri yükselirken, İslam`ın gerilediğinden haberleri yoktur;   Gündemlerinde, namazı halkın sadece yüzde onunun kılmasıyla ilgili bir madde yoktur; Ramazanda şehrin içinde dolaşırlar, mukaddes ayda oruçtutmayan kalabalıkları görmezler; Hepsi için söylemem, bir kısmı içkili fuhuşlu lüks mekânlarda gösterişli ve görkemli iftar ziyafetleri verir; Yine bir kısmı lüks ve israflı umre turizmi yapar; Ehl-i Sünnet nedir konulu 500 kelimelik ipe sapa gelir tutarlı bir kompozisyon yazamazlar; Çare çözüm kavramları onlara pek yabancıdır; İslamî , Kur`anî , Şer`î , Nebevî kriterler konusunda bilgileri yoktur; İstişare/danışma nedir bilmezler; Etseler de ehliyle etmezler; Ü mmet birliği, ittihad-ı İslam, iman kardeşliği, tesanüd, râşid bir İmam`a biat gibi hayatî konular onların defterinde yazılı değildir; Çoğu kanaatle yaşamaz, israflı lüks hayat sürer; İşte böyleleri var ya, İslamî hizmetleri ve faaliyetleri mıncıklayıp dururlar; İslam`ı ve Müslümanları bunların ellerinden kurtarmak gerekir. Lakin nasıl?

(Gerçekten hizmet eden hikmet sahibi ehliyetli ve liyakatli faziletli hizmetkârları tenzih eder, onlara en samimî selam saygı ve teşekkürlerimi sunar, ilahî rızaya nail olmalarını dilerim.)