Gaga, yani global anti globalist alliance.
Batı’da manşet atıyorlar.Peki bu ne anlama geliyor? Bizi neden ilgilendiriyor?


Olay net.
Küresel şemşiyede delik var.
Trump fikri Abd’yi yeniden güçlü yapmak istiyor.
Trump Anti küreselci bir karakter.
İtalya, Fransa, Macaristan, Polonya, İsrail, Almanya, Hollanda yeniden büyük olmayı isteyenlerden.
Bu hedeftekilere GaGa diye isim vererek küreselcilerin karşısındaki anti global ortaklığa vurgu var.
Bu da “bölgesel güçlerin” küresel kurumsallığa başkaldırısı demek.
Ama onların da iç işleri karışık.
Caydırıcılık olursa çatışma meydana gelmez diyen ve Silahlanmaya devam eden bir Abd var.
İtalya ve Almaya Ab’den kopacak, Fransa kendi Natosunu kuracak, Polonya toprak kazanacak vesaire…
Tarih tekkerrür etmekte.
Roma İmparatorluğu bütçesinin yüzde 75’ini orduya harcıyordu.
Osmanlı İmparatorluğu’nda bu oran 17. yüzyılın sonlarında yüzde 60 civarındaydı. 
21. yüzyılın başlarında, devletlerin ortalama askeri harcamaları yüzde 6,5 seviyesinde ve ABD’nin üstünlüğünü korumak için yaptığı harcama yüzde 11 civarında. 

Ülkeler koşar adım silahlanıyor.

Bi alıntı yapayım, Tüm dünya, aşırı büyük bir orduya ve personel sayısı yetersiz hastanelere sahip bir ülkeye benzeyecek. Bunun sonucunda yeni bir savaş, sefalet ve hastalık çağı başlayacak Allah muhafaza…

Yeni küresel düzen, bu düzenin bir parçası olmak isteyen Batılı olmayan güçlere daha önemli roller vermeli. Türkiye bunu her platformda dile getiriyor.

Silahlanma ve Büyük Resim

1950’lere kadar İngiliz ve Fransız yönetim ve himayesinde, parçalı Arap ulus devletleri vardı.
Hegemonyanın ABD’ye geçtiği 1950’lerden itibaren Soğuk Savaş rüzgârlarının sert estiği yıllarda Arap dünyası ya ABD ya da Sovyet yanlısı yönetimlerle sürdü.

Orta Doğu’yu parçalayan hegemon güçler adamlarını iktidara getirildi. 
Söz dinlemez olduklarında çeşitli saray darbeleriyle ortadan kaldırılıyor ve daha kullanışlı olanlar, ABD eski Başkanı Donald Trump’ın deyimiyle “kendi en favori diktatörleri” iktidara getiriliyordu.

2011 Arap Baharı isyanlarında Suriye evlerinden barklarından kopan milyonlarla üçe bölünmüş durumda.

Sudan güney ve kuzey ya da Müslüman ve Hıristiyan şeklinde ikiye bölündü. 

Yemen eskiden olduğu üzere kuzey ve güney Yemen olacak şekilde veya Zeydiler ve Sünniler arasında bölünme yolunda hızla ilerliyor.

Lübnan ise toplumsal olarak çoktan gettolara ayrılmış.

İsrail “Yüzyılın Planıyla” Filistin’in son partiküllerini de buharlaştırma peşinde.

Arap dünyasının en kalabalık ülkesi Mısır çeşitli ekonomik ve sosyal sıkıntılar içinde kıvranıyor. 

Kaddafi’nin öldürülmesinin ardından iç savaşa sürüklenen Libya ikiye bölünme riskinde.

2016’da yaşadığımız darbe teşebbüsü de bölgedeki olayların Türkiye ayağıydı; fakat milletimiz buna izin vermedi. 

İran’ın durumu da ortada ve sürekli ABD-İsrail tehdidi altında. 

İşte savaş senaryolarına sebep manzara da bu!
Riskleri görüyoruz.
Türkiye’miz kendi ekseninde yükselen bir güç olmayı tercih eder. 
GaGa falan da dinlemez…