`height=

Sitemiz köşe yazarı Dr. Göktan AY`ın, Gazi Ü niversitesi, Gazi Eğitim Fakültesi Eğitim Yönetimi Ana Bilim Dalı  Öğretim Ü yesi, Prof. Dr. Necati CEMALOĞLU ile '9. Baskısı' yapılan 'Eğitimin PIN Kodu' adlı eseri ile ilgili yaptığı söyleşiyi yayımlıyoruz;

AY: Sayın Hocam, nasılsınız? Yoğun çalışıyor, yazıyor, söyleşiler yapıyorsunuz. MÜ ZDAK Başkanı olarak, İstanbul Öğretmen Akademileri ile yaptığımız söyleşilere de zaman ayırdınız, teşekkür ederiz; .

CEMALOĞLU: Bu fırsatı bana verdiğiniz için teşekkür ederim.

AY: Kitabınızın ismini GSM telefonu alırken bulmuşsunuz; 'Eğitimde PIN Kodu' derken neyi kastediyorsunuz?

CEMALOĞLU: Kitabın adı, yaşadığım bir olayla ilgili. Kızılay`dan Gazi Ü niversitesine  otobüsle gidiyordum. Arkamdaki koltukta oturan karı-koca sohbet ediyordu. Adam kadına: 'Sevgilim, aşkım, bebeğim.' dedi. Kadın: 'Geçbunları geç, sen adam olsan beş sene oldu evleneli, bir bilezik alıp koluma takamadın.' Cevabını verdi. O gün doktora dersim vardı. Öğrencilere. 'Bu kadın-erkek anlaşabilir mi?' diye sordum. Öğrenciler, anlaşamaz dediler ama gerekçesini ifade edemediler. GaryChapman`ın '5 Sevgi Dili' kitabında ifade edilen 5 sevgi dili var. Adamın sevgi dili, 'Onaylayıcı ve güzel söz', kadının ise 'Hediye' idi. Bu yüzden anlaşamıyorlardı. Bu bağlamda herkesin bir PIN kodu, yanlış girilirse PUK kodu gerekiyordu. Cep telefonu alırken öğrendiğim bu bilgi ile özdeşleştirip, kitabın adını 'Eğitimin PIN Kodu' olarak koydum. Kitabın adının kısa hikâyesi budur.

AY: Bir şeyi öğrenmek için, yönergeleri takip etmek mi, yoksa deneme-yanılma yolu mu geçerlidir?

CEMALOĞLU: Aslında yönerge takip etmek gerekir. 'Yönerge takip etme' becerisi okul öncesi eğitim kurumlarında, ailede ve sosyal çevrede kazanılır. Çocukların kırmızı, yeşil ve sarı renkte oyuncakları olduğunu varsayalım. Anne çocuğundan: 'Kırmızı oyuncakları kırmızı kutuya, yeşil oyuncakları yeşil kutuya, sarı oyuncakları da sarı kutuya koymasını, en altta yeşil, ortada sarı en üstte de kırmızı kutu olacak şekilde duvar kenarına üst üste dizmesini' istemiş olsun. Çocuk bu yönergeleri takip ederek oyuncakları topladığında, yönerge takip etme becerisi kazanır. Ancak, bu yönerge takip etme becerisi ile birlikte renkleri, renklere göre sınıflamayı, üst üste dizmeyi ve trafik işaretleri ile ilişki kurmayı, bilgiyi transfer etme becerisini de kazanır.Yönerge takip etme becerisi kazanamayan öğrenciler 'matematik, fizik, kimya ve bilgisayar kullanmayı öğrenme gibi süreçlerde' başarısız olur. Çünkü paydaları eşit olmayan iki kesir sayısını toplamak için, önce paydaları eşitlemek ve çarpmak gerekir. Sonra payları toplamak, daha sonra da paydayı aynen yazıp sonucu sadeleştirmeyi öğrenmek, bir yönerge takip etme sürecidir. Bu yönergeyi takip edemeyen öğrenci ya da yönerge takip etme becerisini hiçkazanamayan öğrenci sadece 'işlem ezberlemek' ve ezberlediği işlemle başarılı olmaya çalışmak dışında başka bir seçeneğe sahip değildir. Özellikle sayısal dersleri ezberleyerek başarılı olmak imkânsızdır. Aynı şekilde denklem çözme, ispat yapma, formül oluşturma da aslında yönerge takip etme becerisini kazanmayla doğrudan ilişkilidir.

0-36 ay arasında çocuklara çok küçük yönergelerle eylemde bulunmayı, bu yönergeleri takip ederek psikomotor becerilerini geliştirmeyi, yaptığı bir davranışın yönergelerini ifade etmeyi öğretildiğinde, başarılı olma düzeyinde de artış gözlenir. Toplum olarak bir ürünün kullanma kılavuzunu okuyarak, ürünü kullanmayı öğrenmek yerine, ya teknik servisten ya da deneme-yanılma yöntemiyle öğrenmeye çalışırız. Bu durum, aldığımız ürünü etkili kullanmamızı engeller. Ayrıca, ürünün diğer fonksiyonlarını öğrenemeyiz ve ürünün bozulmasına neden oluruz. Yönerge takip etme becerisi kazanamayan çocuklar, öğrenmedeki taksonomiyi göz ardı ettiklerini için bir türlü anlamlandırma stratejilerini kazanamazlar. Yönergedeki kopuk halka öğrenmenin gerçekleşmesini engeller ve birey parça bütün ilişkisini kuramaz. Özellikle yazılı metinlerden öğrenmek yerine bir anlatıcıdan öğrenmeye çalışmak da, yönerge takip ederek öğrenmenin önündeki olası engellerden birisidir. Bu sorunları çözmenin yolu, öğrencilere yönerge takip edebilme becerisi kazandırmak ve farklı işlemlerde tekrar edip pekiştirmesini sağlamaktır. Karmaşık alet ve makinaların mutfağımıza kadar girdiği, akıllı telefonun yaşantımızdaki önemi arttığı sürece, yönerge öğrenmenin önemi de her geçen gün artarak devam edecektir.

AY:  Yaz tatilinde bir kısım çocuklar annelerine yardım için tarlalara gidiyor, bir kısmı da sitelerde zaman geçiriyor; 'Beceri kazandırılması'  hangisinde daha başarılı oluyor?

CEMALOĞLU: Kültürümüzde tatil kavramı 'yatmak, uyumak, boş işler yapmak ve gezmek' şeklinde ifade edilir. Yaz tatili uzun bir dönemi kapsar. Bu aşamada çocuklara yeni bilgi ve beceri kazandırmak gerekir. Bir esnafın yanında çalışmak, yemek yapmak, temizlik yapmak, bir sanat dalı, sporla ilgilenmek, tarihi kültürel yerleri gezmek ve bu alanlarla ilgili araştırmalara yapmak gerekir. Yaz ayları, okul dışında daha etkin ve verimli öğrenme alanlarıdır. Örneğin, Akdeniz bölgesine giden çocuk, Akdeniz bölgesinin bitki örtüsünü, yeryüzü şekillerini, ekonomisini öğrenmek, Erzurum gezisinde 'Erzurum Kongresi'ni, önemini, tarihi, alınan kararları araştırmak, fırsat eğitimi olarak ele alınabilir. Bu yüzden yaz tatilleri, beceri kazandırma sürecinde aktif olarak kullanılabilir. 

Devam edeceğiz;