Resim2-4

Bir sohbet meclisinde yıllarını eğitime adamış bir hocamız: “Toplum olarak, insanlık alemi olarak son zamanlarda pespayeliğin, rezaletin dibini yaşıyoruz. Olmaz, olamaz denilen ne varsa artık yaşanıyor. Bundan daha kötüsü olabilir mi? Artık onun için de hayır, olamaz diyemiyoruz. Çünkü her geçen gün yaşadıklarımız, gördüklerimiz karşısında daha çok şaşkınlığa uğruyoruz. Birkaç yıl önce yaşanan bir rezalet, bugün yaşananların yanında hafif kalıyor.” dedi.

Bir başka arkadaşımız da izlemiş olduğu bir röportajdan hareketle: “Genç kızlara soruyorlar, nasıl erkeklerden hoşlanırsınız diye, bir tanesi de düzgün, nitelikli, iyi bir insandan hoşlanırım demiyor. Hepsi oldukça sıra dışı, hippi, züppe tiplerden hoşlandığını söylüyor.  Çevremizde gerçekten her yönüyle örnek olan gençler evlenemiyor. Ahlaksızlık, hayasızlık, çıplaklık, kabalık, seviyesizlik  hiçbir devirde bu kadar prim yapmamıştı.” dedi.

Ben de: “Çocuklara, gençlere kimi örnek göstereceğiz?  Ortalık toz duman olmuş durumda. Bütün mecralar, bütün platformlar art niyetli kişi ve kuruluşlar tarafından kuşatılmış durumda.  Bir avuç iyi insan, bir avuç nitelikli yayın kurumu da sesini ulaştıramıyor artık. Kötü öylesine pervasız geliyor, öylesine çılgın yöntemler kullanıyor ki dikkatleri üzerine çekmemesi mümkün değil.” dedim.

Bunun üzerine değerli eğilimci büyüğümüz: “İyiler, pasif kalmaya devam ettikçe bu durum değişmeyecektir. Sızlanmanın, şikayet etmenin, oflamanın, puflamanın hiçbir faydası yok. Çözümü başkasından beklemenin de bir faydası yok. İyi yürekli insanların, vicdan sahibi insanların çok daha aktif olması gerekiyor. Örgütlü mücadele etmek gerekiyor. Güçleri birleştirmek gerekiyor.” diyerek çözümü işaret etmiş oldu.

Bu sohbetin de etkisiyle toplumda yaşanan ahlaki çöküş üzerine biraz düşündüm. Biraz da araştırma yaparak aşağıdaki satırları yazma ihtiyacı hissettim.

Toplumun Ahlaki Çöküşü ve Çözüm Yolları

Toplumun ahlaki çöküşü, toplumun değer yargılarının, normlarının ve kurallarının bozulması, yozlaşması veya kaybolması olarak tanımlanabilir. Bu, toplumun bütün alanlarını etkileyen ve toplumsal sorunlara yol açan bir olgudur.

Ahlaki Çöküşün Nedenleri

Toplumun ahlaki çöküşünün sebepleri arasında, dinin, kültürün, eğitimin, ailenin, medyanın, siyasetin ve ekonominin rolü vardır.

  • Din: Din, toplumların ahlaki değerlerinin temelini oluşturur. Dinin zayıflaması veya etkisinin azalması, toplumda ahlaki çöküşe yol açabilir. Din, toplumların ahlaki değerlerini şekillendiren en önemli unsurlardan biridir. Din, insanlara doğru ve yanlışı, iyi ve kötüyü öğretir. Dinin zayıflaması veya etkisinin azalması, toplumda ahlaki değerlerin de zayıflamasına veya kaybolmasına yol açabilir. Dini değerlere, dinin  kendisine son yıllarda yapılan saldırıların da artmış olduğunu görüyoruz.
  • Kültür: Kültür, toplumların ahlaki değerlerini şekillendiren önemli bir unsurdur. Kültürün değişmesi veya yozlaşması, toplumda ahlaki çöküşe yol açabilir. Kültür, toplumun ortak değerlerini, normlarını ve davranış biçimlerini içerir. Kültür, toplumdaki ahlaki değerlerin şekillenmesinde önemli bir rol oynar. Örneğin, bir toplumda şiddetin hoş görüldüğü bir kültür varsa, o toplumda şiddet olayları daha yaygın olacaktır.
  • Eğitim: Eğitim, toplumların ahlaki değerlerini kazandıran ve geliştiren en önemli araçlardan biridir. Eğitimin kalitesizleşmesi veya ahlaki değerlere önem vermemesi, toplumda ahlaki çöküşe yol açabilir. Eğitim, toplumdaki bireylere ahlaki değerleri kazandırmak için önemli bir fırsattır. Eğitim sistemi, ahlaki değerlerin öğretilmesine ve yaşatılmasına yönelik olarak düzenlenmelidir. Örneğin, eğitim müfredatlarında ahlaki değerlere yer verilmeli ve ahlaki değerlere yönelik etkinlikler düzenlenmelidir.
  • Aile: Aile, çocukların ahlaki değerlerini ilk öğrendikleri yerdir. Ailenin zayıflaması veya dağılması, toplumda ahlaki çöküşe yol açabilir. Aile, çocukların ahlaki gelişiminde önemli bir rol oynar. “Terbiye evde başlar” denilir. Ailede ahlaki değerlere önem verilirse, çocuklar bu değerleri benimsemeye daha yatkındır. Ailede ahlaki değerlere önem verilmezse, çocuklar bu değerlerin önemini anlamayabilir ve ahlaki değerlerden uzaklaşabilirler.
  • Medya: Medya, topluma bilgi ve kültür aktaran önemli bir araçtır. Medyanın ahlaki değerlere aykırı içerikler yayması, toplumda ahlaki çöküşe yol açabilir. Medya, topluma bilgi ve kültür aktaran önemli bir araçtır. Ancak, medyanın ahlaki değerlere aykırı içerikler yayması, toplumda ahlaki çöküşe yol açabilir. Örneğin, medyada şiddetin, cinselliğin ve yalanın yaygın olarak gösterilmesi, toplumda bu değerlerin normalleştirilmesine yol açabilir.
  • Siyaset: Siyaset, toplumu yöneten ve yönlendiren bir güçtür. Siyasetin ahlaki değerlere aykırı uygulamalara yönelmesi, toplumda ahlaki çöküşe yol açabilir. Bu konuda, siyasetin ahlaki değerlere uygun bir şekilde yürütülmesinin önemine dikkat çekilmesi gerekir. Siyaset müessesesi dürüstlük, ahlak, adalet gibi erdemlerin üzerine inşa edilmesi gerekir.
  • Ekonomi: Ekonomi, toplumların temel ihtiyaçlarını karşılayan bir sistemdir. Ekonominin bozulması veya adaletsiz bir şekilde işlemesi, toplumda ahlaki çöküşe yol açabilir. Bu konuda, ekonominin adil bir şekilde işlemesinin ve insanların temel ihtiyaçlarının karşılanmasının önemine dikkat çekilmesi gerekir.

Ahlaki Çöküşün Sonuçları

Toplumun ahlaki çöküşünün sonuçları çok ciddidir. Ahlaki çöküş, toplumun huzurunu, güvenliğini, adaletini, refahını ve mutluluğunu tehdit etmektedir.

  • Huzur: Ahlaki çöküş, toplumda huzursuzluk, çatışma ve şiddeti artırabilir. Bu durum, toplumda güven duygusunun zedelenmesine ve toplumda bir çözülme sürecinin başlamasına neden olabilir.
  • Güvenlik: Ahlaki çöküş, suç oranını artırabilir ve toplumu daha tehlikeli bir yer haline getirebilir. Bu durum, insanların hayatlarını ve mallarını korumakta zorlanmasına neden olabilir.
  • Adalet: Ahlaki çöküş, adalet duygusunu zedeleyebilir ve toplumda eşitsizlikleri artırabilir. Bu durum, toplumda huzursuzluk ve öfkeye neden olabilir.
  • Refah: Ahlaki çöküş, ekonomik kalkınmayı engelleyebilir ve toplumu daha fakir bir yer haline getirebilir. Bu durum, insanların refahının düşmesine ve hayat standartlarının bozulmasına neden olabilir.

Resim1-7

Ahlaki Çöküşün Önlenmesi

Toplumun ahlaki çöküşünü önlemek için, toplumun bütün kesimlerinin sorumluluk alması ve çaba göstermesi gerekmektedir.

  • Devlet: Devlet, ahlaki değerlerin korunması ve geliştirilmesi için gerekli yasal düzenlemeleri yapmalı ve bu düzenlemelerin uygulanmasını sağlamalıdır. Örneğin, ahlaki değerlerin ihlal edilmesini cezalandıran yasal düzenlemeler, toplumun ahlaki değerlerine saygı duymasını teşvik edebilir.
  • Sivil toplum kuruluşları: Sivil toplum kuruluşları, ahlaki değerlerin yaygınlaştırılması için çalışmalar yapmalıdır. Örneğin, ahlaki değerlere yönelik eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları, toplumun ahlaki değerlerini güçlendirebilir.
  • Eğitim kurumları: Eğitim kurumları, ahlaki değerlerin kazandırılmasına yönelik olarak eğitim programlarını yeniden düzenlemelidir. Örneğin, ahlaki değerlere yönelik derslerin müfredata eklenmesi, öğrencilerin ahlaki gelişimlerine katkıda bulunabilir. Okullar akademik eğitimden ziyade ahlaki eğitimi merkeze alabilirler.
  • Medya kuruluşları: Medya kuruluşları, ahlaki değerlere aykırı içerikler yaymamaya özen göstermelidir. Örneğin, şiddet ve cinsellik içeren içeriklerin sansürlenmesi, toplumun ahlaki değerlerine zarar vermesini önleyebilir. Ahlaki değerleri işleyen özgün yayınlar yapabilirler. Çocuklar ve gençler için örnek içerikler sunabilirler.
  • Dini kurumlar: Dini kurumlar, ahlaki değerlerin öğretilmesi ve yaşatılması konusunda daha aktif rol oynamalıdır. Örneğin, dini liderler, imamlar, ahlaki değerlere yönelik vaaz ve konuşmalar yaparak toplumun ahlaki bilincini yükseltebilir. Bu konuda kendi yaşamlarıyla topluma örnek olabilirler.
  • Herkes: Herkes, kendi hayatında ahlaki değerlere sahip çıkmalı ve bunları yaşamaya özen göstermelidir. Örneğin, insanlar, günlük yaşamlarında dürüstlük, yardımseverlik, saygı ve sevgi gibi ahlaki değerlere uygun davranarak topluma örnek olabilirler.

Sonuç

Toplumun ahlaki çöküşü, toplumun karşı karşıya kaldığı en büyük sorunlardan biridir. Bu sorunun çözümü için, toplumun bütün kesimlerinin işbirliği yapması ve ahlaki değerlere sahip çıkması gerekmektedir.

Adem Keven