Yükseköğretim Kurulu Başkanımız Prof. Dr. Erol Özvar, son günlerde sıklıkla gündeme gelen  'öğrenci affına' ilişkin konuşmuş

'Sizlerin de gayet iyi bildiği gibi öğrenci affı olup olmayacağı konusunda yetkili merci Meclis. Yani milletin iradesinin tecelli ettiği Meclis, milletvekilleri ve ilgili siyasi partilerin görüşleri çok önemli. Bu konuda karar alma, bir kanun, kanuni düzenleme, bir hukuki mevzuat düzenleme yetkisi Meclisindir.

- Biz yükseköğretim kurulu olarak bize, Meclisten yapılacak herhangi bir çağrıya kulak vermek suretiyle yükseköğretimin bugüne kadarki aflarla alakalı tecrübesinin, Meclisteki vekillerimizle, siyasi partilerle paylaşmaya hazır olduğumuzu ifade etmek isterim.

- Netice itibariyle Yükseköğretim Kurulu olarak Türkiye deki yüksek öğretim alanı içine giren milyonlarca öğrenciyi ilgilendiren konularda bigane kalamaz, duyarsız kalamaz. Mutlaka bu konudaki bilgisini, görgüsünü ve tecrübesini mutlaka paylaşır. Bunu yaparken de elbette ki hem sistemin dışında şu an kalan öğrencileri dikkate alır, eğitim öğretim kalitesini dikkate alır.

- Buna ilişkin mutlaka bir çalışma yapar. Yapacağımız çalışma elbette ki yüksek öğretimin gelecekte alacağı istikametle, üniversitelerimizin eğitim öğretim meşgalesiyle çok yakından alakalıdır diye düşünüyorum. Bu konularda tabii ki af konusunda da öğrenci affı konusunda da artık bildik, konvansiyonel, alışılmış yöntemlerin ötesinde öğrencilerin üretkenliğini, öğretim elemanlarının gayretlerini ve üniversitelerin elbette, bu konudaki içinde bulunduğu eğitim öğretim düzeyini dikkate alarak bir çalışma yapacaktır. Bunu ifade etmek isterim.'

  https://www.cumhuriyet.com.tr/turkiye/yok-baskani-ozvardan-ogrenci-affi-aciklamasi-1935608

Bazı kelimeler kafaları karıştırdı... Şöyle ki

  1/ 'Bu konuda af yetkisi Meclisimizindir.' (Doğru) 

Ama, 'Biz yükseköğretim kurulu olarak bize, Meclisten yapılacak herhangi bir çağrıya kulak vermek suretiyle; ' diyerek, 'biz bir şey yapmayız, Meclis`ten bize bir çağrı gelirse kulak verir, çalışmaya başlarız' mı denilmek istenmiş?; Öyleyse (YANLIŞ)

2/ 'Netice itibariyle Yükseköğretim Kurulu olarak Türkiye deki yüksek öğretim alanı içine giren milyonlarca öğrenciyi ilgilendiren konularda bigane kalamaz, duyarsız kalamaz.' (DOĞRU)

3/'Sayın Cumhurbaşkanı nihayetinde nasıl 'takdir ederse' af konusunda çalışmalar da o yönde ilerleyecektir.' 

Sn Cumhurbaşkanı takdir etmezse` olmaz mı? O zaman YÖK`ün yaptığı çalışmanın önemi olmayacak mı? Ya da YÖK hazırladığı çalışmanın gerçekleşmesinde ısrarcı olmayacak mı? (7100 sy.yasanın nasıl rayından çıkarıldığı akıllardan çıkmıyor)

4/ Yükseköğretim`in yönetiminin de meseleye bakışını istenildiğinde açık yüreklilikle ifade edeceğimizi dile getirebilirim.' 

'İstenmezse biz dile getirmeyiz' mi denilmek isteniyor?. O zaman YÖK, üniversitelerin en üst kurumu değil mi? Çünkü, Prof. ların, mesela  Dr.Öğr.Ü y. için karar verdiği bir sistemden sonuçlar hep yanlış çıkıyor. Çünkü, Prof. unvanı alan alt unvanlarla arasındaki merdiveni kaldırıyor ; O yüzden YÖK Y.Kurulu`nda 'her unvan temsil edilmelidir' diyoruz.

https://www.ittifakgazetesi.com/yok-te-her-unvan-temsil-edilmelidir-m737.html

5/ 'Meclis bu konuda bir irade sergilerse Yükseköğretim Kurulu bu konuda görüşlerini paylaşacaktır.'

Yıllardır aynı söylem 'YÖK olarak ben irade gösteremem, üniversitelerimi, akademisyenlerimizi savunamam, bu konuda irade gösteremem, mutlaka Meclis`ten ya da Cumhurbaşkanlığından bir talimat gelmesi lazım' dile getirilir ve sürdürülürse ilk 500`e girmek de çok zor olacak?

Eğitim-Kültür-Sanat alanı gelişmeleri takip için @drgoktanay