Neye az kaldı; Neye az kalmıştı?

Bir şeylere adım adım yaklaşırken biz; Ben; Sen; Ya da, yada o; Kim bilir onlar;

El açılır semaya bazen, dertten uzaklaşmak, feraha yakınlaşmak için. O an az kalmıştır biraz daha; Huzura, mutluluğa;

'Az kaldı; '

Bazen umduğunu bulamazsın.

Az kalmıştı oysaki;

Hayal kırıklıklarının süslediği o engebeli yolda, umudun serin gölgesi altında ilerlerken kim alıkoyar seni 'az kaldı' demekten?

Parola az kaldı; Ölüme az kaldı, doğuma az kaldı, sevinmeye az kaldı, kavuşmaya az kaldı. Öyle ya, her parolanın ardında bir kavuşma saklı değil mi? Neye kavuştuğunun ne önemi var ki?

Yoksa var mı? Öyle ya önemi olmasa parolaya ne gerek var ki;

Umuda açılan yelkenli ve yolcularının parolası 'az kaldı'.

Belki kürek mahkû mlarının da;

'Asılın küreklere! Az kaldı!'

'Yolumuz uzun, fakat az kaldı!'

Az kalmasaydı yollar biter, engeller aşılır mıydı?

Ya umudun olmasaydı?

'Umudum oldu da ne oldu?' dedi ve bükülmüş belinde ellerini kavuşturarak yanımdan gitti;

Umudu anlatıyordum oysa ona;

Sence de az kalmadı mı? Bak, bir anne, yeni olduğu belli olan bir mezara kapanmış ağlıyor.

Yağmur yağıyordu; Toprağın altındaki yavrusu 'üşüyordu; ' Ve ona göre az kalan hiçbir şey yoktu; Aklından 'ıslanıp da üşür mü?' sorusu geçerken, güneş açıverdi aniden; Bir tebessüm belirdi üzgün ve soluk yüzünde annenin. Evladı ıslanmayacak ve hatta belki de ısınacaktı!

Bir anne sevinçle hemşirenin elinden yeni doğan bebeğini alıyor;

Az kalmıştı ve 'merhaba dünya; '

Nasıl bir dünyaya 'merhaba' dediğinden habersiz yumuk gözler daha şimdiden yorgun ve bezgin;

Az kaldı;

Kara görünmüştür; 'Az kaldı' terennümleriyle dümen çeviren kaptana doğan gün ne güzeldir.

Çilekeş kalbin nakaratı, kulakların sağır, gözlerin kör olduğu zamanların biricik dayanağı 'az kaldı';

Telaffuzu kolay, fakat yükü bol bir omuz için ne büyük bir lâf;

Hepi topu bir laf;

Fakat;

Koca bir gövde sahibi bu lâfa sığınıyorsa, koca yüreklilerinde biricik tesellisiyse, hepi topuluktan çıkan ciddi bir ifade;

Aslında hepimizin hayatı 'az kaldı'lardan ibaret. Bir ömür beklemekle geçiyor. Gıdası umut olan bu lâfa iyi bakın. Ve telâffuz etmeyi unutmayın. Unutmayın ki, hayatımızdaki 'bitmez' dediğimiz virajlar azalsın; Az kalmasını istediğimiz ne kadar zaman varsa gerçekten az kalsın;

'Az kaldı!'