Bir kesimin havuzuna kova kova su taşıdığı, bir kesimin de havuzundan kova kova su aldığı dünya ekonomisi, Birleşmiş Milletler gibi çok ortaklı, büyük bir işletmeye dönüşmüştür.

Küresel ekonominin havuzuna su taşıyanlar, bütün dünyayı zenginleştirirken, havuzdan su alanlar da yoksullaştırmaktadır. Sürdürülebilir bir kültürel ve ekonomik yapı için, herkes aldığından daha fazlasını, dünya ekonomi havuzuna taşıması gerekir.

Küresel dünya ekonomisini, bütün insanlığın yararına işletecek olanlar, hiçbir karşılık beklemeden, üreten düşünce ustalarıdır. Onlar kendilerine değil, geleceğe yatırım yaparlar. Tarım, sanayi, hizmetler, hangi alanda olursa olsun, hiçbir yatırımın getirisi, onların yatırımlarının getirisinden daha büyük değildir. Düşünce yatırımlarının, ekonomik ve kültürel ömürlerinin sınırı yoktur. Onlar kıyamet gününe kadar, yatırımcılarına kazandırmaya devam ederler.

Geçmişten bugüne, ekonomik ve kültürel boyutlarıyla, dünyayı yaşanır kılanların başında, düşünce ve eylemin öncüleri gelir. Onlar ölümsüz eserleriyle, bütün insanlığın yolunu aydınlatırlar. Onların eserlerinin insanlığa katkılarını, rakamlara dökmek çok zordur. Ancak düşüncenin büyük mimarlarının, insanların hayatını nasıl değiştirdiğini, düşünce dünyasında yolculuklara, çıkan herkes bilir. İşi ya da yaşı ne olursa olsun, her insan onların düşüncelerinden izler taşır.

Düşünce dünyasında çığır açanların, bütün insanlığın oluşturduğu küresel ekonominin, havuzundan aldıkları suya karşılık, taşıdıkları suyun büyüklüğü, onları melekler katına yükseltir. Onların paha biçilmez eserleriyle, havuzun kapıları hiç su taşımadan, su almaya çalışanlara kapanırken, aldığından daha fazlasını taşımaya çalışanlara da sonuna kadar açılır. Küresel ekonomi dünyasında, üretmeden tüketenlere, vermeden alanlara yer yoktur.

Doğu ve Batı’nın büyük düşünce, yıldızlarının ölümsüz eserleriyle, bütün insanlığın bilgi ve bilgelik katkıları yanında, küresel dünya işletmelerinin ürettikleri, endüstriyel ürünlerin değeri, çok küçük kalır. Dünyada kutsal kitapların, insanlığa kazandırdığı, bilgi ve bilgeliklerin değerine ulaşacak, hiçbir kurum ve kuruluş yoktur. Onların insanlığa sağladığı kazançlar, zaman ve mekânla sınırlı değildir, dünya var oldukça devam edecektir.

Başlangıçta düşünce vardır. Düşüncenin öğrencisi olmadan, eylemin öğretmeni olunmaz. Düşüncenin olmadığı bir dünyada, hiçbir alanda kültürel ve ekonomik atılım olmaz. Düşüncesiz bir eylem kalıcı, eylemsiz bir düşünce dönüştürücü olmaz. Düşünce kutsal kitaplarla, sınırlarının sonuna ulaşır. Pascal’ın vurguladığı gibi: ‘’Bugünkü başarılar, dünün düşüncelerinin toplamıdır.’’ Dünyayı bugüne geçmişin düşünceleri getirmiştir. Geleceğe de bugünün düşünceleri taşıyacaktır.

Tarihte dünyayı ellerinde silah taşıyanlar değil, kafalarında düşünce taşıyanlar değiştirmiştir.

Toplumlar politikanın öncülerinden daha çok, düşüncenin öncülerine önem verirler.

Politikanın öncüleri unutulur, düşüncenin öncüleri unutulmaz.