Değerli okuyucularımız. Elimizin vardığı ölçüde İçimizden Bir Koleksiyoner` serlevhalı yazılarla karşınızda olmayı ümit ve temenni ediyoruz. Böylelikle koleksiyonlara ve koleksiyonlara kıymet veren değerli insanların hayatlarına dokunma imkânımız olacak. Periyodunu 'vakti merhunu geldiğinde' şeklinde ilan ettiğim İçimizden Bir Koleksiyoner yazı serimize Oral Avcı ile başlıyoruz.

Oral Avcı başarılı bir iş insanı.

Oral Avcı başarılı bir iş insanı. Bu topraklardan aldığını yine bu topraklara vakfeden vakıf ve vâkıf bir insan. Sn. Avcı ile 24 yıl önce Boğaziçi Yöneticiler Vakfı`na tanımıştık. O gün  bugündür zatıalileriyle teşrik-i mesaimiz devam ediyor. Avcı, geçtiğimiz günlerde Hüsn-i Hat-Ebru-Tezhip Koleksiyonu isimli bir katalog/kitap yayınladı. Baskı öncesinde bu satırların yazarının redaksiyonuna katkı verdiği çalışmada Oral Avcı`nın 40 yıllık çalışma hayatında naif bir sığınma sahnesi olarak sanatkârlardan, sergilerden, sanat etkinliklerinden satın aldığı hüsn-i hat, ebru ve tezhip eserleri yer alıyor.

`height=

'Marifet iltifata tabidir, müşterisiz meta zayidir.'

Oral Avcı 'marifet iltifata tabidir, müşterisiz meta zayidir' anlayışıyla koleksiyon yapmaya başlamış. Aldığı eserlere bir yandan, tabir yerindeyse gözü gibi bakarken diğer yandan da evinde, işyerinde sergilemeye başlamış. Yakın zaman önce de gördüğü lüzum üzerine koleksiyonunu önce kâğıdın hoş kokulu sahifelerine, ardından da online ortama aktarmış. Yaptığı iş her anlamda takdire şâyân bir sanat hizmeti;

Bir önceki paragrafa anonim bir söz ile başlamıştık. Şimdi ise kelâmı bir cümleliğine de olsa önceki asrın en mühim koleksiyon adamlarından İbnülemin Mahmud Kemal İnal`a bırakalım: 'Fazilet-mendân-ı eslafa layık oldukları derecede hürmet etmeyenler, nefislerini hürmete layık görmeyenlerdir.' Oral Avcı`nın koleksiyon merakının öznesinde üstadın terkip ve asliyet şuuruyla taçlanmış mezkû r ve meşhur âvâzı var. 

Oral Avcı`ya göre geçmiş büyüklere hizmet etmenin bin bir türlü yolu var, ancak hiçşüphe yok ki bu yolların en verimlisi bu geçmişi yaşatmak ve geleceğe aktarmaktır: Bu açıdan bakıldığında çok büyük bir geleneğin içinden neredeyse bozulmadan akıp gelen İslam sanatlarının müstesna bir yer işgal ettiğini, bu istisnai durumun ortaya çıkmasında Türk/İslam sanatkârlarının büyük pay sahibi olduklarını söyleyebiliriz. Hüsn-i hat, ebru, tezhip ve çini gibi hemen her sanat dalında Türklerin çok önemli ekollerin kurucuları ve aktarıcıları olduğu izahtan varestedir. Bu sadece Türk/İslam sanatkârları için değil, sanatseverleri için de rahatlıkla kurulabilecek bir cümledir. Onların bu sanatlara karşı besledikleri muhabbet ve aşk ile bezeli hürmet hissi bu sanatların gelişmesini sağlayan çok önemli faktörler olarak zikredilebilir.` 

Oral Avcı`nın Boğaziçi Ü niversitesi mezuniyetinin ardından iş dünyasına atılmasıyla birlikte başladığı koleksiyon merakı, ilk 10-15 yılda 'toplayıcı' sıfatıyla anılmaya sezâ iken, son 20 yıldır aynı merak için 'koleksiyoner' vasfını kazanmış.

Mühim bir pul koleksiyoneri;

Oral Avcı aynı zamanda ülkemizin önde gelen pul koleksiyonerlerinden biri. Muhatabımız ile geçtiğimiz yıl,  Bilim ve Sanat Vakfı`nda (BİSAV) düzenlediği 'İşgal Devri Musul-Kerkük`te Osmanlı Pulları' serlevhalı sergi etkinliği özelinde Musul ve Kerkük`ün I. Dünya Savaşı`nda işgal edilişinin 101. yıldönümünde İngilizlerin bölgede hâkimiyetlerini tesis etmek maksadıyla kullandıkları Osmanlı pullarının işgal sürecinde yaşadığı dönüşümleri gözler önüne seren bir mülakat yapmıştık. Pul ve tarih meraklıları söz konusu mülakatımızı gazetemizin https://bit.ly/37w3suT linki üzerinden okuyabilir.

`height=

Birbirinden âlâ kalem güzelleri;

Koleksiyonerin geleneksel sanatlar eserlerine hep birlikte göz atalım. Oral Avcı`nın, sû re-i celî lelerden, ayet-i kerî melerden, esmâ-i hüsnâdan, ism-i nebi Aleyhisselâm`dan, hadis-i şeriflerden, hilye-i şerifelerden ve güzel sözlerden ibaret hüsn-i hat koleksiyonunda evvelemirde hemşehrilerinin Kerküklü yazı ustalarının göz nurları dikkat çekiyor. 

Nesihten sülüse kû fî den celi divaniye;

Avcı Koleksiyonu`nda el ele tutuşarak hafî bir zikri terennüm etmekte olan celî sülüs, sülüs, müsennâ, nesih, sülüs-nesih, sülüs-kû fî , ta`lik, divanî , celî divanî , tuğra-celî divani, divanî -celî divanî , tuğra-divanî ve kû fî -sülüs-müsennâ, her biri diğerinde âlâ keyfiyeti hâiz kalem güzellerine Davut Bektaş, Fuat Başar, Firaz Kerküklü, Şevket Abdülfettah, Veysel Kucuras, Seyfi Kerküklü, Osman Özçay, Seyyid Yahya, Ali Himmetoğlu, Şirvan Berzerci, Safa Kerküklü, Yusuf Kerküklü, Cenat Ahmet ve Eşref Kerkükî ketebe koymuş.

`height=

İğne ile suyu kazmak; `

Oral Avcı, 'iğne ile kuyu kazmak' ve 'cismânî âletlerle inşâ edilen rû hânî mühendislik' tabirleriyle vasfedilmekte olan yazı sanatına ilave olarak 'iğne ile suyu kazmak' şeklinde nitelendirilen ebru sanatına da koleksiyonunda yer açmış. Katalogda ebrucularımız Fuat Başar, Ahmet Sacid Açıkgözoğlu, Sadreddin Özçimi ve Ayşe Sula`nın teknelerine ait battal, taraklı, şal, bülbülyuvası ve çiçek ebruları arz-ı endâm ediyor.

İnsan fıtratına iyilik ve güzellik hâkimdir;

Malum olduğu üzere insanoğlunun fıtratında iyiliğe ve güzelliğe doğru tabii bir yöneliş vardır. Bozulmamış, aslî fıtrata iyilik ve güzellik hâkimdir. Bu yönelişle güzel sanatlar ve eserler ortaya çıkmıştır. 

`height=

İslam sanatlarında hat asıldır.

Yine malum olduğu üzere İslam sanatlarında hat asıldır, ebru ve tezhip. hüsn-i hattın elbisesi, yahut tamamlayıcı unsuru mahiyetindedir. Hattatlarımız Allah kelâmını en güzel bir şekilde yazmanın gayretinde bulunurken tezhipçilerimiz de başta Mushaf bezemeleri olmak üzere dua kitaplarında, edebî çalışmalarda, İslami eserlerde Türk tezhip sanatının en güzel örneklerini ortaya koymuştur. Böylesi mülahazalarda Oral Avcı da hat ve ebru koleksiyonunu tezhip eserleriyle taçlandırma gayretinin içinde bulunarak günümüzün usta tezhip sanatkârlarının klasik ve kaynağını klasikten alan modern çalışmalarını koleksiyonuna dâhil etmiştir.

Oral Avcı`yı koleksiyonu için tebrik ederken, titiz sanat ve estetik mahreçli çalışmalarının sanayici, iş adamı ve yöneticilere örneklik teşkil etmesini diliyorum.

Koleksiyoner Oral Avcı

3 Mart 1960`ta Kerkük`te doğan Oral Avcı ilk, orta ve lise tahsilini Bağdat`ta gördükten sonra, lise son sınıfı memleketinde tamamlamak üzere 1976 yılında Kerkük`e döndü.

Ağustos 1977`de İstanbul`a gelen Avcı, 1978 yılında Boğaziçi Ü niversitesi Fen Edebiyat Fakültesi`nde Fizik bölümünde tahsiline başladı, Şubat 1983`te mezun oldu.

ABD`de bir yıl eğitim aldıktan sonra 1984 yılında yurda dönen Avcı, Yıldız Teknik Ü niversitesi`nde Elektrik Mühendisliği programına katıldı ve 1986 yılında mühendis unvanını kazandı.

Yıldız Teknik Ü niversitesi`nde okurken büyük bir sanayi kuruluşunda 'yarı zamanlı' mühendis olarak meslek hayatına başladı. Askerlik görevini tamamladıktan sonra, 1987 yılında bir Alman firmasının Türkiye`de başlattığı elektro-mekanik projesinde iki yıl görev yaptı.

Söz konusu projenin tamamlanmasına müteakiben, Avcı 1989 yılından itibaren uluslararası bir firmanın Türkiye organizasyonunda Fabrika ve Yardımcı İşletme Teknolojileri konusunda projelendirme, satış ve mühendislik çalışmalarında yer aldı. 3 yıl çalıştığı bu müessesede proje satış, planlanma ve yönetim konularında faaliyet gösterdi.

`height=

Türkiye`nin önde gelen sanayi gruplarından birinin ortaklık teklifini kabul etmesi üzerine, Mayıs 1992 yılında Piomak Otomasyon Makine firmasını kurdu. Türkiye`de, Balkanlarda ve Afrika ülkelerinde mühendislik ve müteahhitlik işleri yapmaya başladı.
Oral Avcı hâlen bu şirketi yönetiyor.

Bilim ve Sanat Vakfı ve Boğaziçi Yöneticiler Vakfı`nın kurucuları arasında yer alan Avcı, Irak Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği ve Mimar ve Mühendisler Grubu`nda üst düzey yönetici olarak görev aldı.