İstatistiklere göre anarşik eylemlerden hüküm giyenler çoğunlukla 19-25 yaşında

1945 yılında harbin bitiminden sonra ülkemizde öyle bir toplum vardı ki otomobil bir gençadamın hayalinden geçirmediği bir rüyaydı. Deniz motor­ ları, kotralar, hatta motosikletler henüz boy göstermemişti. Bu araçlar ortalarda özellikle gençlerin gözleri önünde vızır vızır dolaşmıyordu şimdiki gibi. Bu durum o tarihlerde bu araçlara sahip bulunmayan delikanlıya, şimdiki gibi komp­ leks vermiyordu. Dolayısıyla da onları topluma çalımı baş­ ka tarzda atmaya itmiyordu.

Fakat 1970 Türkiye`sinde bu görüş her nedense tama­ men değişti. Otomobil gibi bazı maddesel değerlere sahip olmayanlar, özellikle gençler, serveti hor görme eğilimi gös­ termeye başladı. Sosyoekonomik farklılıkların çoğaldığı toplum içinde ancak maneviyat bedava olmaya başladı. Hele özellikle tek boyutlu insanlar arasında 'isyankar genç' bir orijinalite ve beğenilen tip oldu.

Bu şekilde toplumda değer olmaya ve dikkat çekici ol­ duğunu anlamaya başlayan gençte maddesel değerlerin yok­ luğundan duyduğu ezikliğini ve topluma kabul edilememe korkusunu bu şekilde yenmek sureti ile kendileri için bir çıkış yolu bulduklarını sandılar. Böylece onların yargıları ile toplum kendileri ile ilgileniyor. Hele özellikle orijinal gençkızlar arasında da bir değer olduğu için gençler mad­ desel yetersizlikten duyduğu büyük ezikliğini bu şekilde de telâfi etme yolunu seçtiler.

REFAH BİR HAYATA ERİŞEMEME ENDİŞESİ

Diğer taraftan zamanımızda endüstriyel toplumun be­ lirgin özelliği olarak toplum içindeki sosyoekonomik farklılıklar dolayısı ile olanaksız gençler çok lüks ve refah hayatı büyük şehre geldiğinde gördüğü zaman bu güçlere maddesel değerlerle hiçbir zaman erişemeyeceğini zannettiği için büyük bir toplumsal ezikliğe de düşmektedir.

İşte bu nedenledir ki bu gençler o günden sonra bu de­ ğerlere maddesel güçlerle erişemeyeceğine göre ancak ey­ lem yolu ile erişebileceğini düşlemeye başlamıştır. Gençlerin şehre geldiği zaman yukarda ifade ettiğimiz neden­ lerle intibaksızlık içinde bocalamaya başladığı dönemde on­ ların bu gayet doğal olarak düştükleri psikolojik ve ruhsal boşluklarından istifade eden birtakım menfaat çevreleri bu durumdaki yeni yetişmiş gençleri türlü şekillerde kendi ku­ tuplarına çekebilmek için hemen faaliyete geçmektedirler. Bu faaliyetlerine de önce aşağıda ifade edeceğimiz gi­ bi gazeteler, mecmualar, dergiler ve çeşitli propaganda yolları ile sürdürmektedirler.

UMUTSUZLUK HERŞEYİ YAPTIRIR

Şu yeni yetişen gençleri kendi kutbuna çekmeye çalı­ şan gruplar gayet iyi biliyorlardı ki umutsuzluğa dü­ şen adam her şeyi yapar. Bu nedenle sade vatandaşı veya bir genci umutsuzluğa düşürmek demek onu bile bile yeni­ den uçuruma sürüklemek demektir.

İnsanlık duygulan ile bağdaşmayan bir kısır döngüdür bu. Geçmişte de gördüğümüz gibi eski ve yeni ihtilallerin çoğu zaman kişiyi vahşete kadar sürükleyen intikam duygu­ larının temelinde bu kısır döngüler ve yitirecek başka de­ ğeri kalmamaktan doğan bu çaresizlik ve umutsuzluklar biri­ kimi yatmaktadır genellikle.

Nitekim yeni yetişen gençlerin, bu psikolojik ve ruh­ sal boşluk içindeki yapılarını en iyi sezen ve kullanabilen kutuplar, gazeteler, dergiler, mecmualar yolu ile gençlere yeni fikirler empoze ederek kendilerine inandırma yolunu seçmekteler ve bu işi en iyi başarabilenler ise çevrelerine daha fazla eylemci ve ideolojik gençtoplamayı başarmak­ tadırlar.

İstatistikler ve olaylar yukarıdaki görüşlerimizi doğru­ lamaktadır.Bu istatistiklere göre, anarşik eylemlerden hüküm giyenlerin büyük çoğunluğu 19-25 yaşlarında sabıkasız genç­ lerden oluşmaktadır.

Gençinsan bir davaya inanmışsa, ülkücü olur, doğruluk, eşitlik ve adalet ister. Hepsinden önemlisi tüm gençler atılgandır.

GENÇLERİ İNANDIRMAK DAHA MI KOLAY

Nitekim anarşi olaylarına ve aşırı sol akımlara kapital hatta sıkıyönetim mahkemelerinde Marksist, Leninist olduklarını açık açık söyleyenler kimler? Gençler...

Neden? Çünkü türlü merkezlerde kafaları yıkanmış olan bu gençler katı doktrinlerin tutsağı olmuşlar, tek doğ­ rultuda düşünen fanatik bir tutum içine girmişlerdir. Onla­ ra göre Atatürk devrimciliğinin adı küçük burjuva radikalizmi ve sosyal eğilimli Atatürkçü aydınlar da radikal düşünceli burjuva aydınlar.

TEŞVİK EDENLER NEREDE

Atatürkçülüğün bağsız, koşulsuz, özgürlük ve bağımsızlık içinde milliyetçi, halkçı ve devlet­ çi doğrultuda yükselme ilkesinin ve Türkiye nin jeopolitik durumunda yatan gerçeklerin derinine inememiş, rengi ne olursa olsun, süper devletlerle sıkı ilişkilerin tam bağımsızlığı yitirme yolunda, aynı sonuca varacağını henüz hesaplama çağına ve yetkinliğine ulaşamamış, kendi özledikleri toplum düzeninin ümmet aşamasından değil millet aşamasından geçmesi gerektiğini bile henüz öğrenememiş bu sadakatsiz ve körpe gençler şimdi dört duvar arasındalar.

Onları teşvik eden, gizli merkezlerde eğiten bu eylem­ leri planlayan ve anarşiden kendilerine çıkar sağlamak isteyen 'sabıkalılar' nerede? Kimisi ölmüş, kimisi kaçmış kimisi de saklandığı için bulunamıyor. Olanlar ise sadece inanan gençlere olmuştur.

DERGİLERİN BÜYÜK ROLÜ

Tüm olayların meydana gelmesinde ve kışkırtmalarda aşırı yazarın, ideolojik edebiyatın sadece militan gençlerin ilgilendikleri forumların, açık oturumların ve aşağı­ da bazılarının isimlerini vereceğimiz ve bunlar haricinde pi­ yasaya çıkan veya elden dağıtılan, muhataplarının kolaylıkla anlayabileceği ve iyi bildiği bir gerçek, bir örnek üzerinde durarak yığınlar arasında hoşnutsuzluk ve öfke yaratan (Ajitasyon) dergileri önemli bir rol oynamaktadır.

Memleketimizde kendi kabul ettikleri gerçek üzerinden hareket ederek, yığınları etkilemek için yüzlerce gazete, dergi ve mecmua çıkmaktadır. Bunların hepsini sayıp dök­ meye imkân yoktur. Biz bu yazımızda sadece belli bir kutuba hizmet etmek için çıktığı kesinlik kazanan haftalık ve ay­ lık dergilerden tespit edebildiklerimizi ifade edeceğiz. Bun­ lar da İstanbul`da satılabilen yayın organlarıdır.

Dergilerin ideolojik yapıları ile ilgili görüşlerimiz çok kısa olacaktır. Zira bu dergilerin kesin tandanslarını tespit etmek okuyucularına ait olacaktır.

HAFTALIK VE AYLIK İDEOLOJİK DERGİLER

1- HALKIN SESİ: Haftalık olarak yayınlanmaktadır. Maocu görüşü benimsemiştir. Neşriyatında genel olarak. Ecevit e, Türkiye Sosyalist işçi Partisine, Benice Boran ve de DİSK in bugünkü idaresine hücum etmektedir. Kısacası yazılarında 'ne Washington, ne de Moskova' sloganından etmektedir.

2- YÖN: Haftalık bir gazete olarak çıktı. Ruhu, Doğan Avcıoğlu idi. Önceleri sosyalist olmaktan çok devletçi, ana yolu göstermekle beraber aydınları bir hareket programı aramaya davet eder mahiyette ve sola açıktı. Fakat birkaçsayı içinde anlaşıldı ki, YÖN sol cephede başka bir fonksi­ yon getirmek eğilimindedir. Yani o soldan, sosyalizmden kuruluş amacına uymayan bir sol, bir sosyalizm getirmeye çalıştığı anlaşıldı ve eski YÖN`un yerini DEVRİM dergisi aldı.

3- Diğer taraftan, yayın alanında başka bir çalışma da, kitap piyasasını sadece Marksist, Leninist, Maoist eserlerle boğmak sureti ile bunları en ucuz fiyatlarla satmak ve gençbeyinlere daha iyi nüfus edebilmek için yapıldı. Ve amaçolarak da gençonu okumaktan Marksist, Leninist, Maoist edebiyata geçeceği öngörülerek bu eylemi planla­ yan şu ideolojik dergiler yayınlandı:

A - AYDINLIK - Sosyalist dergi

B - Proleter Devrimci Aydınlık

C - Kurtuluş dergisi

D &ndash İşçi-Köylü dergisi

4- ANT DERGİSİ (haftalık): Sosyalist teori ve eylem dergisi olarak çıktı.

5- ÖNCÜ DERGİSİ (haftalık): Yazılarından Maocu gö­ rüşü desteklediği anlaşılıyor.

6- SOSYALİST GENÇLİK DERGİSİ: Maocu görüşü savunmaktadır.

7- YÜRÜYÜ Ş DERGİSİ: Türkiye işçi Partisi ve Behice Boran ın dergisidir. Gözle görülür eylemcilik yap­ mak istemiyorlar ve propagandayı yayınla yapmayı tercih ediyorlar.

8- KİTLE DERGİSİ: Türkiye Sosyalist isçi Partisi`nin yayın organıdır. Haftalık yayınlanıyor. Bu dergi genellikle de yazılarında gerçeği görmeyen solcular diye Maoculara at­ maktadır.

9- DEMOKRATİK SOL DERGİSİ: Cumhuriyet Halk Partisi gençlik kollarının yayın organıdır. On beş günde bir yayınlanır.

10EMEKÇİYE MEKTUP DERGİSİ: Türkiye Emekçi Partisi nin yayın organıdır. On beş günde bir yayınlanır.

11DEVLET DERGİSİ: Milliyetçi Hareket Partisi nin yayın organıdır. On beş günde bir yayınlanır.

12MÜCADELE DERGİSİ (haftalık): Ü lkü ocaklarının yayın organıdır.

13İLKE DERGİSİ (aylık): Türkiye Sosyalist İşçi Partisi nin yayın organıdır.

14EMEKÇİ DERGİSİ: Türkiye Emekçi Partisi nin ay­ lık yayın organıdır.

15- BİRİKİM DERGİSİ (aylık): Yazılarında Cumhuriyet Halk Partisi ni tutmakta ve sosyal demokratları da destek­ lemektedir.

16- ÜRÜN DERGİSİ (aylık): Sosyal demokrat taraftarıdır.

17ÖZGÜR İNSAN DERGİSİ (aylık): Görüş olarak yazılarında. Cumhuriyet Halk Partisi ve dolayısıyla Ecevit i tutmaktadır.

18SOSYALİST YOL DERGİSİ (aylık): Mehmet Ali Aybar grubunun ve Sosyalist Parti nin yayın organıdır.

19MİLİTAN DERGİSİ (aylık): Yazılarında tam Maocu görüşü savunmakla beraber aşırıcı bir dergi olduğu anla­ şılmaktadır.

20KATKI DERGİSİ (aylık): Aşırı ile sosyal demokrat arası yayın yapmaktadır.

21- TÜRKİYE DEFTERİ DERGİSİ (aylık): Yazılarından aşırı ile orta sol arası bir görüşü savunan bir dergi olduğu anlaşılmaktadır.

22- YENİ DÜNYA DERGİSİ (aylık): Mao taraftarı bir dergidir.

23- DİRENİŞ DERGİSİ (haftalık): Sosyal demokrat gö­ rüşü benimseyen bir dergidir. Yeni çıkmaya başlamıştır.

Aslında tüm gençler birbirleri ile uğraşmaya, birbirle­ rini yiyip yok etmeye değil, hep beraber Türk zekâmadenini işletip, bu vatan için en kısa ve en sağlıklı yükselme çare­ leri aramaya bakmalıdır kanımızca.

(Bu yazı 1976 yılının ocak ayında kaleme alınmıştır.

www.huseyinbasusta.com)