Pek çok konuda olduğu gibi futbolda da ülkemizde işleyiş farklıdır. Evrensel kuralları uygulamayı tercih etmeyiz. Bize özgü uyarlamalar yaparız. Örneğin bir kariyer planlaması, disiplinli çalışma, sürekli gelişim gösterme gibi tasaları yoktur futbolcularımızın. Bir takıma transferi söz konusu olduğunda tek kriter en fazla parayı verendir. Hele büyük takımlardan teklif varsa 'zaten ben çocukluğumda' ile başlayan cümlelerle o formaya bir aidiyet inşa edilir. Takımın yapısı, nasıl bir oyun planıyla oynadığı, teknik adamın tarzı, oynama şansı gibi konulara hiçgirilmez bile. İlk iş milyon avroluk maaşın büyük kısmına pahalı araba almak olur. Ardından magazin basınının popüler isimleri ile yakınlaşma ve popüler mekânlarda boy göstermeler gelir. Böylesi futbol disiplininden uzak gidişin sonu genelde hüsranla sonuçlanır. Bu durumda asla futbolcumuz suçlu değildir. Oynatmayan teknik adam, kötü oynadığında protesto eden taraftar, sabır göstermeyen yöneticidir suçlu olan. Futbolcunun kıymeti bilinmemiştir. Bu hikâyenin kahramanı olarak yazabileceğimiz yüzlerce kaybolmuş yetenek olmasına rağmen gençfutbolcular ders almaz, benzer hikâyelerin kahramanı olur.

`height=

Bir senede 26 milyon avro bonservis bedeli

Şükür ki bu olumsuz örneklerin tersi yol izleyen gençlerimiz de var. Örneğin Ozan Kabak. Çok değil bir sene önce çoğumuzun varlığından haberdar olmadığı Ozan Kabak önce Galatasaray`da formayı kaptı. Şampiyonlar Lig maçlarında forma giydi. Ardından devre arasında Stuttgart`a transfer olarak Bundesliga`ya adım attı. 11 milyon avroya transfer olduğu Stuttgart`ın küme düşmesinin ardından Schalke 04 ile anlaştı. Bundesliga`da geçtiğimiz sezon 'yılın en iyi gençfutbolcusu' seçilen 2000 doğumlu futbolcumuz için Schalke, Stuttgart`a 15 milyon avro serbest kalma bedeli ödeyecek. Profesyonel kariyerinde sadece 13 Süper Lig, 4 Şampiyonlar Ligi ve 15 Bundesliga maçında oynayan bir futbolcu için mali disipline büyük önem veren Alman kulüpleri bir sene gibi kısa bir süre içinde 26 milyon avro bonservis bedeli ödemiş oldu. Bu parayı vermelerindeki kriter sadece futbolcunun potansiyeli değil. Sürekli gelişim göstermesi ve daha iyi olmak için çalışmaya devam etmesi. Ozan bütün bunları yaparken geride bıraktıklarını da kırıp dökmemeye özen gösterdi. Fatih Terim`in kal ısrarına rağmen Stuttgart`a gitti ama sözleşmesinde yazan 7.5 milyon avroya serbest kalır maddesine rağmen Alman kulübünün kendisini yetiştiren camiasına 11 milyon avro ödemesini sağlayarak gitti. Oysa istese kendisi için para talep eder kolaylıkla da imza parası alırdı. 1 milyon avro maaşa zam istemedi ama GS için 4 milyon avro fazladan ödeterek Galatasaray`a olan aidiyetini gösterdi.

`height=

Tek kriteri oynamak

Ozan Kabak futbol kariyerinin bu aşamasında bir anda büyük paralar kazanmayı veya en iddialı takımlarda oynama yerine direk oynayabileceği, eksiklerini giderip, gelişim gösterebileceği takımları tercih ediyor. Milli stoperimize Schalke dışında Milan, B.Münih gibi dev ekiplerden ve West Ham, Newcastle United ve Southampton gibi Premier Lig takımlarından da teklif vardı. Şu an için İngiltere`yi düşünmeyen 19 yaşındaki futbolcumuz üçteklifi de kibarca geri çevirdi. Oynama garantisi vermesine rağmen kaotik bir ortama sahip Milan da cazip gelmedi Ozan`a, B.Münih güçlü bir seçenek olarak masadaydı ama büyük paralara transfer edilen Pavard, Süle ve Lucas Hernandez gibi sağlam bir stoper rotasyonunda hele de Boateng`in kalması söz konusuyken yedek oturmayı istemedi ve tercihini sahada kalmaktan yana kullanarak Schalke ile anlaştı. Bu seçimde kendisini Stuttgart`a transfer eden ve bu sezon Schalke 04`ün yeni sportif direktörü olan Michael Reschke de önemli rol oynadı. Bir kez daha parayı, güçlü takımı değil gelişimine katkı sağlayacak ve katkı verebileceği bir takımda oynamayı seçen Ozan Bundesliga da kendini kabul ettirdi. Çok değil birkaçsene içinde B.Münih veya eşdeğer bir takıma çok daha güçlü bir şekilde transfer olacaktır. Bugüne değin iki hamlesini de isabetli yapan Ozan Kabak ve menajeri Fazıl Özdemir eminim daha iddialı takımlara gideceği senenin planlamasını yapmıştır.

`height=

Yeni isimle, yeni hocayla aynı hedefe

Artık yavaş yavaş ülkemizde de tanınır olan Tractor Sazi yeni sezon için Mustafa Denizli ile anlaştı. Medyamızda çokça haber olan bu gelişmenin ardından Tebriz ekibi çok daha büyük bir değişikliğe imza atarak takımın adını Tractor Azerbaycan olarak değiştirdi. İran`da yaşayan yaklaşık 40 milyon Türk`ün milli bir şuurla desteklediği kulübün Farsça Sazi yerine Azerbaycan olarak anılması takıma gönül veren Türkler için moral verici olmalı. Tractor Azerbaycan`a tarihindeki ilk şampiyonluğu yaşatma hedefiyle yola çıkan Mustafa Denizli, İranlı futbolseverler için tanıdık bir isim. Daha önce Pas ve Perspolis takımlarını çalıştıran ve İran`da çok sevilen Denizli bu defa soydaşlarımızın başarısı için ter dökecek. Kariyerinde Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş takımlarını şampiyon yapan Denizli, Tractor Azerbaycan`ı şampiyon yaparsa dünyanın en fazla taraftara sahip Türk takımların hepsini zafere taşıyan teknik adam olarak kırılması çok güçbir rekorun sahibi olacak. 70 yaşındaki teknik adam büyük bir sorumluğunun altında. Beklenti de çok destekleyeni de. Tractor Azerbaycan maçlarını İmam Yadigâr Stadı`nda ve ortalama 45 bin taraftar önünde oynuyor. Denizli ve Tractor Azerbaycan`ı destekleyenler 45 bin kişiyle sınırlı değil. İran`da yaşayan yaklaşık 40 milyon Türk, Azerbaycan`daki soydaşlarımız ve ülkemizde yaşayan 80 milyon da Denizli ve Tractor Azerbaycan`ın başarısı için duacı olacak. Kızılkurtlar lakabıyla tanınan Tractor taraftarı maçlarda sıklıkla 'Bakü, Tebriz, Ankara' tezahüratı yaparak bu kardeşliğe gönderme yapıyor. Sezon öncesi hazırlık çalışmalarının bir kısmını Erzurum Palandöken`de geçirecek olan Tebriz ekibi takımlarımızla hazırlık maçı da yapacak. Kampın Erzurum`da yapılacak olmasının ayrı bir önemi var. Tebriz ve Erzurum 2011 yılında kardeş şehir ilan edildi. Erzurumspor taraftar grupları 'kardeşlerimizi şehrimizde ağırlayacak olmanın mutluluğunu yaşıyoruz' sözleriyle Tractorlu futbolculara dostluk mesajı gönderdi. Bir yandan da transfer çalışmalarını yürüten Mustafa Denizli, bir Türk futbolcu transfer etmeyi planlıyor. Şayet böyle bir transfer gerçekleşirse, Tebriz ekibine gidecek sporcumuz İran Ligi`nde oynayan ilk Türkiye Türk`ü futbolcu olarak tarihe geçecek. Umarım beklenen sene bu senedir ve Mustafa Denizli yönetimindeki Tractor Azerbaycan yıllardır arzuladığı şampiyonluğa onun yönetiminde ulaşır. Unutmayalım Tebriz ekibi, İran`da yaşayan Türkler için bir futbol takımından fazlası, Mustafa Denizli`nin çalıştıracak olması da sporun daha ötesinde anlamlar taşıyor. Bu sportif birliktelik kalbi birbiri için atan ancak teması az olan aynı kandan iki halkın birbirini daha yakından tanıması, ilişkilerin gelişmesi için aracı olacaktır.

`height=

Kawhi, Laker olur mu? Olursa doğru isim mi?

NBA`in transfer dönemi resmen başladı. Anthony Davis`in Lakers`a takaslanmasının ardından serbest oyuncu statüsündeki süperstarların seçimini nasıl yapacağı transfer döneminin en fazla ilgi çeken konusu. Kevin Durant, Kawhi Leonard, Kyrie Irving, Jimmy Buttler gibi isimlerin tercihleri diğer takımların transfer stratejilerine de yön verecek. Bu isimler arasında tercihi en çok merak edilen isim kuşkusuz Kawhi Leonard. 28 yaşındaki forvetin şampiyonluk yaşadığı Toronto Raptors`la kısa süreli kontrat uzatacağı veya doğup büyüdüğü şehrin takımı Los Angeles Clippers`ı tercih edeceği görüşü hâkimdi. Ancak Los Angeles`ın bir diğer ve daha popüler ekibi Lakers önce Anthony Davis takasını gerçekleştirmesi, ardından da yoğun ikna çalışmaları ile Kawhi Leonard`ın kafasını karıştırmayı başardı. New York Times yazarı Marc Stein ve LA Times yazarı Arash Markazi`ye göre Lakers, Toronto ve Clippers`ın bir adım önünde. Kawhi Leonard, önümüzdeki hafta Lakers`ın sahibi Jeannie Buss ile bir görüşme yapacak. Söz konusu görüşmeye Lebron James ve Anthony Davis de olacak. Kawhi toplantıya bir Lakers efsanesi olan eski başkan Magic Johnson`un da olmasını istedi. Bu temasların nasıl sonuçlanacağını önümüzdeki günlerde öğreneceğiz. Ancak olası Lakers-Leonard birlikteliğini değerlendirecek olursam üçsüper yıldızın bir arada verimli oynaması oyun tarzları nedeniyle pek de kolay değil. Lebron James ve Anthony Davis ideal ikili. Davis perde sonrası içeri devrilen, savunmayı üzerine çekebilen böylece Lebron için pas, içeri kat ve şut atma gibi üçayrı seçenek oluşturabilecek biri. Ayrıca dış şut atabilmesi ile Lebron James`e boş alan yaratabilir. Muhteşem bir pasör olan ve etrafındaki oyuncuları oyuna katmayı seven James için Anthony Davis`e verilecek pas asist hanesine eklenecek bir sayı demek. Bu ikili birbirini tamamlıyor. Ancak topu eline isteyen ve daha bencil bir oyun tarzına sahip Kawhi Leonard`ın oyun stili özellikle Lebron James`la çakışıyor. Kawhi, Lebron ve Davis`le topu nasıl paylaşacak, nasıl sorunsuz bir birliktelik yaşanacak burası belirsiz. Bu sorunun yaşanmaması için Lebron ya da Kawhi Leonard`dan birinin fedâkarlık yapması gerek. Bu konular mutlaka masaya yatırılacaktır. Kuşkusuz koçFrank Vogel bu transfer için istekliyse çözüm için de bir plan yapmış olmalı. Ancak ne olursa olsun şayet Kawhi Leonard, Laker olursa takımın ona, onun takıma uyum sağlaması kolay olmayacak.