Sporda bazı kırılma anları vardır sizi bir üst noktadan alır çok daha alt noktalara taşır. Uzatmalarda kaybettiğimiz Amerika maçı Dünya Basketbol Şampiyonası mücadelemizde büyük bir kırılma anı oldu. Kazansak tarihe geçmekle kalmayacak, çok rahat çeyrek finale uzanabileceğimiz eşleşmeye sahip olacaktık. Bu rüyayı uzatmalarda kaybettik. Bu defa Amerika maçının fiziksel ve zihinsel travmaları eşliğinde Çekya ile tamam, devam maçına çıkmak zorunda kaldık. Zaten zor bir rakip olan Çekya içinde bulunduğumuz durum nedeniyle bizim için bir kat daha zorlu hale geldi. Millerimizin fiziksel yorgunluğu hissedeceği net olan bu maçta mental olarak ne kadar ayakta kalacağı, KoçUfuk Sarıca`nın ne gibi çözümler bulacağı belirleyici olacaktı. Maalesef her açıdan rakibe teslim olduğumuz bir maçsonrası Dünya Basketbol Şampiyonası`na veda etmek zorunda kaldık.

91-76 kaybettiğimiz maçta ilk çeyrek haricinde öne geçemedik. Oyunun genelinde hücumda organize olamadık. Yorgun olduğumuz için oyunu hızlandıramadık. Bu da hücumda etkisiz kalmamıza neden oldu. 3. Ve 4. çeyrekte rakibi yakaladık ancak çok çabuk cevap vererek yeniden farkı açtılar. Özellikle oyun kurucu Tomas Satoransky, beklediğimiz gibi takımını çok iyi yönetti. Dış oyunculara üçlük pozisyonlar hazırladı, maçın 2. yarısında bu defa pota altına yüklenip takımın pivotu Balvin`e asistler yaptı. Ne yapsak çare bulamadık. Alan savunması yaptığımızda üçlük yedik, dış adamlarını iyi savunduğumuz anlarda Satoransk uzunları iyi kullandı. Zaten kısıtlı olan uzun rotasyonumuz Ersan ve Semih`in etkisiz kalmasıyla daha da verimsiz hale geldi. Ü stüne KoçUfuk Sarıca yedek pivotumuz SertaçŞanlı`ya sadece 3 dakika süre verince pota altı savunması ve ribaundlarda rakibe teslim olduk. Sonuçta destan yazmanın eşiğinden dönüp hüsranla tamamladık turnuvayı.

Gelelim bundan sonrasına. Turnuvaya veda ettik ama hayat devam ediyor. Yeniden yapılanma için geleceğe yönelik hamleler yapmamız gerek. Sadece oyun, koç, oyuncu tercihi değil, basketbolumuzun yapısal sorunları da masaya yatırılmalı. Başkan Hidayet Türkoğlu, KoçUfuk Sarıca, federasyon yetkilileri, kulüpler bir araya gelerek Türk oyuncuların daha fazla süre almasının çarelerini aramalı. Örneğin Eurolegue oynayan takımlarımız 10 yabancı bulunduruyor kadrolarında. 5 yabancıdan sonrası için alınan ekstra lisans ücretleri, bir süre barajı konularak gençbasketbollara süre veren takımlarımıza prim olarak verilebilir. Bu ciddi bir teşvik olur. İkincisi takımlarda oyuncu gelişim koçu zorunlu hale getirilmeli. Özellikle gençoyuncuların gelişimi için bu yararlı olur. Oyuncuların gelişim koçlarıyla ekstra çalışması NBA`de yaygın olan ve çok iyi sonuçveren bir uygulama.

2000 ve 2010`lu yıllarda olduğu gibi çok geniş bir yetenek havuzuna sahip değiliz. Bu nedenle federasyonun eldeki potansiyelin verimli olabilmesi için proje üretmesi gerek. Başkanı büyük bir NBA deneyimine sahip olan Hidayet Türkoğlu, yöneticileri Ömer Onan, Kerem Tunçeri, Hüseyin Beşok, Haluk Yıldırım gibi diğer efsane basketbolcularımız olan federasyonumuz, basketbolumuzu daha iyi noktalara getirecek çözümleri bulabilecek kapasitede. Artık bunu bize göstermem zamanları geldi. Şimdi eylem zamanı!