Bir Müslüman kaççeşit zulm edebilir?

Kendine zulm eder.

Başka insanlara zulm eder.

Canlılara zulm eder.

Tabiata (doğaya) zulm eder.

Öğrenilmesi farz olan temel din bilgilerini, akaidini, ilmihalini, İslam ahlakını, önemli muamelat hükümlerini öğrenmemek kendine büyük zulümdür.

Beş vakit namaz kılmamak kendine zulümdür.

Şer`î bir özrü olmaksızın farz namazları cemaatle kılmamak kendine zulümdür.

Ramazanda (özrü olmadığı halde) oruçtutmamak kendine zulümdür.

Zekatını vermemek kendine zulümdür.

Zekatını sözde veriyor ama Kur`ana, Sünnete, Şeriata, fıkha göre vermiyor, zekat borcunu ödemiş olmuyor, bu da zulümdür. Hem kendine, hem de fakir ve miskinlere.

Gıybet etmek, hem kendine, hem gıybetini ettiği kimseye zulümdür.

İftira etmek, tecessüs etmek, yalan söylemek, diliyle kalemiyle fitne fesat çıkartmak hep zulümdür.

İsraf etmek, saçıp savurmak, lüks ve ihtişamlı bir hayat sürmek zulümdür.

Çocuklarını iyi insan, iyi Müslüman olarak yetiştirmemek hem onlara, hem kendine, hem de ülkeye topluma devlete insanlığa zulümdür.

Ü mmet birliğini, ittihad-ı İslamı, iman kardeşliğini, Müslümanlar arası tesanüdü bozmak, zedelemek zulümdür.

Yapması gerekenlerin, elde imkan fırsat hürriyet olmasına rağmen, emr-i mâruf ve nehy-i münker yapmaması zulümdür.

Komşuna eziyet etmek, ona zarar vermek, ona hayatı zorlaştırmak hem kendisine, hem komşusuna zulümdür.

Evcil ve vahşi hayvanlara zulm etmek çok büyük bir günah ve kötülüktür. Onların ağzı var, dili yok. Allah hesabını sorar.

Hiçbir zaruret yok iken ağaçları kesmek. Ormanları tahrip etmek, yeşillikleri yok etmek, akar suları gölleri denizleri kirletmek de zulümdür.

Kendini beğenmek, gurur ve kibir sahibi olmak, küçük dağları ben yarattım havalarına girmek, Nemrudluk ve Firavunluk taslamak, öncelikle kendine büyük zulümdür.

Allah ve Resulü (Salat ve selam olsun ona) adaleti emr ediyor, zulmü yasaklıyor.

Bilen alim, fazıl, arif zatların Müslüman halka, kendine zulm etmek ne demektir mutlaka anlatmaları, öğretmeleri gerekir.

Öğretmezlerse halkın vebali onların üzerine olur. Böylece kendilerine zulm etmiş olurlar.

 lim, okumuş bir kimsenin bildiği ile amel etmemesi, kendisine yapabileceği çok büyük bir zulümdür.

Göz göre göre bir karıncayı öldürdü, bu zulümdür yarın Mahkeme-i Kübra`da hesabını verecek, cezasını çekecektir.

Diyanet İşleri Başkanlığı , tasavvuf tarikatları, islamî cemaatler, mâneviyatçı muhafazakâr sivil toplum kuruluşları Müslüman halka İslamî kriterlere (kıstas, ölçüt) göre zulüm ne demektir, ortak bir broşür hazırlayıp yayınlamak suretiyle anlatmalı, öğretmelidir.

Arabasını yanlış park etmek bile zulümdür.

Yaz aylarında bir külah pahalı ve lüks dondurmasını caddede yürüyerek herkesin arasında inek gibi yalayarak yemek zulümdür. Parası olmayan fakirler imrenebilir.

Devlet resmî araçtahsis etmiş, talimatnameye göre bu araçözel işlerde kullanılamaz ama emanetçi alçak adam (böylesine yüksek diyecek halim yok) babasının malı gibi kullanıyor. Zulümdür, zulümdür, zulüm;

Her gün beş milyon ekmeği çöpe atmak, ziyan ve israf etmek büyük zulümdür. Nimete saygısızlık edenler iyi bilsinler ki, gün gelir bu aziz nimetten mahrum kalırlar.

70 desibelden fazla açılmaması gereken hoparlörleri 100 desibel açmak zulümdür, Ezana ve dinleyenlere ezadır.

Hiçlüzumu olmadığı halde gelen her hastayı MR cihazına sokmak, faydasız ve gereksiz tahliller yaptırmak zulümdür. Lüzumsuz yere, ilaçfirmalarının menfaatine bol bol ilaçyutturmak zulümdür. Ameliyat edilmesi gerekmeyen hastayı, para kazanmak için ameliyata almak, o da zulümdür, eşkıyalıktır, bir tür hırsızlıktır. Ameliyat masraflarının büyük kısmı devlet bütçesinden çıkıyor. İçinde saçı bitmedik yetimlerin hakkı olan bütçeden.

Tekke veya medrese olarak vakf edilmiş bir binayı, vakfiyesindeki şartlara aykırı olarak şuna buna vermek o da zulümdür.

Ayasofya`nın müze yapılması zulmünün, Fatih Sultan Mehmed Han`ın ta Kıyamet`e kadar cami kalacağı konusundaki lanetli şartının ağır vebali altındayız.

Ya Rabbi!.. Bizi, hem kendimize, hem başkalarına zulm etmekten koru. Ü lkemizin bir Dârü`l-Adale, bir Dârü`s-Selam (Adalet Yurdu) olacağı günleri bize göster. Bize bu konuda niyet, azim, yoğun çalışma, başarı nasip et.

Bir Medine -i Fâzıla olan İslam sistem ve nizamında, devlet, halkın kendine ve başkalarına zulm etmesini en uygun metotlar, en hikmetli siyaset ile engeller.

Kafire ve zalime iyi denilmez

Hikmet sahibi Allahu Teala, bir zalimi, başka bir zalime tepelettirerek zelil kılar.

Her ikisi de zalimdir. Müslüman , ikisini de zalim bilir. Bir zalimi tepelediği için öteki zalime iyi, salih demek caiz değildir. Bazen bir zalim istisnaî olarak iyi bir iş de yapabilir. Kafir zalimleri rahmetle ananlar, Allah onlardan razı olsun diyenler sapıktır. Zamanımızda deccalı beğenen ve benimseyen şaşkın Müslümanlar var.

Allah`ın nimetine nankörlük

Bu ülkede her gün dört veya beş milyon ekmeğin çöpe atıldığını hepimiz biliyoruz. Bu nedir? Allahın büyük bir nimetine küfrandır, nankörlüktür. Ekmek gibi ulu bir nimetin kadrini bilmeyen nankör bir toplum ne olur? Gün gelir, o nimet elinden gider. Şükürsüzlük ve nankörlük nimetin zevaline sebep olur.

***

Cep telefonu manyağı; Lüks otomobil hastası; İsraf içinde yüzen; Pahalı otomobiliyle caka satıp övünen; Yüz liraya lüks ve manzaralı açık büfe kahvaltı eden; On dokuz bin dolara turistik görkemli umre yapan; Kabeye yukarıdan bakan; Muhterem Hacı bey, sâliha kızınızı sakın böyle bir herife vermeyiniz. Küfüv değildir. Yok, kızınız da böyleyse, verin gitsin, tencere yuvarlanmış, kapağını bulmuş olur.

***

Müslüman, bazen bir ziyafette, bazen bir iftar sofrasında doyduktan sonra yiyebilir ama devamlı olarak doyduktan sonra yemek israftır, israf haramdır, müsrifler fasık ve facirdir.

Faydalı okumalar yapın

Zihin durgunluğunu, akıl donukluğunu ve tutukluğunu, bunamayı önleyen en tesirli ilaç, her gün devamlı olarak faydalı kıraatler (okumalar) yapmaktır. Faydalı okumalar zihne küşayiş verir. Aklı geliştirir, kişiyi zinde kılar. Aklını geliştirmek, yaşlansa da gençkalmak isteyenler faydalı yazılar, kitaplar okusunlar. En faydalı kitap Kur`andır. İçinde bid`at, sapıklık olan dinî kitaplar okunmamalıdır. Onlar bunamayı önlemez.