Başkanı olduğum 'İstanbul Türk Müziği Dernek ve Vakıfları Dayanışma Konseyi' Şubat 2021`de başlattığı panellere devam ediyor. En son, Ramazan öncesi Bilim ve Sanat Merkezleri Paneli`ni yapmıştık. Bu hafta da çocuklarımız için çok önemli olan bir konuya, 2021 Çocuk/Okul Şarkıları ve Marşları`na, İstanbul İl MEM Öğretmen Akademileri ortaklığı ile dokunmak istedik

YÖNETENLER

  • Dr.Öğr.Ü y.Göktan AY (MÜ ZDAK, İTÜ TMDK)
  • Prof.Dr.H.Seval Köse (Burdur Mehmet Akif Ü niv.Eğitim Fak.GSE Böl.Müzik Eğt.ABD)
  • Vural Yıldırım (Müzikolog, Beyoğlu İlçe MEM Özel Büro)
  • Öğr. İlksen Kodal (İstanbul MEM)

Panele konuşmacı olarak katılanlar:

  • Öğr.Gör. Erol Sayan / İTÜ TMDK E., 'Çocuk Şarkıları Besteciliği'
  • Ufuk Şenpire /İTÜ TMDK Mezunu-MESAM Ü yesi-Besteci,
  • 'MEB Gençleri`nin ( 9-17 Yaş Arası) Müzik Tercihleri',
  • Prof. Mutlu Torun / HaliçÜ niv. Konservatuvar, 'Çocuk Şarkıları Besteciliği '
  • Prof. Dr.Süleyman Tarman / Aksaray Ü niv. Eğitim Fak. GSE Böl.Başk.,

'Çocuklar hangi şarkıları söylemeli?'

  • Dr. Öğr.Ü y. Emine KıvançÖztuğ / Yakın Doğu Ü niv. Müzik Öğrt.ABD,
  • 'Okul Öncesi (2-6 yaş) Okul Şarkıları'
  • Oğuzhan ÖZAY / Müzik Öğretmeni, ' Müzik Eğitiminde Çocuk Şarkıları'
  • Dr.Öğr.Ü y. Yavuz Durak / Bolu İzzet Baysal Ü niv. Eğitim Fak. GSE Bölümü, Müzik Eğitimi ABD,

'Dijital Dönüşümde Yeni Nesil Besteci Tanımı'

  • Öğr. Gör. Dr. Atilla Çağdaş Değer / Hacettepe Ü niv. Ankara Devlet Konservatuvarı,
  • 'Türkiye`de Marş Seslendirmek: Yel Değirmenleriyle Savaş'
  • Öğr.Ü yesi Yıldız Mutlu Yıldız , Süleyman Demirel Ü ni.i GSF, Müzik Bölümü,

'MEB Kazanımlarına Yönelik Şarkı Dağarcığı'

SONUÇ RAPORU

  1. Okullarımızda 'yetkin öğretmen' ve 'akademisyen' sorunumuz var. Alanda olmayan, köy-kasaba görmemiş öğretmenler eğitim planlarını ve kitaplarını yazmaya çalışıyor. Çocuklar için şarkıların/marşların/türkülerin önemi sosyalleşmeleri, kendilerini göstermeleri, öne çıkmaları, disipline olmaları,kendilerini tanımaları, gelişmeleri v.b. olarak sayılabilir.
  2. Yapılan çalışmalarda gençlerin müzik tercihleri şöyle belirlenmiştir Pop %80, Rap %70, Arabesk %70, K.Pop %40, Rock %20,THM-TSM %20`dir. Sosyal medya, Spotify, Muud v.b. gençlerin ilgisini çekiyor. Gençler marjinal görünme ve bir gruba dahil olmayı istiyor ve Türk Müziği`ni 'demode-geri kalmış' görürken, çok sesli müziği 'medeniyet' olarak görüyor. Pop müzik ise &ndash özellikle son yıllarda- akorlar-benzer melodiler-sözlerdeki mutlak aşk- akılda kalıcılık-eşlik etme-melodi benzerliği ile gençlerin erken olgunlaşmasına neden oluyor.
  3. Milli müziğimizin kendi özellikleri ile okul/çocuk şarkıları bestelenmeli ve seçilmelidir..Elbette, çocukların anlayabileceği/kavrayabileceği Türk müziği makamlarında (mesela hicaz, rast, hüseyni) besteler yapılmalıdır.Önemli olan, majör-minör-makam ezberletmekten ziyade çocuğa müzik dersini sevdirecek unsuları hayata geçirmek gerekmektedir. Ali Dizili Bey`in şahsıma attığı tweet şöyledir 'Anadolu ya ilk çıktığın zamanlarda Adıyaman a düşmüştü yolumuz. Araçarıza yapınca en yakın köy kahvehanesine gittik. Otururken akşam üzeri bir dayı geldi tarladan üzeri toz toprak. Oturdu çayını içerken bize kulak misafir oldu. Sonra da yanımıza geldi keman kutusunu gösterdi. Bu ne yeğen dedi. Dayı keman dedim. O ne dedi, nasıl bir şey dedi, açda bir görmek hele neymiş dedi, çal da sesini duymak bi dedi. Gördüm ki 10 yıllık müzik eğitimim ve onca eser, onca ter boşaymış. Beni kendi kemanımla dayak manyağı yaptı adeta. Hele ki söylediği barak havası ve Kerkük ağıdı, Mürsel Bey ağıdı... Gözümden yaş getirdi. Akademide Batı müzik kültürünü, batının tarihini öğrenmekten bir adım ileri gidemedik. Yerli eser çalıştım diye üçay derse almadı branş hocam. Git sokaktakiler öğretsin dedi kovdu dersten, başka bir hocaya geçmek zorunda kaldım. Velhasıl kelam sayın hocam, özellikle müzik öğretmenliği bölümünde klasik müzik tek seçenekmiş gibi kutsallaştırılıyor. Anadolu ya giden müzik öğretmenleri bölgede değer bile görmüyor. Çünkü yerelden bi haber. Yöresel müzikten bihaber'
  4. Okul/çocuk şarkılarının çoğalması, bestecilerin özendirilmesi için yarışmalar yapılmalı, özendirmek için ödüller konulmalıdır. Yarışmalarda derece alan besteler mutlaka seslendirilmeli, nota ve ses kaydıyla çoğaltılmalı, müzik eğitimi kurumlarına gönderilmelidir Okullarda sanat ve müzik derslerinin önemli olduğunu, hem idareciye, hem öğrenciye hem de veliye öğretmek gerekir..İşte burada iş 'müzik öğretmenine' bağlıdır. Çocuk/Okul şarkılarında, siyasi-dini-milli v.b. konularda aşırılığa kaçılmamalıdır. Çocuk şarkıları 'hayat'tır; Çünkü, bazen besteyi çocuklar kendilerine göre değiştirebiliyorlar.
  5. MEB`de sık sık yapılan Bakan değişiklikleri, onların yaptığı yönetmelikteki değişiklikleri 'devamlılığı bozmakta' ve müzik/güzel sanatlar alanında gelişimi engellemektedir. MEB bünyesinde, ehliyetli isimlerden oluşacak 'Okul/çocuk şarkıları ve marşları Denetleme Kurulu' kurulmalıdır.
  6. Yine MEB bünyesinde spor, güzel sanatlar, müzik alanındaki çalışmaları yönlendirecek/takip edecek/projelendirecek 'MEB Müzik, Güzel Sanatlar ve Spor Genel Müdürlüğü' ihdas edilmelidir.
  7. Marşlarda sözün önemi var mı? Şarkılar/Marşlar/Türküler tek sesli mi? çok sesli mi olmalı? gereksiz bir tartışmadır. Önemli olan çocuğun sosyolojik ve psikolojik durumuna göre eserlerin bestelenmesi ve öğretilmesidir. Özellikle çok sesli çocuk şarkıları, adaptasyon şarkılar incelenmeli, ipuçları bulunmalı ve uygulamaya geçilmelidir.
  8. İlk 5 yılda çocuklarımızı teslim ettiğimiz sınıf öğretmenlerimizi suçlamak istemiyoruz, ama 'sanat-müzik derslerine' mutlaka branş öğretmenlerinin girmesi konusunda %100 hem fikiriz. Çünkü, sınıf öğretmenleri, bir yetenek sınavından geçmemektedir. Bu onların değil, sistemin kusurudur. Sınıf öğretmenlerinin müzik-sanat yeterliği ölçülebilir. En azından son 2 yıl branş öğretmenlerinin girmesi, sağlanabilir. Eğer biz, okul öncesi ve ilkokulda, çocuğa müzik ve sanatı sevdirebilirsek ve o ilerde Milli Eğitim Bakanı olursa, müzik-sanat dersleri ile oynamayacak, ders saatlerini azaltmayacaktır.
  9. Müzik dersleri ile oynamaktan vazgeçilmelidir. Zorunlu, seçmeli, bir yıl 2 saat, 2 yıl bir saat olmaz.. Bu şekilde 'müzik bilinci' verilemez. Müzik öğretmeninin iyi derecede bir çalgı çalması -virtüoz değil- öğrencilerin müziği sevmesi için artı değerdir. Zaten, öğrenci 11. Ve 12. sınıfta sınava odaklanmakta, testlerin kurbanı olmaktadır. Sınavda müzik-sanat sorusu çıkmadıktan sonra öğrenciyi derse sokmak imkansız hale gelmekte, bu 2 yıl müzik-sanat açısından kayıp yıllar olarak kabul edilmektedir.
  10. Okul öncesi-ilkokul-ortaokul-lisede, aynı şarkı/marş/türkü v.b. okutulmalı mı?, yoksa formasyon dikkate alınmalı mı? sorusu sürekli gündemdedir, ama cevabı tektir Okutulmamalı, formasyon dikkate alınmalıdır. Çünkü, iyi bir beste de, yukardaki yaş grupları gözetilerek şu özellikler devreye girmelidir yaş grubu, güfte (söz-şiir), konu (tema), dil birliği (Güzel Türkçe), hece-kelime-mısra-kıt`a usul (tartım, ritm değerleri), aralık ve geçkiler, prozodi (uyum), şiirsel bir beste'
  11. Şarkılar/Marşlarda yerel motiflerin, ritimlerin, çalgıların kullanılması renk katacaktır. Ancak, her çalışma ve beste yerinde anlamlı, özel ve değerlidir. Her dilden marş yazılmıştır. Son (2018) GSE Böl.Müzik Eğitimi ABD Eğitim Planı değişikliği ile Türk müziğinin (kuram-uygulama) ve çalgılarının bu ABD`lerde eğitime alınması sağlanmıştır. Ancak, kadrolu müzik öğretmenleri Türk müziği bilmemektedir.Çünkü, çağdaşlaşma adı ile Türk müziği bir çok kurumda eğitime alınmamış ve belirli bir dönem Türk-Batı müziği kavgası devam ettirilmiş, nihayet İstanbul Türk Musıkisi Devlet Konservatuarı`nın kurulması ile ortam yumuşamış ve mezunlarla birlikte Türk müziği eğitimde yerini almıştır. O nedenle, beste yapılsın da Türk müziği veya çoksesli olsun, önemli olan milli-manevi duyguları çocuklara aktarabilmesidir.
  12. Marşlarda 3 önemli sorun var 1/ Marşların çalıştırılmasından önceki savaş 2/ Marşların çalıştırılmasındaki savaş 3/ Marşların seslendirilmesinden sonra ki savaş. Çünkü, doğru marş notalarına ulaşılamıyor hatalar (ritim-söz-nota-edisyon) var. Yanlışlar, bir sonraki nesle aktarılıyor.Marşların 2021 yılında dahi, provalarda düzletilmesi ülkemize yakışmıyor. Bunun için, liyakatlı ve ehliyetli isimlerden 'bir kurul' kurulması yeterli olacaktır. Marşlar, 'müzik bilenler' için yazılmaz, 'halk için' yazılır.Çünkü, ortak duygudur, birlikte söylenmelidir. Marşın 'dinleyicisi' olmaz, 'katılımcısı' olur..Marşlar müzik dünyamızın yetim ve öksüz yavrularıdır. İstiklal Marşı, ilk ders okutulmaz, önce şiiri öğretilmeli, ezberletilmeli, sonra ezgisine geçilmelidir. Marşlar da önce 'söz', sonra 'ezgi' gelir. '
  13. Dijital anlaşmalar hem sanatçıların performansını canlı tutuyor, hem de sektöre büyük katkı sağlıyor. Bu anlamda 'dijital konserlerin' müziğe olan maddi-manevi katkısı tartışmasız çok büyük. Zira sanatçılar 'canlı performans' sergiledikleri için ekipleri de bundan faydalanıyor. Özellikle de gençler sevdikleri sanatçılardan ve onların canlı konser performanslarından mahrum kalmamış oluyor.`(Hakan Uç) Dijital dönüşüm ise, besteciliğe hız kazandırıyor. Burada Koşullu beste Bir amaçuğruna, köşeleri-kuralları belli olan beste anlaşılmalı. Koşulsuz beste bir amaçiçin olmayan, çocuklar-gençler için yapılan, ama kendi içinde kurallara bağlı olan besteler anlaşılmalıdır.
  14. Çok kalabalık bir camia değiliz, ama, mutlaka 'Bir olmalı, diri olmalıyız.' Şimdi Bakanlık, pandemi dolayısı ile yardım yapılan müzisyenlerin sayısını tespit etmeye çalışıyor. Öğrenciler bu dönem gerekli bilgiyi alamıyor. Özellikle Sahne Sanatları öğrencileri çok zorlanıyorlar. Teknoloji ile birlikte hayatımıza giren yenilikler ile olumsuzluklar başladı, sınır tanımıyor ve bilmiyoruz.Müzik Eğitimcileri, her gün sosyal medyaya ko0nan eserleri/besteleri, kontrolden geçirip karar verici olmalıdır. Öğrenciye yasaklamaktan ziyade, neden dinlememesi gerektiği, ne kaybedeceği v.b. öğretilmelidir. (Ben, derslerimde türkünün 'iyi-kötü okunuşunu' dinletiyorum ve analiz yapıyoruz. Çok yararlı oluyor.)
  15. Müzik eğitim sisteminden velinin anladığı şu 'Çocuk hem şarkı söylemeli, hem çalgı çalmalı, hem alt yapısını bilmeli hem dans etmeli' Veliye de, müzik sanatının önemi anlatılmalıdır. Bestelerde alt yapı çalgılarına önem verilmeli, diğer öğretmenlerle ortak projeler geliştirilmeli, müzik eğitimi 'araç', 'birleştirici' olarak kullanılmalı, sözlerde milli-manevi-toplumsa-yaşamsal-doğa v.b. konular işlenmelidir. Toplumda müzik dinleme-izleme v.b. kültürü hala oluşmamıştır.TV`de ise düzgün bir müzik programı yoktur. O zaman, TSM-THM`yi gençler nereden öğreneceklerdir.