Yapımcı ve yönetmen Mehmet Tanrısever yeni bir filmle karşımıza çıkacak. Heyecanı ve kendine mahsus tavır ve davranışlarını filmlere uyarlayan Mehmet Tanrısever her zaman farklığını ortaya koymuş bir şahsiyettir. Mehmet Tanrısever yine ilginçbir filmle gündeme geldi. Yapımcılığını Mert Çelik`in üstlendiği senaryosunu ve yönetmenliğini Mehmet Tanrısever`in, görüntü yönetmenliğini Bosnalı Mirsad Heroviç`in yaptığı 'Keman Ağıtları' sinema filminin çekimleri başladı. Filmin çekim setinde iki gün geçirdim. Mehmet Bey ile çekimler esnasında sohbet ettik. Sanatı kendine dert edinen Mehmet Bey, 'dert olmadan sanat olmaz' diyor.

`height=

Geniş film kadrosu

Başrollerini Tarık Tanrısever ve Asena Keskinci nin paylaştığı 'Keman Ağıtları' filminin kadrosunda Soydan Soydaş, Ayçin Tuyun, Aslı Erdemir, Barış Hayta, Arzu Budak, Yaşar Alptekin ve Haldun Boysan yer alıyor. Yönetmen Mehmet Tanrısever`in önderliğindeki yeni film çekimlerinin bir bölümünün yapıldığı İstanbul Darülaceze`ye iki gün önce gittim. Yedi saat boyunca filmin çekimlerini izledim. Mehmet Bey çok hassas biri. Filmin her anını inceden inceye sanatkar titizliği ile çekiyor. Hal böle olunca, bir dakikalık bir sahne için bazen iki saat bazen de üçsaat çekim sürüyor. Arada bir oyuncu ve çekim ekibine motive edici konuşmalar yapıyor Mehmet Tanrısever.

Filmin konusu!

Filmin konusuna gelince Mehmet (Tarık Tanrısever) ünlü bir müzisyen olduğu hayatının baharında geçirdiği büyük bir kaza sonucu tekerlekli sandalyeye mahkum kalır. Bu yeni hayat biçimi Mehmet`i olgunlaştırırken hayatına girecek olan zihinsel engelli Seher (Asena Keskinci) ile birbirlerinin can yoldaşı olurlar ama kader onları beklenmedik bir maceraya sürükleyecektir. Film dram yüklü, ancak hayat dolu ve yaşamın içinden sahnelerle zenginleştirilerek çekiliyor.

Mehmet Bey film aşığı biri. Kazandığı parayı çekinmeden filme yatıran bir iş adamı. İşadamı olup da, sinema  yapımcısı ve yönetmen olmak ülkemizde çok rastlanan bir durum değildir. Mehmet Tanrısever`e has bir iş olsa gerekir.

Konya Bozkır`dan!

Mehmet Bey`i biraz yakından tanıyalım: Konya`nın Bozkır ilçesi Bağyurdu köyünde doğdu. İlkokuldan sonra çalışma hayatına atıldı. Gençyaşta girişimci özellikleriyle öne çıktı. Mert Çelik`i isimli firma kurarak uzun yıllar dünya da ve Türkiye`de sayılı fabrikalar arasında üretim yaptı ve yaptığını dünyanın bir çok yerine ihraçetti. Ancak onun ideali sanayiden para kazanıp sinemaya yatırmaktı. İşadamı kimliği yanında, sinema filmi yapımcısı ve yönetmen olarak öne çıktı. Yönetmen kimliği ile gerçekleştirdiği filmlerden belki de ilki Sürgün filmiydi. Bu filmle milletlerarası 45. Salemo Film Festivali`nde ve 11. Taşkent Film Festivali`nde ödüller aldı. Hayatını ve görüşlerini, Varolmanın Yolunda Zengin Olmak` adıyla kitaplaştırdı. Bu kitapta bendenizle birlikte Mehmet Uyar ve Mahmut Çetin editörlük yaptı.

Sinema bir tutku!

Mehmet Tanrısever için sinema bir tutku ve bir aşk. Hatta Mehmet Bey daha ileri giderek, 'Sinema bir ibadet aracıdır' diyor ve ilave ediyor: 'Bu sinemayla, dizilerle her şeyle mümkün olabilir. Ehil insanlar ilgili yerlere gelemiyor. Ruh dünyası geniş insanları bulmak gerek. Anladım ki sinema inancı anlatıyor. Neye inanırsan, neyi dert edersen, sinemaya onu aktarıyorsun. Gün geçtikçe sinemaya, tiyatroya, müziğe daha çok önem verdim. İmkanlar ölçüsünde film yapmaya çalışıyorum. Daha çok kitap okuyorum, sanata yönelebiliyorum. Sinemayı çok önemli bir iletişim aracı olarak görüyorum. Sinema hayatı anlatıyor. Okulda bir yılda zor verilen eğitimi 2 saatte sinema karşısında verebiliyorsun ve daha çok etkileyebiliyor.'

Küresel proje!

Filmleri bir tebliğ aracı olarak çektiğinin altını çizen Mehmet Tanrısever: 'Sinemanın ve kültürün varlık sebebi, özümüzü nesillere doğru yansıtmaktır. Peynir ekmek yiyelim ama güven ve sevgi olsun. Şimdi her nimetten faydalanıyoruz ama sanat açlığı var. Kendileri namaz kılıyor, tesbih çekiyor ancak çocuklarını bırakıyorlar sosyal medyanın kucağına. Absürt filmlerin milyonlarca izlenmesinin bir sebebi de budur. Türk Sineması sulu komedi filmleri ve entrika dizileriyle dolu. Sahtelikler, cinsellik. Bu canımı çok acıtıyor. Artık toplum öyle bir noktaya gelmiş ki her yerde bir depresyon hakim. Dünya sineması da duygudan yoksun. Aşk filmleri geri planda. Hep bir yapay zeka vurgusu, uzaylılar, tek tip insan, tek din, tek millet yaratmaya çalışıyorlar. Bunlar büyük bir proje. Buna direnmeye çalışan gruplar da var ama bunlar baskın çıkıyor. İnançlar yok edilip yapay bir inançsistemi oluşturuyor. Küresel gücün bir projesi. Kıyametin büyük alametlerinden olarak görüyorum' diyor.

Tanrısever`in hayali!

Yapımcı, yönetmen Mehmet Tanrısever kendisini en çok etkileyen filmlerin başında Çağrı olduğunu belirtiyor ancak bir çekince de koyuyor: 'Çağrı Filmini onlarca kez izledim. İlk çıktığında eşimle büyük bir heyecanla izledik. Ama savaş çok verildi. Sosyal yönleri daha ön planda olmalıydı. Esaretin Bedeli gibi, Yeşil Yol gibi, Forrest Gump gibi işlenmeli. Evrensel mesajlar verilmeli. Biz Türkler Allah`ın sevgili kullarıyız. Türk, Kürt hepimiz bu toprakları kimseye bırakmayız. Bazı bozulmalar oluyor, onlar da dibe vuracak. İnsanlar yeniden kendine, özüne ve gerçek dinine dönecek. Öyle inanıyorum, ümitvarım da. Tüm filmlerim buna hizmet ediyor. 2014 krizinde devletimizin yanında olduk, olacağız. 2016 yılındaki hain kalkışmanın üstesinden geldik. Bunlar hep imtihan. İbrahim Aleyhisselam ateşe atıldı, kaçmadı. İmtihanı geçti. Biz de sabredeceğiz. Hayalim çok iyi ve güzel filmler yaparak Türk milletine ve İslam Ü mmetine ve hatta tüm insanlara faydalı olmaktır.'

Mehmet Tanrısever filmi dert edinip neslimizi doğru ve hayırlı yola sevk etmek için uğraşıyor. Onu ne kadar tebrik ve takdir etsek azdır. Keman Ağıtları filmini bir an önce bitirip vizyona  girmesini heyecanla bekliyor ve Tanrısever`i selamlıyorum.