İlke Vakfı, Kültür-Sanat Eğitimi ve Politikaları konusunda bir çalışma yapmış. Raporu Lütfi Sunar, Osman Ü lker ve  Firdevs Bulut Kartal hazırlamış;

Raporu yorumlamaya devam  ediyoruz;

'&bull Kültür alanında faaliyet gösteren kurumlar günlük siyasete dayalı faaliyetler üretmekte dolayısıyla Türkiye kamuoyu tarafından negatif algılanabilmektedir'

AY: Siyasi olan, liyakata ve ehliyete bağlı olan hiçbir atama toplum bakımından hoş görülemez.. 

Örneğin bir kısım yazarı kabul edip, diğerlerini etmemek gibi..Hepsini bu topraklar yetiştirmiştir, ama kimse onları yok faz edemez; Yeter ki vatanın bütünlüğüne, bölünmezliğine, bayrağımıza inansın, İslam`a saygı göstersin.v.b. 

'&bull Kültür diplomasisi yürüten kurumlar ortak bir dil ve terminolojiden yoksundur'

AY: Ortak dilimiz Türkçe`dir, ama her kişi de ana dilini öğrenip ve konuşabilir. Yeter ki, dili ötekileştirme, ayırma, farklılaşma aracı olarak değil, ortak zenginlik olarak görülsün. Maalesef, bu doğru tespittir ve ortak terminoloji hala kurulamamıştır.

Rapordan: ÖNERİLER GELECEĞİN TÜ RKİYESİNDE KÜ LTÜ R POLİTİKALARI 

'■ Kültür ve sanatta 'elitler' tarafından üretilen üstenci dil terk edilerek 'halkın' kültürel birikimi daha fazla dikkate alınmalıdır.'

AY: 'Elitler tarafından üretilen üstenci dil' söylemini anlayamadım. Çünkü böyle bir literatür ve terminoloji de yok. Ne demek istenmiş, öğrenmek isterim. Eğe burada, müzik alanında 'yurt dışına  eğitime gönderilen' kişilerin, döndüklerinde 'Türk müziği ile ilgilenmedikleri' gibi bir düşünce varsa, onlar aldıkları eğitimi en doğru-sağlam bir şekilde öğretmek için çaba gösterdiler. Toplumda sevilip sevilmedikleri ise ayrı konudur. Halk kültürü kendi içinde zaten doğası gereği değişerek yaşıyor; Bu paragrafa katılamıyorum;

  '■ Ü lkemizdeki yabancı kültür sanat kurumlarının faaliyetleri düzenlenmeli, denetlenmeli ve güven oluşturucu bir biçimde şeffaf hale getirilmelidir.'

AY: Burada da bir önceki madde gibi yanlış yapılmış. Biz, yıllardır AB içine girmek için çabalıyoruz Müzik alanında, çoksesli müzik eğitimi veren Devlet Konservatuvarları bir zenginliktir.  Zaten, ülkemizdeki  48 Konservatuvarın çoğunda, GSE Böl. Müzik Eğitimi ABD`lerde  artık Türk Müziği ve çalgıları eğitimi de yapılmaktadır. Denetleme ise YÖK tarafından zaten yapılmaktadır. Sayısı 105 olan GSL`ler ise 

MEB`e bağlıdır. Burada şeffaflıktan ne istenmektedir, anlaşılamamıştır.

'■ Ü lkenin her kesiminden insanın sanatsal faaliyetlere katılabilmesini sağlamak üzere gerekli alt yapı kurulmalıdır'

AY: Mesleği ne olursa olsun insanların sanatsal faaliyetlere katılabilmesini sağlayacak her türlü alt yapı vardır, yeter ki kişiler evden çıkıp, birkaçsaatini müziğe-sanata vermek istesinler;

Devam edecek!...