Başkanı olduğum 'İstanbul Türk Müziği Dernek ve Vakıfları Dayanışma Konseyi' Şubat 2021 boyunca dört Çalıştay (Müzik Eğitimi,THO Eğitimi,Çalgı Eğitimi, Ses Eğitimi) düzenlemişti

Kısa bir aradan sonra, 28.03.2021 Pazar günü, YÖK`ün birkaçay önce Eğitim Fakülteleri için açıkladığı 'yetki devrini', 'yapılan çalışmaları', 'hedefleri' konuşmak/tartışmak üzere 'YÖK`ün yetki devri` ışığında, müzik eğitimini` planlamak' Panelini gerçekleştirdik.

Önce birkaçalıntı verelim 'Yapılan araştırmaya göre, öğretmen adaylarının: %40`ı okudukları alanı istemeden seçmiş, % 87`si öğretmenlik yapmayı istemiyor, %81`i mesleki gelecekleriyle ilgili olumsuz düşünceye sahip, %91`i öğretmen olarak atanmama durumunda yaşamlarının olumsuz etkileneceğini düşünmektedir.' (İdris Şahin, 2011/9 Eylül Ü n.).

Prof. Dr. Selahattin Turan '625 Sayılı Özel Öğretim Kanununda: 'Özel okullarda yöneticilik ve eğitim-öğretim hizmeti yapanlara, kıdemlerine göre dengi resmi okullarda ödenen aylık ile sosyal yardım kapsamındaki ek ödeme tutarlarından az ücret verilemez' maddesi vardı 2007 yılında yürürlükten kaldırıldı. Özel okul öğretmenlerine sendika üyesi olma hakkı tanınmalıdır.'

Prof. Zekeriya Yerlikaya 'ALES sınavları, KPSS de olduğu gibi alan bazlı olmalı, kadro tahsisleri için YÖK ün son yaptığı düzenleme öğr. görevliliği ve uzm. alımlarını da kapsamalı.'

Yönetenler:

  • Dr. Öğr. Ü y. Göktan AY (İTÜ TMDK) ve Prof.Dr.Selahattin Turan (Bursa Uludağ Ü niv. Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri Bölümü Öğr. Ü y.)

Konuşmacılar:

  • Prof. Dr. Süleyman Tarman (Aksaray Ü niv. Eğitim Fakültesi GSE Bölümü Müzik Eğitimi ABD Öğr. Ü y.)
  • Doç. Dr. Gökhan Yalçın (Harran.Ü niv. Eğitim Fakültesi GSE Bölümü Müzik Eğitimi ABD Başk.)
  • Doç. Dr. Attila Özdek (Konya Necmettin Erbakan Ü niv. Ahmet Keleş Eğitim Fakültesi GSE Böl. Müzik Eğitimi ABD Öğr. Ü y.)
  • İki konuşmacı (Prof. Dr. Damla Bulut ve Prof. Dr. Salih Akkaş) haber vermeden panele katılmadı)

Dile getirilen konuları, çözülmesi dileğiyle veriyoruz.

PANEL RAPORU:

Öğretmen kimdir? Öğretmenin ülküsü nedir? Öğretmen yetiştirmede nicelik mi, nitelik mi önemlidir? Öğretmen çıktıları belirlenmiş midir? İdeal öğretmen nasıl olmalıdır? Sorularının cevapları olmadan 'kaliteli öğretmen yetiştirme' olamaz.. Milli Mücadele`ye karşı mücadele etme görevi kanunlarla öğretmene verilmiştir.

1997`de Eğitim Fakülteleri yapılandı ve 'kültür kısmı' askıya alındı.Diğer Fakülteler serbest bırakılırken,İlahiyat Fak. Ve Eğitim Fak. Programlarının hazırlaması YÖK`e alındı.2018`de 'Öğretmen Yetiştirme Milli Komitesi' kuruldu, 2012`de adı değişti, 'Öğretmen Yetiştirme Çalışma Grubu' oldu. Aynı yıl 'Eğitim Fakülteleri Dekanlar Konseyi' kuruldu. Yine, 'Eğitim Fakülteleri Akreditasyon Derneği' hayata geçirildi. Ama, bu kurularda müzik alanından kimse yer almadı.

2/ 'Yetki ve sorumluluk' birbirini tamamlar. Sorumluluk olmadan 'yetki veriyorum' demek aldatmacadır. 'Dekanı siz atayın, Dekan kendi kurullarını oluştursun, kendine göre der planlarını yapsın, sonra çıktıları alınmadan görevden alınsın', anlayışı olmamalıdır. ABD mutlaka gerçek gücü ile temsil ve karar verme mercii olmadan olmaz;

Günümüzde, 'formasyon almak' şartı ile, her 'üniversite mezunu' öğretmen olabilmektedir. Formasyon, tıpkı Müzik ders saatleri gibi sürekli değiştirilen bir eğitim programıdır. Açık Öğretim`de eğitim alan binlerce kişi de öğretmen olarak başvurabilmekte ve atanabilmektedir. Bu doğru mudur? Bu öğretimdeki öğrenciler, Eğitim Fakülteleri öğrencileri ile aynı dersleri mi görmektedir?

Eğitimde, 2050`ye kadar (son siyasi söylemlere göre 2073) her branşa göre öğretmen ihtiyacı belirlenmeli, sınıflar 20`şer kişi olmalı ve ona göre çalışılmalıdır. YÖK, bir yazı ile kontenjan sayısını istemekte, ama 20 istendiği halde 40, 30 istendiği halde 50 kontenjan gelmektedir. Madem ki, YÖK Fakülte/Bölüm/ABD Kurullarını yok sayacaktır, hiçistenmemesi daha 'etik' olacaktır.

Anadolu GSL`deki, eğitim tam bir facia olup, her şey yolundaymış gibi sürekli sayıları (105 olmuştur) artırılmakta, 'nicelik', 'niteliği' bastırmaktadır. GSL`de 'Meslek dersleri' dört saattir. Bu ders saati ile kimse 'meslek sahibi' olamamaktadır. GSL`i öğrenci bulma sıkıntısı yaşamakta, sürekli 'sınav açarak' kadroyu doldurmaya çalışmaktadır. Bazılarına proje okulu denerek ayrım yapılmakta, sözde sınavla öğretmenler alınmaktadır. Bu sınavlarda müzik öğretmenlerinin yer almadığı da bilinmektedir. Kısaca GSL`de '; mış' gibi yapılmaktadır.

Müzik Eğitimi ABD`ler, daha önce 'Müzik Bölümü' iken, gerekçe açıklanmadan, olmayan bir 'Güzel Sanatlar Bölümü' ismi çıkarıldı, sonra 'Resim Eğitimi-Müzik Eğitimi ABD' oldular. 'Güzel Sanatlar' terimi ilk önce 'Resim, heykel, mimarlık, müzik ve şiirden' oluşan 'beş alanı' kapsarken, 20. yy. da 'Müzik' ayrılmış başlı başına bir 'alan' olmuştur. (Bak. MSGS Ü niversitesi yapılanması) Dolayısı ile, derhal eski siteme dönülmelidir.

Müzik Eğitimi ABD`lerden mezun olan öğretmen adayı, her kurumda görev alabilmektedir. Dört yıl 'Genel Müzik Eğitimi' verilen adaylar, 'Mesleki Müzik Eğitimi'nde başarılı olamamaktadır. Oysa 'okul öncesi, sınıf öğretmenliği, ortaokul, lise, üniversite' ayrı alanlardır. Müzik Kurumlarının ne yapacakları? Sınırları? Ne yetiştirecekleri? Mezunlarının nerde görev alacağı? belirlenmeli ve öğrenci çıktıları mutlaka alınmalıdır.

'GSF Müzik Bölümü' ise daha sorunludur. Konservatuara giremeyen Müzik Eğitimi ABD`ye, o da olmaz ise GSF Müzik Bölümü`ne girmektedir. Daha, diğer bölüm mezunlarının ne olacağı belirlenmemişken, açılan bu bölümlere gelen öğrencinin mezun olunca ne yapacağı sorun edilmemektedir.

Konuyu 'Kurumları bağımsız olarak' ele almayıp, 'bütünsel düşünmek', 'Anadolu GSL, Konservatuvar, Müzik Eğitimi ABD`ler' olarak yapılanmak şarttır. MEB öğretmen yetiştirme konusunda işi ciddiye ve sorumluluğu üzerine almalıdır. Eğitim ve Müzik Eğitimi, sadece YÖK`e bırakılmayacak kadar ciddi ve önemli bir alandır.

Müzik alanına, gerek Ü DS/YDS/ALES v.b. sınavlarda pozitif ayrımcılık yapılmamaktadır. İcrasında çok iyi olan mezunlar, maalesef bu sınavlardaki yüksek not nedeniyle başarılı olamamaktadır. İcra çalışmalarını bırakıp, y.dile ağırlık vermek çok zordur.

Ü niversiteler akademik üst kurullarda (Rektör ve Yard. dahil) herkes 'müzik' hakkında ahkam kesmektedir. (Hala, 'Ü niversite Yönetim Kurulu' toplantısına 'Konservatuvar Müdürü' girememekte, diğer üyeler Konservatuvar hakkında karar verebilmektedir. Oysa, Konservatuvarla ilgili konu görüşülürken 'Müdür`ün davet edilmesini' ve 'bilgi alınmasını' engelleyecek bir yönetmelik/hüküm bulunmamaktadır.) Müzik kurumu müdürü de bazı sebeplerden! Dolayı ses çıkarmamakta, ama sorunlar çözülmemektedir.

'Norm kadro' meselesi, 'Müzik Kurumlarının' en büyük sorunudur. Yetki, sorumluluk ile birlikte norma kadro kullanma yetkisinin de Müzik Kurumlarına verilmesi şarttır.

Komisyon üyelerinin 'çok başarılı bir program yaptık' diye lanse ettikleri, son değişiklik (Müzik Eğitimi`nde) 2018`de yapılmıştır. Ancak, 'yetki devri' ile daha bu programın çıktıları alınmadan, bu program da YÖK tarafından 'kadük' hale getirilmiştir.

YÖK, 'yetki devrini veriyorum' demiş, ama kurumları özgür bırakmamış, yine bazı sınırlar çizmiştir. Bazı eğitimcilere göre, YÖK 'yetki devri' ile işi üzerinden atmış bunu da 'kurulları güçlendiriyoruz' diye lanse etmiştir.

Müzik kurumuna giren öğrenci, bilinçli, mezun olduğunda ne yapacağına karar vermiş olmalıdır. Müzik, bir eğlence, ben de yaparım, deneme' alanı değildir. 'Müzik yapmak' ciddi iştir.

Bu ülke, maalesef 'Fen-Edebiyat Fak.' bağlı 'Müzik Eğitimi Bölümü' bile görebilmiştir.

Her Müzik Eğitimi ABD`lerin, 'kadro sorunu' çoktur. Belli alandaki (TSM-THM-Piyano v.b.) ve dersleri verecek akademisyenleri yoktur. Mezunlar, atamalarda o bölgeye değil, ülkeye dağılmaktadır. Bu durumda 'müzikte standart' nasıl sağlanacaktır. Belki, uzaktan eğitimle, iyi bir programlama yapılarak, nazı dersler 'kurumlar arası' verilebilir.

'Nitelikli öğretmen' için, 'müzik öğretmenlerinin' sorunlarının göz ardı edilmemesi, 'çözülmesi' şarttır. Teorik dersleri çoğaltarak Müzik Öğretmeni yetiştirilemez. Müzik öğretmeni sahada olmalı, iyi derecede çalgı çalabilmelidir.

Müzik Eğitimi ABD`lerde 'ölçme-değerlendirme' dersleri var; Bu dersler sonucunda ne gibi

çıktılar alınıyor? Alınıyorsa uygulanıyor mu? Verilen bilgiye göre, yeterli sonuçları vermiyor.

Müzik Eğitimcileri`nin, Akademisyenleri`nin, Öğretmenleri`nin bir şemsiye altında toplanıp, dik durması ve ilgili Bakanlıklarla/Kurumlarla istişarede bulunması şarttır.