Sitemiz köşe yazarı Dr.Göktan AY`ın, Prof.Dr.İnayet AYDIN ( ICF ACC Coach- Yönetici Koçu ve Ankara Ü niversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Eğitim Yönetimi) ile 'etiklik, üniversite, eğitim, öğretmenlik' konularında yaptığı söyleşiyi beş  bölüm halinde yayımlıyoruz.

`height=

AY: Sn. Hocam merhabalar. Çok aktifsiniz. Bu enerjiyi nereden alıyorsunuz?

AYDIN: Her şeyden önce akademik çalışma ve akademisyenlik belli mesai saatlerine sıkıştırılabilecek bir iş değil, başından sonuna kadar bir yaşam biçimidir. Dolayısıyla ne yazık ki ülkemizde akademik çalışmalar bir bilimsel merak ve  akademik dünyaya özgün bir katkı getirmekten çok, doktora ya da doçentlik derecesi almanın asgari koşullarını karşılamaya yönelik bir araçsal çalışma gibi algılanıyor. Profesör olunca da artık akademik çalışma yapma rol ve sorumluluğunu tamamlamış sayıyor bazı kişiler. Oysa profesörlük akademik yaşamın en üretken ve bilimsel çalışma zevkinin dorukta yaşandığı bir dönem bana göre. Bilim aşkı için bilim yapabildiğiniz dilediğiniz gibi yayın üretebilme birikimine eriştiğiniz bir dönem. Ben sadece amaçya da birtakım gerekleri karşılamak için değil, bilimsel çalışma yapmaktan aldığım mutluluk ve üretmenin zevki için yayın yapıyorum. Her yeni araştırma ve yayın, yeni şeyler öğrendiğim ve bilgi deryasında kaybolmamı sağladığı için bana akademisyen olmanın profesyonel öğrenciliğin hazzını yaşatıyor. 

Akademisyenin görevi bilim üretmek kadar, o bilgiyi toplumda yaymaktır. Bunu da yayınlar, dersler ve seminerlerle yaparız. Bilim iletişimi bir akademisyenin kendini geliştirmesi gereken önemli bir konudur. Bilgiyi toplumun anlayacağı ve yararlanacağı biçimde sunabilmek ve paylaşabilmek gereklidir. Ü stelik bunu, bilginin kamunun ortak malı olduğunu hatırlayarak yapmak daha da önemlidir. Ben 33 yıllık akademik yaşamım boyunca buna çok önem verdim ve toplumun bütün kesimlerine ve kurumlarına verdiğim seminer ve konferanslar için çok önemli bir zaman ve enerji ayırdım. Bunun bir sosyal sorumluluk olduğunu düşünüyor ve bu çalışmaları çok önemsiyorum. Aktif olmaktan kastınız buysa, sorunuzu bu şekilde yanıtlayabilirim.

AY: Ü lkemiz için çok yeni olan, özel şirketlerde yaygın ama Devlet kurumlarında pek olmayan 'Yönetici Koçluğu' nun kuruma ve çalışanlara yararı var mı?

AYDIN:Ne yazık ki ülkemizde gerçek anlamda ne olduğu bilinmeyen, yetersiz eğitimler ve yanlış uygulamalarla olumsuz bir algısı olan koçluk, bütün dünyada çok önemli bir yetkinlik alanı ve bir meslektir. Ben uzun yıllardır hizmet içi eğitim öğretmen performansı değerlendirme ve geliştirme yönetici eğitimi çalışan bir akademisyen olarak koçluğun personel geliştirmedeki yeri konusunda akademik çalışmalar yaptım kitaplarımda bu konuyu bilimsel olarak ele aldım tezler yazdırdım. Ancak her zaman işin uygulamasını da merak eden biri olarak Uluslararası Koçluk Federasyonuna (ICF- International Coaching Federation) akredite bir kurumdan uzun bir koçluk eğitimi aldım. Daha sonra 'Yönetici Koçluğu', 'Takım Koçluğu', 'Öğrenci Koçluğu' gibi niş eğitimlerini tamamladım. Akredite koçolmak uzun ve zahmetli bir süreçtir. Öncelikle ICF Akredite KoçEğitim Programını tamamladım (Accredited  Coach Training  Program ACTP). ACTP öğrencinin Uluslararası Koçluk Federasyonu (ICF) ile koçluk akreditasyonuna başvurmasını sağlayan bir koçeğitim programıdır. Bu program şunlardan oluşmaktadır  

En az 60 saatlik koçluk eğitimini tamamlamak, 

Kalifiye bir koçla en az 10 saat mentor koçluk çalışması, 

En az 100 saat koçluk uygulama deneyimi, 

Koçluk becerileri ile ilgili final değerlendirmelerinden geçmek,

Koçlukla ilgili bir makale yazmak.

Ardından Uluslararası Koçluk Federasyonunun (ICF-The Coach Knowledge Assessment -CKA)  KoçBilgi Sınavı`nı geçmeniz gereklidir. Ben de bu sınavı geçtikten sonra öncelikle ACC (Associated Certified Coach) ardından 500 saat koçluk deneyiminden sonra PCC (Professional Certified Coach) unvanlarını aldım.

Pandemi döneminde 100`e yakın okul yöneticisi ile koçluk görüşmeleri yaptık. Kendi liderlik potansiyellerini ve okullarını geliştirme konusunda çok yararlı bir süreçyaşadık. Bu koçluk çalışmalarımız kapsamında koçluk alan yöneticiler  TEMA Vakfına 500 ağaçbağışladılar ve ülkemize bu yangın döneminde daha da anlamlı olacak bir katkı sağlamış olduk. 

Koçluk

Bireylerin doğal yeteneklerinin kilidini açmak, 

Öğrenmek ve başarmak, 

Performansı belirleyen faktörler konusunda farkındalığı arttırmak, 

Kendi sorumluluklarını ve performanslarına sahip olma duygularını arttırmak, 

Başarıya giden içengelleri belirlemek ve kaldırmak, için bir bireyin diğerine yardım ettiği güvene dayalı bir süreçtir... 

Koçluk bir meslek olarak ülkemizde kabul edilmiştir: 29 Haziran 2013 tarihli 28692  sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, KoçUlusal Meslek Standardı ile koçluk resmi bir meslek olarak tanınmış ve kuralları net olarak belirlenmiştir. Akredite koçolmanın yollarından biri de MYK`nın yeterlik sınavında başarılı olmaktır. 

Koçluk dünyada  çok önemli bir meslektir: Uluslararası Koçluk Federasyonu (ICF) 2019 yılı verilerine göre, dünya çapındaki akredite koçsayısı yaklaşık 53.300`dür. Büyük şirketler içve dış koçlardan faydalanmaktadır: EDS, Chrylser ve Herman Miller, Xerox, IBM, Microsoft gibi pek çok büyük şirket çalışanlarına koçluk hizmeti sunmakta ve kendi yöneticilerini koçluk eğitimleri ile bu alanda yetkinleştirerek performans ve motivasyon artışına katkı sağlamaktadır. Türkiye`de de bazı özel sektör yöneticileri koçluk almaktadır. Büyük firmalar içve dış koçlardan yararlanarak bireysel ve kurumsal performansın geliştirilmesine büyük önem vermektedirler. 

Koçluğun öncülerinden Whitmore koçluğu, insanların kendi performanslarını en üst düzeye ulaştırma potansiyelini ortaya çıkarmak olarak tanımlamaktadır. Koçluk yetkinlikleri ile  bireyin kendi üst versiyonunu keşfetmesine katkı sunulması esastır.Koçluk mesleğinin çok  katı etik ilkeleri vardır ve bu ilkeler ICF tarafından ilan edilmiştir (https://www.icfturkey.org/icf-hakkinda/icf-etik-kurallari). 

Koçlar terapi yapamaz:  Koçluk eğitimlerinde öğretilen ilk etik ilke 'siz terapist değilsiniz, bu tür bir durumla karşılaşırsanız hemen danışan kişiyi profesyonellere yönlendirin' ilkesidir. Koçluk terapi değildir. Bir koç, birinin ruhunu, çocukluğunu veya duygusal meselelerini derinlemesine araştıramaz, buna yetkisi ve yeterliği yoktur. Koçluğun odak noktası, yeni beceri ve kapasiteleri öğrenmek ve geliştirmektir. Koçluk psikolojik danışmanlık değildir, öğretmenlik değildir. 

Bir koç, başkalarını bir şey yapacak şekilde eğiten bir uzman olmak zorunda değildir. Bir koçetkili dinleme ve güçlü sorular sorarak başkalarının kapasitesini artırmaya yardımcı olur.Böylece koçlar bireylerin farkındalık, keşif ve bilinçlenmesine destek sağlayarak onları değişim ve gelişim yolunda tutar ve yeni başarılara doğru ilerlemesini sağlar. Çoğu kişi için etkili bir şekilde dinlenmek, anlaşıldığını hissetmek, çeşitli kararlar vermek ve değişime ilişkin harekete geçmek konusunda motivasyon kazanmak, koçluktan elde ettikleri en önemli faydalar arasında sayılabilmektedir. Diğer yandan takımların ve örgütlerin performansı da koçluk yetkinlikleri sayesinde geliştirilerek, takımlarda ve örgütlerde liderlik ve gelişim kapasitesi artırılmaktadır.

Yönetici koçluğu ise yönetici ve liderlerin  güçlü yanlarını keşfetmelerini, gelişim alanları üzerinde yoğunlaşmalarını ve hatalarından ders almalarını sağlar. Onları rollerinde ilerlemeye ve hedefleri ve eylemleri için sorumluluk almaya motive eder. Yönetimde yaygın olarak kullanılan  emir-komuta yöntemi yerine çalışan her bireyin gizli yeteneklerini ve güçlü yanlarını tanımaları ve geliştirmelerini besler.

Yönetici koçluğu, en kapsamlı koçluk alanlarından biridir ve örgütü kısa ve uzun vadeli hedeflerine ulaştırma yeteneğini geliştirmek için kullanılan, deneyimsel ve bireyselleştirilmiş bir lider geliştirme yaklaşımıdır. Birçok liderin potansiyelini açığa çıkarmada yönetici koçluğunun çok önemli katkıları olmakta, kurumların her düzeyinde liderlik yeteneklerini anlamaya, değer vermeye ve bunları geliştirmeye yardımcı olmaktadır. Yönetimde koçluğun sağladığı başlıca yararlar şunlardır: Arzulanan performans ve hedeflerde iyileştirme, kişisel gelişime daha açık hale gelme olumlu çözüm seçeneklerini belirleme yeteneğinin gelişmesi kurumsal ve kişisel olarak kendi yaşamına daha büyük bir sahiplik anlayışı güçlü ve zayıf yönler konusunda bir öz farkındalık geliştirme yaşamın belli bir alanında ya da belli davranışlarda iyileşme arzulanan amaçlar ve hedeflerde netleşme. Yönetimde koçluk iki yönlü bir işleve sahiptir. Bir yandan doğrudan her kademedeki yöneticilere liderlik yeteneklerini ve ideallerini gerçekleştirme konusunda destek sağlanmaktadır. Diğer yandan yöneticilerin sağlıklı iletişim, duygusal zekanın etkin kullanımı, ekili dinleme, güçlü sorular sorarak farkındalık yaratma gibi koçluk yetkinlikleri geliştirilerek, çalışanların potansiyelinin kilidini açma ve iş ve yaşam mutluluğunun ve performansın artırılması sağlanmaktadır.

Devam edeceğiz;