YÖK Başkanımız Prof.Dr.Erol Özvar`ın konuşmasını yorumlamaya devam ediyoruz..

`height=

ÖZVAR: 'Ü niversitelerimiz Salgının dinamik bir süreçolduğunu göz önünde bulundurarak ilgili kurulları marifetiyle salgının bölgesel ve yerel seyrine göre farklı planlamalar da yaparak, esnek kararlar alabileceklerdir. Akademik ve idari personelimiz ile öğrencilerimizin aşılanmış olması çok önemli! Şu an içinden geçtiğimiz Kovid-19 salgınında yükseköğretimde yüz yüze derslere başlıyoruz. Bu süreçte akademik olsun idari personel olsun tüm üniversite çalışanlarının ve öğrencilerimizin sağlığı herşeyden önce gelmektedir. Bu konudaki sorumluluk sadece idarecilere değil, hepimize düşmektedir. İdareciler gerekli önlemleri almak ve uygulamakla yükümlü olduğu gibi hepimiz yükseköğretimin paydaşı olarak alınan tedbirlere uymakla mükellefiz. Bu bakımdan, toplum sağlığı açısından akademik ve idari personel ile öğrencilerimizin 'aşı olmaları' büyük önem arz etmektedir. Ben buradan bütün paydaşlarımıza dersler başlamadan aşılarını tamamlamalarını ve böylece üniversitelerine destek vermelerini rica ediyorum. Öğretim elemanlarımızın yüzde 88,56 sı bugün itibarıyla 2. aşılarını olmuş vaziyettedir Yükseköğretim sistemimiz içerisinde öğretim elemanlarımızın % 88,56 sı bugün itibarıyla 2. aşılarını olmuş vaziyettedir. İnşallah eğitim-öğretim dönemi başlamadan önce bu oranı yüzde 100 e çıkarmak istiyoruz. Bu aşı oranların bize 2021-2022 akademik yılı dolayısıyla yüz yüze eğitim konusundaki kararlılığımızı desteklediğini, bu konudaki inancımızı artırdığını ifade etmek isterim. İnşallah öğrencilerimiz de öğretim elemanlarımız gibi eğitim öğretim dönemi açılmadan önce aşılarını tamamlamak suretiyle yüz yüze eğitim için gerekli olan bu şartı da yerine getirmiş olacaktır. Ü niversite, mensuplarıyla toplumun en büyük ailelerinden biridir. Bu geniş ailenin üyeleri arasında, öğretim elemanlarımız, idari personelimiz, öğrencilerimiz, üniversite-sanayi iş birliği çerçevesinde birlikte olduğumuz firmalar, ve resmi ve özel diğer kurumlar bulunur. Bu büyük 3 ailenin her bir üyesi birbirine karşı sorumludur. Eğer aşı konusunda her birimiz hassasiyet gösterirse, maske, mesafe ve temizlik kurallarına dikkat ederse bizler üniversitelerde yüz yüze öğretimi çok daha rahat, çok daha sağlıklı bir şekilde yürütebiliriz. Kampüs ortamlarında tedbirlere azami riayet etmeliyiz! COVID-19 kapsamında alınacak önlemler her bir üniversitemizin ilgili web sitesinde yayınlanmaktadır. Yükseköğretim Kurul olarak hazırladığımız 'Kampüs Ortamına Yönelik Uygulamalar Rehberi'nde derslikler ve çalışma salonlarında Kovid-19`a karşı alınacak tedbirler de ortaya konulmuştur. Bunların arasında: &bull Temizlik, maske ve mesafe kurallarına uyulması, &bull Dersliklerin mümkün mertebe havalandırılması, &bull Ortak kullanım alanları periyodik olarak temizlenmesi, &bull Sosyal aktivitelerin mümkün olduğunca açık havada sürdürülmesi, 

&bull Sınıflarda kapasite planlamasının yapılması, 

&bull Kalabalık grup çalışmalarından kaçınılması, 

&bull Ders saatlerinin sınırlı tutularak blok derslerin yapılmaması. gibi önlemlere örnek verilebilir. 

Bunlar, basit gibi görünen ancak salgının yayılmasını azaltmada önem taşıdığı sağlık yetkililerimiz tarafından teslim edilen hususlardır. Dersliklerde öğrencilerimizin mümkün mertebe mesafeye dikkat ederek oturması, maskesini çıkarmamalıdır.' 

AY: İdari görevde olan akademisyenlerimizin çoğu geçgelip erken gitme, işleri alttakine bırakma v.b. etik olmayan uygulamalar yapmaktadırlar. Yukarda yazılanları uygulamak için Dekan/Müdür  ve Yard., Bölüm Başk. Ve Yard., ASD ve ABD Başkanları mesaisinin bütününü okullarında geçirmek zorunda kalacaklardır. Olağandışı bir durumda karşılığında sorumluğun kendilerine ait olacağı kesinlikle bilinmelidir.

ÖZVAR: 'Bu tecrübe ile bu yeni akademik yılda gerekli gördükleri derslerin belirli bir oranını bu yöntem ile verebileceklerdir. Öğretim elemanlarımız derslerin büyük kısmını yüz yüze sınıflarda anlatacaklardır. Diğer yanda ise bir kısım teorik dersleri ise senkron dediğimiz aynı anda çevrimiçi olarak da öğrencilerine sunabileceklerdir. Ü niversitelerimiz, asenkron yani derslerin video kayıtlarının alınıp öğrenciler tarafından izlenmesinin önünü açan uygulamaları da yapabileceklerdir. Böylece yüz yüze öğretimin yanı sıra online, senkron ve asenkron gibi uzaktan eğitim yöntemleri ile dersler çeşitlendirilmiş bir şekilde yürütülebilecektir.'

AY: Doğru bir karardır. Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile 60 yaş üzeri 'kronik hastalığı' olanlara, idari izin verilmesi, özlük haklarında bir kayıp yaşanmaması bildirilmiştir. Böylece, ders yapmak isteyen kronik hastalar da çevrimiçi ders verebileceklerdir.

ÖZVAR: 'Salgın ortamında yüz yüze verilecek derslerde 'kalite' vizyonu! Salgın ortamında yüz yüze öğretime geçerken bütün yükseköğretim kurumlarımıza düşen önemli misyonlardan biri de eğitim-öğretim süreçlerini kaliteden ödün vermeden, deyim yerindeyse bir kalite vizyonu ile takip etmek olacaktır. Ü niversitelerimiz programların ve derslerin içeriklerinin ve çıktılarının açıkça belirlenmesi, salgın ortamına mahsus sınıf içi ve dışı ders aktivitelerinin önceden ilan edilmesi, ders yeterlik ölçütlerinin öğrencilerle paylaşılması ve öğrenme süreçlerinin zengin materyallerle desteklenmesi gibi eğitim-öğretimde kalite güvencesi politikaları uygulamakta kararlı olmalıdır. Her halukarda kalite endişesi taşımak zorundayız, zira küresel ölçekte kaliteli öğretim yoluyla yetişen yüksek donanımlı yeni nesiller ancak, ülkemizi parlak bir geleceğe taşıyacaktır.' 

AY: Erol Özvar Başkanımızın, 'kaliteden' bahsetmesi çok önemlidir. Kaliteli 'mezunu', kaliteli 'akademisyen' yetiştirir. 207 Ü niversite olmasına rağmen, öğrencilerin hala İstanbul-İzmir-Ankara-Eskişehir`i tercih etmesi düşünülmelidir.

ÖZVAR: 'Değerli hocalarımızın üniversitelerimizin araştırma kapasitesini artıracak 'ar-ge ve yenilik programları' içinde olmaları 'ulusal ve uluslar arası' bilimsel rekabette yüksek öğretim kurumlarımızın konumunu güçlendirecektir. Laboratuvarların, araştırma merkezlerinin, teknoparkların, kuluçka merkezlerinin, Tekmerlerin ve diğer benzeri yapıların kampüslerde faaliyetlerini kesintisiz sürdürmeleri yükseköğretim eko-sisteminin canlılığının en güzel işaretlerindendir.'

AY: Ü niversiteyi üniversite yapan Kampüsleri, Liyakatlı Hocaları,Laboratuvarları, Teknoparkları, Araştırma Merkezleri v.b. birimleridir. Araştırma Ü niversiteleri ile, Kalite Ödülü alan Ü niversiteler ile ileriye yürüyen akademide, bir de 'Butik Ü niversite' modeline geçilmesi yararlı olacaktır.

Öğrencilerin kayıt yaptırmadığı, boş kalan bölümler acilen kapatılmalı, 'enerjiler' boşa akıtılmamalıdır.