`height=

Sitemiz köşe yazarı Dr. Göktan AY`ın, Prof. Dr. İsa ELİRİ 

(Kırıkkale Ü niversitesi, GSF Resim Bölümü Başkanı) ile yaptığı söyleşiye devam ediyoruz.

AY: Biz Müzik Bölümleri`nin GSF İçinde Yer Aldığı Takdirde,  'Müzik Ara İnsan Gücünü' Yetiştirmesini İstiyoruz. Sizce, GSF Resim Bölümü`nün, Eğitim Fak. GSE Böl. Resim ABD`den Farkı Nedir? Sizde de 'Ara  İnsan Gücü' İhtiyacı Var mı?

ELİRİ: Önemli bir konu teşekkür ederim. Bakın çağın gereği dünyada olduğu gibi ülkemizde de artık yüksek öğrenimde alan, ihtisas üniversitelerine geçiş yapılıyor. Bizim alanımızda da örnekler artmaya başladı. Bu çok önemli bir gelişme. Burada sorunuzun karşılığı olan sanat eğitiminde ve sanatsal alanda 'ara eleman noktasında' ülkemizin evet 'gerçekten çok ihtiyacı' var. Bu açığın kapatılması gerekmektedir. Bunun için Güzel Sanatlar Fakülteleri bünyesindeki bölümler Eğitim Fakülteleri bünyesindeki alana dair öğretmen programları ve hatta Meslek Yüksek Okullarında okutulan iki yıllık programlar çok önemlidir. Zaten hali hazırda bu programlar eleman yetiştirmeye devam etmektedir. Güzel Sanatlar Fakülteleri ile Eğitim Fakülteleri bünyesinde bulunan bölümler arasındaki fark ise malumunuz Eğitim Fakültelerinde ayrıca müfredata bağlı olarak lisans süresince formasyon dersleri verilmektedir. Bu durum Güzel Sanatlar Fakültelerinde biraz farklıdır. Bilirsiniz ki bu fakültelerde öğrenci mezun olduktan sonra isterse formasyon almaktadır. Gerçi bu durum bir süredir güzel sanatlar fakülteleri içinde geçerli olmaya başlamıştır. Topluma ve alana sanatçı yetiştirmek ve sanat eğitimcisi yetiştirmek maksadıyla fakültelerin yapılarında farklılıklar oluşturulmuştur. Lakin bunda da 'tam başarılı olunduğunu söylemek' pek mümkün değildir. Oysa madem alan üniversitelerine geçiş yaptık, nitelikli öğretmen yetiştiren eğitim bilimleri üniversitelerinin açılması ve bireyin ihtiyaçduyması durumunda formasyonların mezuniyet sonrasında sadece buradan verilerek öğretmen olma lisansı almasının daha sağlıklı olacağı kanaatini taşımaktayım. Bizim alanımızda yani Güzel Sanatlar alanında mevzu sadece resim değil ki. Çağın meslekleri artık ara eleman ihtiyacı duymaktadır. Çizgi Film Animasyon ve Modelleme, Endüstriyel Ü rün Tasarımı, Moda ve Tekstil, Sanat Eleştirmenliği ve Küratörlük vs. Size hak veriyorum.  'İvedilikle bu alanlarda ara elemana ihtiyaçvardır' ve üniversiteler bu boşluğa istinaden programlarını güncellemelidirler.

AY: Resim Sanatının, Müzikle Ya da Diğer Sanat Dalları İle İlişkisi Var mı?

ELİRİ: Tabi ki.. Resim sanatının diğer sanat dallarıyla ilişkisi vardır. Sadece diğer sanat dallarıyla değil 'beşeri ilimlerin tamamıyla ilişkisi' vardır. Yukarıda kısmen değinmiştik. Resim sanatında da diğer sanat kollarında var olan estetik nitelikler, yani eski dildeki tabiriyle  geçen tabirle Bed-i Vasıf nitelikleri aranır. Belki de ayrıldıkları en keskin nokta biri işitsel duyumuza hitap edip haz verirken, diğeri görsel duyumuz aracılığıyla haz vermektedir. Müzikte yer alan notalar-solfejler, resim sanatında renk tuşlarına ve valörlerine bürünmektedir. Sanat eserlerinde bütünlüğü birliği sağlayan öz, üslup ve şekil birliktelikleri her iki sanat içinde geçerlidir. Kompozisyon olguları bile farklı gibi görülse de aslında temel kurallarda benzerlikler göstermektedir. Zıtlıklar, tamamlayıcılar, espaslar vs. Doğrusunu söylemek gerekirse Aslında ikisi birbirine çok yakışmaktadır. Ayırt etmek mümkün değildir.

`height=

AY: Açtığınız ya da Katıldığınız Sergilere Protokol ( Bakan, Milletvekili, Vali, Rektörler,  Belediye Başkanı, Parti İl Başkanları vb.)  Katılıyor mu? Katılmıyorsa Bunu Neye Bağlıyorsunuz?

ELİRİ: Organizasyonun niteliği, içeriği ve konseptine göre  protokol ve bürokratların katılımları değişkenlik göstermektedir. Bakın ben hep şunu savunurum 'Sanat ve sanat eğitimi bireyin okul öncesi döneminden hatta en erken ailede başlamalıdır. İlk, orta, lise ve üniversite ise hangi alan yada branşta eğitim almış olurlarsa olsunlar mutlaka eğitim ve öğretimlerinin bütününde azda olsa estetik, sanat ve sanat eğitiminin mutlaka verilmesi gerekmektedir. Özünde estetik olan güzellik olan unsurlarla beslenen insanlardan zarar gelmez. Onların bakış açıları da farklıdır.' Bugün mülki amir, protokol yahut bürokratların nerdeyse tamamı orta okul lise ve üniversitede, sanat yahut estetik derslerinden mahrum bir şekilde mezun olmakta ve mesleğe atanmaktalar. Sonrasında ise o ilin ya Kaymakamı, ya Valisi ya Belediye Başkanı olarak o ilin kültürüne sanatına yön vermektedirler. 'Dolayısıyla geçmişinde ve eğitiminde sanat olgusu ve temeli bulunan insanların bu tür etkinlik ve faaliyetlere daha duyarlı olacağı kanaatindeyim.'

AY: Eklemek İstediğiniz, Yapmak İsteyip de Gerçekleştiremediğiniz Bir Çalışma/Proje Var mı?

ELİRİ:  Olmaz mı? Sizin yok mu sayın hocam? Bu ülke bizleri okuttu ihtisas sahibi yaptı unvan verdi. Hem de 'müstesna bir meslek sahibi' yaptı. Bu ülkeye hepimizin borcu var. Alanımıza ve ihtisasımıza haiz ulusal ve uluslararası portföyde 'milli projeler üretmek boynumuzun borcudur.' Bu zamana kadar edinimlerimiz birikimlerimiz tecrübelerimiz çerçevesinde hep birlikte kalıcı, yapıcı projelere imzalar atmak dileğimiz. Aslında bireysel olarak bir kısmını gerçekleştirdiğimiz çok sayıda projemiz oldu. Lakin yetkiler almak kaydıyla Türk Kültür ve Sanatına katkı sağlayacak mahiyette gerçekleştirmeyi planladığımız geniş ölçekli çok proje olduğunu söyleyebilirim. Tabi ki bunlar disiplinler arası  siz değerli gönül dostlarıyla birlikte paylaşarak şekillenecek ve gerçekleşecek projeler. 

AY: Çok Teşekkür ediyor, başarılar diliyoruz;

ELİRİ: Ben çok teşekkür ediyorum. Sayın hocam zatıaliniz 'sanat eğitimi alanındaki akademisyenliğinizin' yanı sıra ülkemizin 'güncelini ve önceliklerini takip eden ve farkındalık yaratan ve kamu oyuna yansıtan' bir kimliksiniz. Bu vesileyle kısa da olsa şahsınızda sizlerle ve hitap ettiğiniz okurlarınız ve takipçilerinizle olmaktan onur duyduğumu ifade etmek istiyorum. Selam ve muhabbetlerimle.