`height=

Sedat Anar ile sohbetimize devam ediyoruz;

AY: 2021/2022 sezonunda TRT Müzik kanalında 'Sesler  lemi' adlı programa başladınız ve  dünyanın farklı ülkelerinden müzisyenlerle bir araya gelip müzik yaptık ve muhabbet edeceksiniz. Nasıl oldu?

ANAR: Benim zaten yıllardır hayalimdi böyle bir program yapmak. Müziğe ilk başladığımdan beri 'dünya müziği' ile yakından ilgiliyim ve halen de bu yakınlığım devam ediyor. Programın hikayesi iki yıl önce TRT Müzik Koordinatörü Kenan Bölükbaş ile   tanıştığım zaman oldu. Meğer Kenan Bey, beni uzun süredir takip ediyormuş. Sokak müzisyenliğimden bu zamana kadarki bütün çalışmalarımı takip etmiş, dinlemiş ve incelemiş. Kanal için bir program düşüncesi de böylelikle çıktı. İki ay boyunca, hangi bölümde kimler olmalı nasıl bir şey yapmak istediğimi bir proje haline getirip Kenan Bey`e  sundum. O da çok beğendi ve çekimlere başladık. 26 bölüm çektik. Umarım hoş bir sada bırakırız izleyen herkese. Benim içinde çok güzel bir hatıra ve deneyim oldu. İşin garip tarafı hayatımda televizyon hiçolmadı, ama televizyon programı yapmış oldum. 

`height=

AY: Neden Santur? kitabınız var, biz de soralım, neden Santur?

ANAR: Türkiye`de hep gözardı edilen ilgilenilmeyen bir çalgı olduğu için Santur albümleri yapıp ve Santurun kitabını yazdım. Santura ilgi duyan birisi çıkınca, benim gibi uğraşmasın önünde bilgiler olsun istedim. Kitap çok ilgi gördü. Yazar Beşir Ayvazoğlu  köşesinde yazdı. Murat Bardakçı  arayıp tebrik etti. Ben de mutlu oldum tabii ki. 

`height=

AY: Çok güzel düşünceler.  'Suyun Ayak Sesi' çalışmanızı  farklı kılan özellikler nedir?

ANAR: Halfeti`de doğup büyüdüğüm için bir vefa borcumdu bu. Halfeti`de yaşamış 4 şairin şiirlerini besteledim, bununla birlikte enstrumantal çalışmalarıma ve Halfeti`de ağıtlarıyla meşhur ninem  Şahide Anar`ın ağıdına da yer verdim. 

2017 yılında  Eskişehir`deki konserimden sonra  Ahmet Tezcan abimin evine kahve içmeye gitmiştim. Ahmet abinin kütüphanesinde keşfettiğim  Bedri Alpayın Şanlıurfa Şairleri kitabı ve bu kitaptan bestelediğim şiirlerle albüm süreci oluşmaya başladı., Suyun Ayak Sesi İranlı şair Sohrap Sapehrinin aynı isimli şiir kitabının adıdır.  Kitabı her okuduğumda aklıma  Halfeti  ve doğduğum köyümün gelmesinden dolayı  albüme isim olarak verdim. Biliyorsunuz barajlar altında kaldı köyler. İnsanlar 'Suyun Ayak Seslerini' duyarak köylerini ve yaşadıkları evlerini terk ettiler Albümde Halfetili Nafî den 3 şiir   Ahmed Vefik,  Müslüm Faiz  ve  Birecikli Razî `den birer şiir besteledim.

AY: Ü lkemizde birçok sanatçı ile çalıştınız. Müzik eğitiminin 'sahne icrasında'  rolü var mı?

ANAR:  Öncelikle sokağı da bir 'sahne' olarak gördüğümü belirteyim. Ben sokak sahnesinden salon sahnelerine geçiş yaptım. Tabii sokakta çalmaya devam ediyorum. Temmuz ayında Beykoz Belediyesi`nin düzenlediği 'Sokak Müziği Festivali'nde bir ay boyunca sokakta çaldık. Ben, sahnede önünde nota kağıtlarıyla sazını icra eden müzisyenlerden olmadım. İhsan Özgen hocanın hatıratını okudum geçenlerde. Cinuçen Tanrıokorur ile Fransa`da yapacağı konsere hazırlanırken, yani prova yaparken Cinuçen Bey, Klasik Kemençe virtüozu, rahmetli  İhsan Özgen`in önünden nota kağıtlarını alır 'Besteleri aklında tut, önünde duran nota kağıtlarıyla duygu söner' der. Ve İhsan Özgen`de Cinuçen hocanın dediği gibi yapar. O da bunun 'doğru olduğunu' söylüyor. Albüm aranjesi yaparken de bunu hissediyorum. Mesela 'Ehl-i Beyt Besteleri' albümümü kaydederken neyzen Volkan Yılmaz abim için besteyi notaya aldım. Ney`ini üfledi ama beğenmedim, ben de abi şimdi notalar zihninde, o nota kağıdını alayım üfle` dedim ve ortaya muhteşem bir şey çıktı. (dinlemek isteyenler Ehl-i Beyt Besteleri albümdeki Matem adlı bestemi dinleyebilir)

AY: Kişi 'popüler olmak'  için mi güzel sanatlarla veya müzikle uğraşmalıdır!

ANAR: Bilmiyorum. Hiçbir zaman 'popüler olmak' gibi derdim olmadı çünkü.

AY: Gençlere, 'müzik eğitimi kurumlarında okuyan öğrencilere' ne tavsiye edersiniz.

ANAR: Bir müzik eğitimi kurumunda bulunmadığım için önereceğim şey de verimli olmaz. Ama gerçekten hem iyi bir icracı hem de iyi bir araştırmacı olabilirler. Mesela Bilen Işıktaş hoca var. Muhteşem bir icracı, aynı zamanda Şerif Muhittin Targan ile hazırladığı muhteşem bir kitabı var. Aslında bu sorunuza Bilen hoca cevap vermeli Ben dediğimi yukarıda da dedim. 'Hep çalışmak', ve sürekli başka tarzlarda müzik dinlemek. Müzisyene gerekli olan bu;

AY: Çok teşekkür ederim.

ANAR: Ben teşekkür ederim.