`height=

Serdar Sabay gönlünde estetik güzelliklere mutena yerler ayıran sanatkâr bir öğretmen. Aslen sınıf öğretmeni olan Serdar Sabay, naht eseri kuş kafesleriyle başladığı sanat yolculuğuna sedefkârlığı da ekleyerek ahşabın müşfik tahtında emin adımlarla ilerliyor. Sanatkâr ile sanat çalışmaları, naht ve sedef uygulamaları üzerine hasbihal ettik.

Serdar Hocam geleneksel sanatlarla teşvik-i mesainiz nasıl başladı?

Öğretmenlik yaptığım dönemde müdür yardımcısı olduğum yıl, okul müdürü arkadaşım ile sınıf, şube ve öğretmen isim ve resimlerini koymak için belli bir şablonda kıl testere işi çalışmalar yapmıştık. Ben orada müdürüme yardım etmiştim. Tam olarak böyle başladı. Emekli olmadan önce bazı basit kesimler yaptım kendime göre. 'Bu çalışmalara emekli olunca mutlaka başlayacağım' demiştim.

Yeni emekli olduğum günlerde arabamın elektrik aksamı ile ilgili olarak bir tamirciye gitmiştim. Tamircide gördüğüm bir kafes oyması çok hoşuma gitti. Tamirciden onu alıp örnek olarak ilk kafesimi böylelikle yaptım. Bu kafes benim için özeldi, çünkü ilk kafesim.

Özelde naht sanatında neler yapıyorsunuz?

`height=

İlk zamanlar evde bu işin olmayacağını, bir atölye açmam gerektiğini belki bu işten gelir elde edebileceğimi düşünmüştüm. O dönemde sosyal medyayı kullanmasını bilmediğim için çevrede gördüğüm desenleri yapmaya, bunları da kafeste uygulamaya çalıştım.

İngiliz, Rus ve sair yabancı menşeli desenlerle birkaççalışma yapsam da mutlaka eksik eksik bir şeyler kalıyordu. Sonra düşündüm ki ben neden yabancıların desenlerini kullanıyorum? Hâlbuki Türk-İslâm sanatındaki kendi kültürümüzün desen ve motifleri çok daha zengindi.

Hatta ortaokula giderken derste yaptığım vitray alışmasında oluşturduğum dairesel deseni yıllar sonra okul gezisine götürdüğümüz öğrenciler ile Dolmabahçe Sarayı`nın yanındaki çelmede görmüştüm. Bu çok hoşuma gitmişti. Böylelikle çalışmalarımda rumileri ve Selçuklu dönemi geometrik desenleri kullanmaya başladım. Daha önce kafeste kullanılmayan bu desenlerin kullanımına öncülük etmenin haklı mutluluğunu yaşıyorum.

Naht çalışmalarına başladıktan 2-3 sene sonra yazılara geçtim ki bu sürede malzemeyi tanıdım, elim alıştı, hattın anatomisine eğildim.

Atölyeden bahsettiniz az önce;

Evet, bir atölye oluşturdum ve çalışmalara başladım.

Bu süreçte kimlerden destek aldınız?

`height=

Manisa`da hattat Arkın Ongan`dan ve müzehhibe eşi Suna Ongan`dan İzmir`de hattat- kaligraf İlkay Kanar`dan ve sosyal medyada ise alanlarının üstatları hat ve naht üstadı Mesut Dikel`den ve sedefkâr Enis Türk`ten destek aldım. Uzaktan da olsa hiçbir zaman yardımlarını esirgemediler. Geçen zaman zarfında malzemeleri tanıdım ve keserken onlarla bütünleşmeye başlamıştım. Bundan böyle eskisi gibi pek kafes yapmasam da yine kendi koleksiyonum için özel kafesler yapıyorum.

Doğal ve değerli malzemeler ile çalışmak hoşuma gidiyor. Elimin ve testeremin hassaslaştığına inandığımda hat çalışmalarına da başladım.

Bu bağlamda nahtta şimdiye kadar elinizin değdiği çalışmaları kısaca özetler misiniz?

Geleneksel sanatlarda ben naht sanatını kendime uygun buldum bu alanda gidebildiğim kadar yol gitmek, hassaslaşabileceğim kadar güzel çalışmalara imza atmak istiyorum. Çünkü emeklilik sonrası hem stres atıyorum hem de zamanını en iyi bir şekilde değerlendirebiliyorum.

Naht çalışmalarınız nerelerde bulunuyor?

Bazı özel koleksiyonlara camilere, mescitlere ve Manisa Tıp Tarihi Müzesi`ne naht çalışmalarını yaptım. Nahtta özel çalışmalar oluşturmak için fazla eser ortaya çıkaramıyorum. Ancak bir defa Şile Festivali`ne gittim, oraya gelen sanatkârlarla tanışmak için.

Sergilerinize de değinelim;

Manisa`da Yunus Emre Belediyesi`nin katkılarıyla Hattat Arkın Ongan, müzehhibe Suna Ongan, neyzen ve tezhipçi Ozan Tutay, müzehhibe Zuhal Dindar ve baston ustası, Adilcevazlı Cumali Birol ile karma sergiler açtık.

Hangi malzemeleri ve aletleri kullanıyorsunuz?

`height=

Ben geleneksel olarak çalışmaktan haz alıyorum. Makine olarak matkap ve zımpara kullanıyorum.

Testere kolu ve testerelerim benim için vazgeçilmez. Geleneksel olarak kullanılan ceviz, maun, çınar, akçaağaç, kemik, gül, sedef, şimşir ve bağa gibi malzemelerin yanında yılan ağacı, pelesenk ve kuka gibi malzemeleri yoğun olarak kullanıyorum.

Malzemelerin pahalı olmasından dolayı bazı malzemelere ulaşamıyoruz. Bu husus hobi olarak çalışan arkadaşların ortak derdi.

Kafes tasarımı özelinde bir naht uygulamanıza değinir misiniz?

`height=

İlk zamanlar klasik ölçülerde ve kalıplarda, belli standartlarda kafesler yaptım. Daha sonra zihnimde belli bir şekil oluşuyor, böylelikle bir kafesin yapımı fazla uzun sürüyordu. Kafes belli bir yere kadar yapılır. Yeni kafesler yaptıkça modellerimi geliştirmeye başladım. Sanat çalışmalarıma ilk başladığımda tasarladığım kafeslerle şimdiki zamanda yaptığım kafesler arasında oldukça ciddi farklılıklar bulunuyor.

Bir naht ustasının günü nasıl geçiyor?

Ben emekli öğretmen olmama rağmen, naht sanatıyla tanıştıktan sonra, bu sanata başlayınca daha özel çalışmalar yapabilmek için özel eğitimde çalışmaya devam ediyorum. Okul, ev, atölye derken haftada bir gün İzmir`e gidiyorum. İzmir`de Başdurak Camii`nin altındaki mekânda bu sanatın nasıl yapıldığının görülmesi için çaba sarf ediyorum. 10-15 kadar arkadaşta atölyemin anahtarı var. Onlar da boş zamanlarında gelirler, beraberce naht sanatıyla ilgili tasarım ve çalışmalar yaparız. Tayin olanlarda anahtarları hatıra olarak kalır.

Çalışmalarınızda sedefe de yer veriyorsunuz. Sedefkârlıkta neler yapıyorsunuz?

Sedef çalışmalarda kullanılan malzemeler çok pahalı olduğu için ben daha çok küçük objeler çalışıyorum. Abanoz, sedef, pirinç, pelesenk, kök ceviz ile kıl testere ile kesimler yapıp bazı süs eşyaları, kafesler ve hat çalışmaları oluşturmaya çalışıyorum. Bu çalışmaları yaparken alanında üstad olan sedefkâr Abdulkadir Bey ile, tesbih ve ney ustası Ozan Tutay Bey ile ortak çalışmalarda buluşup eserleri ortaya çıkartmanın gayreti içerisinde oluyoruz.

Eserlerinizde tuğra istiflerine ve hatlara rastlıyoruz. Yazı dersi aldınız mı? Hattın anatomisine nasıl vâkıf oldunuz? Hat dersleri aldınız mı?

`height=

3-4 senedir naht sanatıyla uğraşmama rağmen hat çalışmalarımı durdurmadım. Hattın anatomisinin önemini bilen biriyim. 50 sene hattatlık yapıp numune eserler ortaya çıkaran sanatkârların hatlarının anatomisini bozmaya hakkımın olmadığını düşündüğüm için hep elim biraz daha hassaslaşsın öyle hat keserim dedim. Daha sonra Manisa`da ve İzmir`de hattat kardeşlerimiz Arkın Ongan ve İlkay Kanar hocalarım ile tanışınca onların da teşvikiyle hat çalışmalarına da başladım.

Hat çalışmalarını hattat arkadaşlarımla tespit edip kesiyorum. Çalışma bitince hattat hocalarım kontrol ediyor, hata yok ise çerçeve içine alıyorum.

Manisa`da ve İzmir`de geleneksel sanalar alanında neler yapılıyor?

Manisa ve İzmir`de geleneksel sanatlar alanında her ne kadar fazla olmasa da bu alanda çok özel insanlarla tanıştım. Ve alanlarında süperler. Çalışmaları yurt içi kadar yurt dışına da taşmış durumda. Belki de yurt dışında daha çok değer görüyorlar. Benim tanıdığım Suna Ongan (müzehhibe), Arkın Ongan (hattat), İlkay Kanar (Hattat-Kaligraf) Hezarfen Murat İkiz, Havva Bozkaya (Çini ustası) Mehmet Güçer (Kaatı, Cilt ustası), Melek Sezgin (Müzehhibe) kardeşlerimiz İzmir ve Manisa`da öz sanatlarımızı yaşatmaya çalışıyor.

Eskiler, 'marifet iltifata tabidir, müşterimiz meta zayidir' demiş. Hünerlerinize yönelik hemşerilerinizin iltifatı nasıl tezahür ediyor?

Ben bu sanata ilk zamanlar belki 3-5 kuruş kazanırım diye başlamış olsam da sonraları algım değişmeye başladı. Sanatı sanat için yapmaya karar verdim. Emeğin değeri ne yazık ki ülkemizde takdir edilmiyor. Veya bizler takdir edebilecek olanlarla buluşabilme imkânına sahip olamıyoruz. Çok beğenen, almak isteyip de ekonomik durumlarından dolayı sadece beğenilerini sunanlar var.

Ben ise buradan pek fazla bir beklenti içinde değilim zaten. Bazı camilere, mescitlere ve sevdiğimiz kişilere elimizden geldiğince destek oluyorum. Bazılarına hediye ediyorum, bazılarından masrafları alıyorum, bazılarından da çok cüzi el emeği bedeli alıyorum. Benim için asıl olan bu sanatı yaşatmak ve özel çalışmalar ortaya koymak. Ekonomik getiri beklentisi beni strese sokuyor, konunun o boyutuna hiçbakmıyorum.

Sohbetimize neler ilave etmek istersiniz?

`height=

İlginiz için teşekkür ediyorum. Ben geleneksel çizgide hareket edip bundan 100-150 sene önce sanatkâr dedelerimiz hangi alet ve malzemelerle çalışılıyorsa onlara uygun hareket ediyorum.

Naht sanatı ile uğraştığımı gören insanlar bazen bana şöyle bir makine var, kıl testere makinası var, lazer var, CNC var diyerek güya yardımcı olduklarını zannediyor. Bu türden kişilere sanatımı geleneksel olarak yapmak istediğimi anlatmak beni yoruyor.

Kişilik olarak ve belki de öğretmen olmam itibarıyla yurtiçinden ve yurtdışından naht ve sedef sanatlarının icrasında yardım almak isteyen arkadaşlar oluyor. Onlara elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyorum.

İlimizde ve ülkemizde sanatla ilgilenen insanların gençlerin yetişmesinin iyi olacağının bilincindeyim. İnsanların gönüllerindeki incelikler bu sanatlarla beslenirse daha iyi toplumlar oluşacağını düşünüyorum.

Bu alanda yıllarca bürokrasiye anlatmaya çalıştığımız uygulama ve projeler var. Cumhurbaşkanımızın Millet Kıraathaneleri ile ilgili çalışmalara öncelik verilmesini istemesi benim de hayallerimin projesinin gerçekleşmesini sağlayacak. Bu alanda inşallah Şehzadeler ilçe belediyemizin faaliyetleri ile geleneksel sanatlarda nihayet daha farklı etkinlikler ortaya çıkacak. Kadim sanatlarla ilgilenen tüm arkadaşlara yılmadan devam etmelerini diliyor ve selâmlarımı iletiyorum.

Vealeykümselam;