İtttifak Gazetesi Talat İçöz Sözlü Tarih yazı dizimizin beşinci bölümüyle yeniden birlikteyiz;

İbrahim Ethem Gören: Talat Bey, Turgut Özal ve Korkut Özal`ın yöneticilik yaptıkları şirketlerde üst düzey sorumluluklarınız vardı. Özal kardeşlerin Türkiye`nin iş, sanayi ve ticaret hayatı için ürettikleri değerler nelerdir?

`height=
Dr. Talat İçöz

Talat İçöz: Askerliğim bittikten sonra 4 yıl Yusuf Özal ile Ercan Holding`de, 3 yıl Turgut Özal ile BURTRAK A.Ş.`de ve 10 yıl kadar da Korkut Özal ile ÖZBA şirketinde üst düzey, sırası ile Yatırım Plan ve Projeler Müdürü, Genel Müdür Yardımcısı, Genel Müdür ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olarak kendileriyle birlikte çalıştım. Bu açıdan bakınca Özal kardeşlerin her üçü ile özel sektörde üst düzey görev yapan benden başka bir kişi yok, zannedersem.

`height=
Talat İçöz, Yusuf Bozkurt Özal, Ercüment Konukman ve arkadaşlarıyla İstanbul Akgün Otel de-1963

Özal kardeşlerin üçü de üniversite eğitimlerine İstanbul Teknik Ü niversitesi`nde başlamışlar ve fakat Yusuf Bey PTT adına aldığı bir bursla üniversiteyi İngiltere`de okuyup Doktora derecesi ile Türkiye`ye dönmüş. 

Turgut ve Yusuf Beylerin Devlet Planlama Teşkilatındaki çalışmaları onları öne çıkaran görevleri oldu.

Korkut Bey ise ve DSİ Elazığ Bölge Md. Ve Türkiye Petrolleri Genel Müdürü olarak ilk öne çıktığı hizmetlerini yaptı.

Turgut ve Korkut Bey`in ayrıca Keban barajının projelendirilme ve Dünya Bankası`nca finansmanı ile ilgili çok yoğun çalışmalar yaptıklarını biliyorum.

Her üçkardeşin de iş hayatındaki ortak özelliğini düşününce serbest piyasa değerlerine inanarak yaptıkları değerli katkılar aklıma geliyor.

Turgut Bey`in özellikle Sabancı Holding`de önemli ve büyük bazı projeleri gerçekleştiren, TÜ SİAD Genel Sekreteri iken özellikle işçi-işveren ilişkilerinin en sancılı dönemindeki kapsayıcı birleştirici hizmetlerini de hatırlamak gerekir.

Korkut Bey`i Türkiye`ye Katılım Bankacılığını kazandıran kişi olarak görüyorum. Yusuf Bey`in ise DPT Yatırımlar Daire Başkanlığı zamanında yerli ve yabancı pek çok projenin gerçekleştirilmesinde hizmetleri olmuştur. 

Katılım Bankacılığı Türkiye`de kurulmadan önce 1982 yılında Korkut Bey, Mustafa Topbaş Bey ile birlikte HAK Yatırım Şirketi`ni murabaha ile ticaret yapmak üzere kurdular. Bunun hemen devamında da yabancı yatırımcıların da kapital ve uluslararası birikimlerini getirdikleri bir süreçbaşladı. 

`height=
Talat İçöz   Moskova da-1992 

Anavatan Partisi`nin iktidara gelişinin hemen sonrasında Albaraka Türk, Faisal Finans ve Kuveyt Türk Özel Finans Kurumu kuruldu. Bunların kurulması için gerekli yasal düzenlemelerde Korkut Bey`in büyük katkıları oldu. Bunlarda benim ve merhum Abdullah Tivnikli`nin Yönetim Kurulu üyesi olmamızda da Korkut Bey belirleyici olmuştur.  

Faize karşı hassasiyeti olan bir kesimin var olmasına rağmen ve aradan 38 yıl geçmiş olduğu halde mevduat bankalarının pazar payı katılım bankalarından dört beş kat fazladır.

Bunda Türkiye`deki kronik enflasyonist ortamın siyasi ve ekonomik belirsizliklerin de rolü vardır. Tasarrufların uzun vadeli yatırılmaması, müdarada ve müşareke gibi diğer İslami yöntemlerin kullanılmasına imkân bırakmamaktadır. 

Albaraka Türk`ün 100 kişilik kurucular kurulunda yer aldığım gibi, kuruluş sırasında Bankanın Genel Müdürlüğü önce bana teklif edildiği halde Korkut Bey`in müsaadesini alamadığım için bu gerçekleşemedi. 

Kuruluşta Merhum Şeyh Salih Kamil Ağabey, Hasan Kamil, Kemal Unakıtan ve muhterem Mustafa Topbaş Bey`den oluşan kurucu yönetim kurulunda ben de görev aldım. Bu görevim, 1987 yılında milletvekili adayı oluncaya kadar devam etti. Milletvekilliği için başvurduğum zaman yönetim kurulundan affımı istedim. 

Ü lkemizin ilk katılım bankası Albaraka Türk`te Yönetim Kurulu Ü yesi olarak görev yaptınız? Albaraka Türk, bu topraklarda neşvünema bulan İslami Bankacılık sektöründe nerede ve nasıl konumlanır?

Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı ile Tüketici ve Çevre Koruma Vakfı`nın kurucu üyesisiniz. Mezkû r vakıflarda ne tür görev ve sorumluluklar aldınız? 

Aziz Mahmut Hüdai Vakfı, Tüketici ve Çevre Koruma Vakfı ve Sabri Ü lker Gıda Araştırmaları Enstitüsü Vakfı`nda kurucu üyeyim. Öncelikle Aziz Mahmut Hüdai Vakfı`na dair kısa bir bilgilendirme yapayım. 

Buyurunuz efendim;

Bu noktada Rahmetli kardeşim Fahrettin Tivnikli`yi anmak isterim. Fahrettin kardeşimin babası Sıddık Bey ile 1973 yılında Erzurum`da tanıştık. Korkut Bey, MSP milletvekili adayı iken Sıddık Bey Erzurum MSP İl Başkanı idi. O seçimde Yusuf Bey ve Sıddık Bey ile birlikte  Erzurum`da çok iyi bir çalışma yaptık. MSP birinci parti oldu, Korkut Bey, Yahya Akdağ, Zekai Yaylalı Milletvekili Lütfü Doğan hocam ise senatör seçildi. Aradan dört yıl kadar geçmişti. Bir gün Sıddık Bey bizi ziyarete geldi. Büyük oğlunun yakında İstanbul Teknik Ü niversitesi`nden mezun olacağını ve İstanbul`da çalışma hayatına girmesi için kendisini bize emanet ettiğini söyledi. Kısa süre sonra Yusuf Bey ABD`ye Dünya Bankası`na gidince, Fahrettin`e ağabeylik yapmak bana nasip oldu. Bulunduğum şirketlerde kendisi ile uzun yıllar birlikte çalıştık. Bu süre zarfında birlikte iş seyahatlerimizin yanında Feriköy`de bir mescidin Kurtuluş`ta da Beyazıd-ı Veli Camii`nin ihyasına hizmet ettik. Bu hizmetlerimizin Aziz Mahmut Hüdai Vakfı`nın kuruluşuna katkı sağlamam için çok değerli etkileri oldu. Manevi hizmetlerim bakımından bunlardan önce Yeni Fulya Camii`nin ve daha sonra ise, Fenerbahçe Camii`nin yapılmalarında Allah`ın ikramlarını yaşadım. En güzel hamd ve sena vesileleri olarak bunun gibi hizmetlerim arkamda kalırlar inşallah.

`height=
Talat İçöz, Maarif Koleji mezuniyetinin 50. yılında arkadaşlarıyla

İnşallah; Halen, Sabri Ü lker Gıda Araştırmaları Enstitüsü Vakfı`nın başkanlığını deruhte ediyorsunuz? Yıldız Gurubu`na (Yıldız Holding) nasıl dâhil oldunuz? 

Halen Başkanlığını yaptığım Sabri Ü lker Vakfı`nın varlığını arz ettiğim hizmetlerimin bir sonucu, gelen ikramlar olarak kabul ediyorum. 

`height=
 

Benim Ü lker grubunda çalışmam, Mustafa Topbaş Bey`in beni Murat Ü lker Beyle tanıştırması ile başladı. Rahmetli Sabri Ü lker beyi, özellikle üniversite öğrenciliğim ve sonrasında Ercan Holding`de çalıştığım yıllarda gençlere ilham kaynağı olan milli ve manevi değerleri güçlü o zamanlar az sayıdaki iş adamlarımızdan biri olarak düşünüyorum. Allah cenneti ile şereflendirsin.

 min; Sabri Beyle tanışma imkânı buldunuz mu?

Sabri Ü lker Bey`in rahatsız olduğu dönemde ben grupta çalışmaya başladım. Bu nedenle kendisi ile şahsen tanışma şansım olmadı. 

Holding`in yatırımlarından Topkapı`daki Ü lker Bisküvi Fabrikası`nın yakınında MAN kamyon-otobüs fabrikasında tevsi projeleri yaparken oradan gelen müthiş bisküvi kokularının etkisi ile Ü LKER`i daha fazla merak ve takip etme fırsatım olmuştu. 

`height=
Talat İçöz ve İbrahim Ethem Gören

Evet, biz de 1990`lı yılların başında Topkapı`da, İkinci Matbaacılar Sitesi`ndeki ajansımızda iş ve hizmet ürettiğimiz dönemlerde bahsettiğiniz enfes kokuları ziyadesiyle teneffüs ettik. Sabri Ü lker ismi ülkemiz sanayi ve ticaret hayatı için hangi anlamları havidir?

Merhum Sabri Ü lker`in imkânsızlıklar içerisinden bir yıldızı parlattığını, iş hayatında sözüne güvenilir olmanın, işin inceliklerini bilmenin, bayi ve müşteri memnuniyetinin öneminin, yatırımcılıkta hesap edilebilir risk almanın, varlık ve imkânların topum yararına dernekler vakıflar, çeşitli hayır kurumları ile toplumla paylaşılmasındaki değerleri yanında, Ankara`da açılan fabrikanın işletmeye alınması sırasında onu büyük bir stratejist olarak tanıyoruz.

Merhum Sabri Ü lker ülkemiz sanayi ve ticaret hayatı içinde, Türkiye Cumhuriyeti`nin kuruluş yıllarında özel teşebbüse ait hemen hiçbir kuruluşu yokken, çok küçük çapta bir bisküvi imalathanesinin bir fırın, birkaçtepsi, az sayıda kalıpla başlayan macerasında binlerce insana iş, ekmek, (biiznillah) mutluluk dağıtan, çocuklara küçük harcamalarla mutlu olmalarının yolunu açan bir iş insanı idi. Kendisi

'Önce güneş hava su,
Sonra bol gıda gelir
Akşama babacığım
Unutma Ü lker getir' reklam cıngılında önemli bazı mesajları da vermiş oluyor(du). 

Bu cıngılda çocukların güneş, hava, su ve gıda ile sağlıklı yetiştirilmeleri yanında, aile bağlarının gücüne ve babadan istenen bisküviye gönderme dikkat çekiyor. 

Tahsilin yaşı yok! 70`li yaşların başında İstanbul Ticaret Ü niversitesi`nde bankacılık alanında doktora çalışması yaptınız. Bu meyanda gençlere/tahsil sevdalılarına nasıl bir mesaj iletmek istersiniz?

1969 yılında ODTÜ `de işletme bölümünü bitirdim. 1971 yılında ise ODTÜ Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümünde yüksek lisansımı tamamladım. 2010 yılında Ü lker Grubundaki fiili çalışmam sona erince, birikimlerimi üniversitelerde ders vererek gençlere aktarmak, aynı zamanda da onların bilgi ve birikimleri ile kendimi güncel tutmak istedim. Bilgi Ü niversitesi`nde birkaçyıl MBA`da 'Turkish Business Environment' dersi vermişken, dönemin İstanbul Ticaret Ü niversitesi Rektörü E. Başbakan Yardımcımız Muhterem Kardeşim Nazım Ekren de üniversitesinde ders vermemi teklif etti. Ben de bilgi ve birikimlerim açısından çok gerekli olmasa da üniversitede eğitimin parçası olmak için Doktora yapmamış olmayı bir eksiklik olarak gördüğümü söyledim. Kendisi 'hemen geçici kayıt yapalım, Doktora çalışmasına başla, YDS ve ALES imtihanlarını verince eğitimini gerçekleştirirsin' dedi. Böyle bir imkân içinde başlayan Doktora çalışmamda bir gün bile devamsızlık yapmadan ve pekiyi ortalama ile derslerden geçerek, tezimi Ayasofya Camii`nin açılış gününe rastlayan özel bir zamanda jüriye sundum ve Doktora derecesi aldım. 

Hangi üniversitelerde ders verdiniz?

Bilgi Ü niversitesi`nde, İstanbul Ticaret Ü niversitesinde ve Şehir Ü niversitesi`nde Turkish Business Environment ve Türk İş Çevresi derslerini verdim. 

Şimdiki zamanda;

Hâlihazırda Sabahattin Zaim Ü niversitesi`nde Girişimcilik, Liderlik ve Leadership dersleri veriyorum. 

Sözün bu yerinde siyasete ilginizi de konuşalım;

Öğrencilik hayatımda her zaman sınıfın çok iyi öğrencileri arasında idim. İlkokul birinci sınıftan itibaren bayramlar da okul adına şiir okuyor, münazaralarda genellikle birincilik alıyordum. Ailenin içinde babam ve amcamın siyasi münakaşaları beni doğal olarak siyasete yaklaştırmış olmalı; Kolej yıllığında herkes ileride ne olmak istediğini yazarken ben bu gibi nedenlerle 'ileride Başbakan olmak istiyorum' demiştim. Özetlersem siyasete ilgim her zaman olmuştur. ODTÜ `de öğrencilik yıllarımda, okula pek çok siyasetçi konferans ve açık oturumlar için geldiğinde herkes dinlerken ben konuşmalardan n notlar alırdım. O yıllarda Turhan Feyzioğlu, Alparslan Türkeş, Çetin Altan, Sadun Aren, Behice Boran, Aydın Yalçın, Muzaffer Özdağ gibi pek çok siyasinin konuşmalarını takip etmiştim.

Dz. Yedek subaylığımızın son ayı idi. Merhum kardeşim Yusuf Özal ile her zamanki gibi öğle vaktinde yemekhanede buluştuk. Baktım ki morali bozuk, sebebini sordum. Bana Kasım ayında (o zamana kadar Turgut ve Korkut Beyleri hiçgörmemiştim) Erzurum`dan Mv. adayı olan Korkut Bey`e propaganda için oraya bir araba ile gidip 20 gün çalışma yapacağını ama ehliyeti olmadığı için Kemal Varol arkadaşımızdan söz aldığını bununla birlikte Kemal`in Erzurum`a gitmek istemediğini söyledi. Ben de 'beraber gideriz' deyince çok sevindi. Böylelikle 1973`teki seçim çalışmalarına katılarak ilk defa fiilen siyasi bir çalışmada yer almış oldum. O sırada MSP`nin siyasi ve iktisadi söylemlerini de iyice öğrenmiş olduk. 

`height=
Talat İçöz, Yeni Parti çalışmalarında-1993

Çalışmalarınızın sonuçları;

Bu çalışmamız büyük bir başarı ile neticelendi. MSP bütün Türkiye`deki en iyi sonucu Erzurum`da aldı. Erzurum`da MSP 3, AP 2, CHP 2, DP 1 ve GP 1`er milletvekilliği kazandılar.

Daha sonra 1977 yılında Turgut Bey MSP İzmir Milletvekili adayı oldu. O seçimde de ben, Yusuf, Ekrem Pakdemirli, Hüsnü Doğan ve Yıldırım Aktürk seçimlerde Turgut Bey`le birlikte propagandist olarak çalışmaya gittik. Bu sırada eşim ilk çocuğuma 7 aylık hamile idi. 

Nova marka güzel bir arabası olan Turgut Bey ile şoförü İlyas ile birlikte üçümüz bir ekiptik. Seçim çalışmaları sırasında Turgut Özal Bey ile çok sıcak bir ilişki kurduk. Açılış ve seçim konuşmalarında zamanın sol fraksiyondan gençlere atıflarla, ODTÜ `den öğrendiklerim ile verdiğim doyurucu cevaplar sonrasında Turgut Bey konuşmalar yapıyordu. 1977 seçimlerinde MSP`nin oyları çok azaldığı için İzmir`den Turgut Bey Milletvekili seçilemedi. Kendimizi o kadar başarıya şartlandırmıştık ki, seçim sonucunda Turgut bey ufak bir spazm geçirirken ben de zona oldum.  

-Beşinci bölümün sonu-

YARIN: Dr. Talat İçöz`ün siyasi çalışmaları;