Hicrî 1443 hoş geldi, safalar getirdi. 

Yeni yıl, yeni rahmet ve bereket iklimlerine götürsün bizi... Allah ın inayetiyle işsizlere iş eşsizlere eş aşsızlara aş olsun. Mazlumların gözyaşlarını silerek 'Metâ nasrullah' diye inleyen Ü mmet-i Muhammed`in evlatlarına 'Nasrun minallahi ve fethun karî b' müjdesini ulaştırsın.

Hicrî 1443 yeni bir yıl, temiz bir ömür sayfası, taze bir başlangıç. Yeni yıl, yeni bir ümit demektir bâkir bir ümit ve taptaze umutlar;  

Yeni yılda istikbâle ümitle bakılır, âtî den ders alınır; Yeni bir andan, yeni bir saatten, yeni bir günden, yeni bir aydan ve dolayısıyla yeni bir yıldan cemiyetin içerisinde hayat süren herkesin beklentileri vardır. Yarına dair içinden yeni beklentiler ve dua geçen uzun emeller.

Kimi hastalıklarına şifa, kimi borçlarına eda, kimi dertlerine deva, kimi tayin, kimi de terfî bekleyecek Hicrî 1443 yılında;

Alemdağlı Şürkan Anne telefonda kızı Selma`nın durumunu ve dahi halini hatırını soranlara 'Beni aradığınız için teşekkür ederim yavrum, inşallah her şey daha iyi olacak' demeye devam edecek.  

Yağmurlu günlerde odasının camına çıkıp da rahmetin yağışını seyreden Malkaralı Arap kızı, 'komşu anne'nin çamur sıvalı evinin önünden gelip geçenleri seyrederken evlilik hayalleri kuracak... Bir gün mutlaka beyaz atlı prensi gelecek ve onu, Sebareftâr isimli Arap atına bindirerek Evreşe`nin dar yollarına götürecek;

Nizipli cennetmekân Cuma Baba`nın oğlu Mehmet 'Bizim Mehmet' muradına erecek inşallah. Mehmet erecek muradına, biz çıkacağız kerevetine!

Lösemi hastanesinde yatan 12 yaşındaki Elif her gün ziyaretine gelen validesine 'Bu gece yatıp da sabah olduğunda iyileşirim değil mi anne?' sorusunu yöneltecek. 

Levent`teki iş kulelerinde devasa ekranlarda Borsa İstanbul`un sabah seansının açılmasını bekleyen 'beyaz yakalılar' BİST 30 endeksindeki şirket kâğıtlarının tavan yapmasını bekleyecek. 

Harem-i Şerif`te tavafının son şavtında okuduğu azap ayetleriyle gönlü ve ruhu titreyen Bursalı Burak, İSAR`da öğrendiği Arapçasıyla; Beytullah İmamı Sudeys`ten sabah namazının kıraatinde uzun bir sure okumasını isteyecek.

Tacirler Kanyonu`nda kaybolduktan 20 saat sonra sağ salim bulunan harita yüksek mühendisi Bekir Amca, Hattat Caner`den 'Ne ararsan bulunur derde devadan gayrı' ibaresini celi sülüs kalemiyle yazmasını istirham edecek.  

Süleymaniye`de bekâr odalarında gün geçiren kâğıt toplayıcılar, sigortalı bir iş bulma umuduyla çöp konteynırlarının içinde karton kutular aramaya devam edecek.

Srebrenica`da henüz 16 yaşındaki ağabeyini hıçkırık tufanı arasında Sırplara kaptıran Mina, bulunan her yeni toplu mezardan ağabeyinin kemiklerinin de çıkması için Hakk Teâlâ`ya yanık dualar edecek.

Kenya`nın Somali sınırında Rida Derneği nin Dadaab kampında Kur`ân-ı Kerî m ilimlerini öğrenen Ü mmet-i Muhammed`in yetimi Salih Kerim, Türkiye`den kendisini ahiret kardeşi olarak belleyen Balcılarlı Mustafa ağabeyine yanık gönülle dualar edecek. 

Beyşehirli Kul Yusuf, İmrenler kasabasının pazar meydanında ellerinde poşetlerle beliren ihtiyarları evlerine götürmek için sabah namazı vaktinde yollara revân olacak.

Yöneticilerini 'Bu işler çocuk oyuncağı değil, herkes işini doğru yapsın' cümlesiyle uyardığı için işten atılan Satınalma Şefi Kenan, kendisini kıdemsiz, ihbarsız işten çıkaran yöneticilerin kalplerinin yumuşaması için niyazlarını sürdürecek. 

Hayrabolu`nun Buzağıcı köyünden Habibe Teyze böbrek nakil merkezinden gelecek müjde için telefonun başında sabahlayacak.

Tesbihçi Nurettin Usta, Konya camilerinin ince belli minarelerinden ilham alarak narin imameler yapmaya devam edecek.

Erzurum`da öğretmen namzedi Nurdan, yaz tatilinde Somali`ye, yahut Urumçi`ye gidip bebeklerin gözyaşlarını silmek için para biriktirmeye biriktirmeye devam edecek.

Askerler tezkereyi, sevdalı gönüller sevdiklerini, yetimler başlarını okşayacak şefkat elini, kumarbaz erketesi polis yolunu gözleyecek. 

Safiyye Anne, Filipinler`de Moro Müslümanlarının memleketi Marawi Mindanao`da İhsan Hoca eliyle dağıtılan kurban etlerini tüm komşularının yaptığı gibi bir tülbente bağlayarak aylarca yemeklerinin içerisine koyup çıkaracak. 

Zeynep Kamil Hastanesi`nde bir bebek dünyaya gelecek Afrika`da çocuklar açlıktan ölmeye devam edecek,  Metris mahpus damında bir hükümlü nasuh tövbesi edecek.

Rumelihisarı`nın ihtiyarları Aşiyan`dan boğazın mavi sularını seyrederken, Kandilli`deki eski caminin müezzininin okuduğu sâlâya, Nafi Baba Dergâhı`nı bekleyen kumruların 'hû hû 'ları eşlik edecek.

Hüzün matem, muhasebe ayı Muharrem`de hatimler indirilecek dualar edilecek, sadakalar dağıtılacak, fakir fukara için aşlar, aşureler kaynatılacak. Kerbelâ hadisesi muhtelif şekillerde yâd edilerek şehitlerimizin ruhlarına Fatihalar okunacak, dualar edilecek Müslümanların gönül ocakları hüznün türlü renklerine boyanacak. 18 Ağustos Çarşamba günü Sümbül Efendi`de öğle namazından sonra Kur an-ı Kerim tilavetiyle başlayacak alan 10 Muharrem duasında Mevlevî meşayihinden Fasih Ahmed Dede Hazretleri nin Nutk-ı Şerif i  okunurken kadim camii hınca hınçdolduran tüm Cerrahi dervişleri gibi Ahmet Süleyman Baba`nın da kirpikleri artık gözyaşlarını tutamaz olacak.

'Bu mâtemde olan derd ile hicrâna devâ olmaz
Bu feryâd-ı Hüseynî `dir dahî uşşâk nevâ olmaz'

Mekteb-i İrfan`da kendisi için 'karabaş' vasfını uygun gören 'Hazine Emini Selman' 'Şem`a yanan pervâneler/Gelsin beraber yanalım/Aşka düşen divâneler/Gelsin beraber yanalım' derken, Zileli Ebû Elif, rüyalarında kendilerine yardım eli uzatılmasını bekleyen hasta çocukları görüp naif seslerini işitmeye devam edecek: 'Anne-babamız bizleri hasta odalarına tek etti, Nerelerdesiniz, ne zamandır yardım elinizi bekliyoruz, geçkalmayın lütfen!'

Andırın`ın has evlatlarından 'Bizim Kadir', 'iyilik-sağlık hizmetleri' peşinde İstanbul sokaklarını arşınlamaya devam ederken Müzehhibe Özlem, mezkû r hizmetlerde kullanılmak üzere Fatih`te, Cerrâhi  sitânesi yakınlarında mekân ararken, Hicrî 1443 senesinde de güneş 'müjdeli ufuklar'dan vaad edildiği doğmaya, günler de batmaya devam edecek. 

Hâsılı, yeni takvim yılında, yen yeni günle birlikte insanoğlunun önüne açılan tertemiz ömür sahifelerine ameller noksansız olarak kaydedilirken, yağmur yağacak, seller akacak, Malkaralı Arap kızı camdan bakacak. Mezarlıklarda taze ölüler için mütemadiyen yeri yerler kazılacak, Ü stad Sezai Karakoç Hicrî yeni takvim yılı dolayısıyla hayşetullahtan yufka gibi incelmiş gönül kalemiyle, her zamanki gibi İslam ümmetini birliğe, dirliğe, vahdete aşağıdaki satırlar mucibince davet edecek. 

'Bugün, milletimiz İslâm Milleti`nin hicrî -kamerî yılbaşıdır. Kutlu olsun. Yangınlarla savaşan ülkemize, her biri bir felâket veya büyük sorunlarla, tehlikelerle, hayatî problemlerle çırpınan islâm ülkelerine selâmet, kurtuluş getirsin. 

Doğal âfetlerin ötesinde, sabotajlar, kasıtlı yangınlar, insanlığın yüzünü kızartacak, insanları derin derin düşündürecek bir boyuta varmış durumda. Bunları yapanlar ve yaptıranlar, bunların arkalarındaki büyük devletlerin yöneticileri, bize göre, insanlığını yitirmiş bir tür canavar haline dönüşmüşlerdir. Ormanlardaki ağaçlar, hayvanlar, kuşlar ve böcekler, bizim gibi yaşayan varlıklardır. Onlara kızıp bize zarar vermek ne kadar saçmaysa, akıl dışıysa, bize düşmanlık sebebiyle onlara zarar vermek de o kadar insanlıktan uzak bir tavırdır. Bu ruh, korkunçbir nükleer savaşla insanlığın sonunu da getirebilir.

İslâm ülkelerinin, her sefer ve her vesileyle  belirttiğimiz gibi, bu kutlu yılbaşı yüzü suyu hürmetine, gerçek ve kalıcı kurtuluş ve varoluş için, güçlü bir devletler birliği ve bütünlüğüne kavuşması dileğimizi tekrarlıyoruz.

Tunus`ta cereyan eden olayların durulup dinmesini, bu kardeş ülkenin sağduyu içinde sükunet düzenine kavuşmasını yürekten dilerken, herkesin daha dikkatli  ve kırıcı olmayan bir şekilde yardımcı olmaları gerektiği düşüncesindeyiz. İthamlar, kınamalar, suçlamalar, çok  sıkıntılı olan bu durumda istenenin tersi sonuçlar doğurabilir. Yakın geçmişte bir çok islâm ülkesinde örnekleri görüldüğü gibi.

Sovyet Rusya`da, komünizmin çökmesinden sonra bağımsızlığına kavuşmuş fakat bir birlik kuramamış Orta Asya islâm ülkeleri cumhurbaşkanlarının bir araya gelip bir birlik kurmak için toplantılar yaptıklarını memnuniyetle gözlemliyoruz. Daha önce Özbekistanla bu kardeş ülkelerin bir araya gelmemesi için yapılan olumsuz propagandaların anlaşıldığı, bilindiği ve geçersizleştiği görülüyor. Bu ülkelerin birliğe doğru gitmesi, kurban bayramı bildirimizde önerdiğimiz üzere, İslâm İşbirliği Teşkilâtının ve Ekonomik İşbirliği Teşkilâtının geliştirilmesi ve etkin kılınmasıyla birlikte, İslâm dünyasının kendisini kurtaracak ve güvence altına alacak büyük birlik ve güce ermesi yolunda önemli bir adım olduğu apaçık bir gerçektir.

Yeni bir yıla girerken, İslâm aydınlarının, daha çok, tüm İslâm ülkesini ve İslâm milletini ilgilendiren bu gelişmelere odaklanmalarının, enerjilerini ve umutlarını bu büyük islâm birliği ve bütünleşmesine yönlendirmelerinin kurtuluş için tek çare olduğunu bir kez daha belirtmekte yarar görüyoruz.  Bu yolda harcanacak her türlü emek, atılacak en küçük bir adım bile sanıldığından çok daha önem ve değer kazanmıştır. 

Yeni yılda, Ü lkemizi ve tüm İslâm Ü lkesi`ni, yangın, sel, deprem gibi doğal âfetlerden,  her türlü istilâdan ve iççatışma, terör ve kaostan korumasını, tüm müslümanların sağlık ve selâmette olmasını Allah`tan diliyoruz.'

Hamiş: İttifak Gazetesi camiası olarak Hicrî 1443 yılının hayırlara, bereketlere, hayra-hasenata, iyiliğe, sağlığa, şifaya vesile olmasını niyaz ediyoruz. 

`height=

Celi sülüs imza güzeli: '1443 Mesud' Hattat Mesut Dikel.