Ana ve baba, canımız ciğerimiz. Bizim için hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan çok değerli büyüklerimiz.

Resû lullah Efendimiz (s.a.v.) buyurdular:

'Anne yahut babasına iyilik eden bir adam eğer onlara bir defa merhametle baksa bu bakışına karşılık muhakkak Allâhü Teâlâ ona mebrû r (makbul) bir hac sevabı yazar.'

'Yâ Resû lallâh, günde yüz defa bakarsa ne buyurursunuz' diye sordular

'Allah en büyüktür.' buyurdu. (Yani, işlediğiniz her amelin -Allâh`ın katında- eksiksiz olarak verilecek mükafatı vardır.)

'Senin onlara -ana babana- bakman, onların da sana bakması, senin onlara gülmen, onların da sana gülmesi Allah yolunda kılıçlar kırıncaya kadar harp etmenden daha faziletlidir.'

Ebû Hüreyre radıyallâhü anh hazretleri validesi vefat edinceye kadar hacca gitmemişti.

Hazret-i Ebû Hüreyre her gün sabah elbisesini giydiğinde validesinin kapısı önünde durur ve:

'Esselâmü aleyküm ve rahmetullâhi ve berekâtüh, ey anneciğim' der, annesi de onun selamını alırdı. Hazret-i Ebû Hüreyre:

'Beni küçükken terbiye ettiğinden bakıp büyüttüğünden dolayı Allâhü Teâlâ seni hayırla mükâfatlandırsın' diye dua ederdi. Annesi de:

'Ey oğulcağızım, ihtiyarlığımda bana yaptığın iyilikler için Allâhü Teâlâ da seni hayırla mükâfatlandırsın' diye ona hayır dua ederdi.

Akşam eve döndüğünde de birbirlerine hayır dua ederlerdi.

Yemenli bir zat sırtında taşıdığı annesiyle birlikte Beytullâh`ı tavaf ediyordu. Tavafı tamam olunca annesini yere indirdi. Abdullah bin Ömer hazretleri onu yanına çağırdı. 'Şu hanım senin neyindir' diye sordu. 'O annemdir' deyince:

'Anneme yetişip onu senin anneni tavaf ettirdiğin gibi tavaf ettirmeyi arzu ederim. Lâkin dünyada şu iki ayakkabımdan başka şeyim yoktur' buyurdular.  (Mekârimu`l-Ahlâk, İbn-i Ebiddünyâ)

Tüm ana ve babalara hayırlı ve sağlıklı uzun ömürler diliyorum. Allah, vefat eden ana ve babalara rahmet eylesin. Mekanları cennet olsun.