Bir laboratuvarda deney yapılıyor. İçinde bir büyük ve çokça küçük balığın olduğu kocaman bir akvaryum konuyor. Haliyle, büyük olan acıktıkça küçükleri yiyor...

Daha sonra akvaryumun ortasına dikey bir cam yerleştiriliyor böylece akvaryum ikiye ayrılıyor. Büyük balık bir tarafa küçük balıklar da diğer tarafa yerleştiriliyor. Büyük balık cam bölmeyi geçmek ve küçük balıkları yemek için defalarca deneme yapıyor. Bu durum tam 28 saat boyunca sürüyor.28 saatin sonunda büyük balık artık diğer tarafa geçmek için mücadele etmeyi bırakıyor. Deneyin sonunda cam bölme kaldırılıyor da ne!!!

Büyük balık küçükleri yemek için hiçbir hamle yapmıyor. Saatler geçtiği halde onları yemediği görülüyor. Buna psikolojide 'Öğrenilmiş Güçsüzlük' deniyor. İstatistiklere göre bir çocuk ergenlik yaşına gelinceye kadar ortalama 148.000 defa anne babasının , 'yapma, elleme, dokunma,' gibi sözlerini duyuyormuş. Böyle olunca da çocukta büyüyünce 'yapamama, edememe' özellikleri gelişiyor ve özgüvenini yitiriyormuş. Ne dersiniz?  Sevgili anne ve babalar sizler yapmazsınız değil mi?

GERÇEK ZENGİNLİK NEDİR?

Günlerden bir gün bir baba ve zengin ailesi oğullarını köye götürdü. Bu yolculuğun tek amacı vardı, insanların ne kadar fakir olabileceklerini oğullarına göstermek. Çok fakir bir ailenin çiftliğinde bir gece ve bir gündüz geçirdiler. Yolculuktan döndüklerinde baba oğluna sordu: 'İnsanların ne kadar fakir olabildiklerini gördün mü?' Çocuk da 'Evet!' dedi. Bana 'Ne öğrendin peki?' diye sorunca oğlu cevap verdi:

'Şunu öğrendim: Bizim evde bir köpeğimiz var, onlarınsa dört. Bizim bahçenin ortasına kadar uzanan bir havuzumuz var, onlarınsa sonu olmayan bir dereleri. Bizim bahçemizde ithal lambalar var, onlarınsa yıldızları. Bizim görüş alanımız ön avluya kadar, onlarsa bütün ufku görüyorlar.' Oğlu sözünü bitirdiğinde babası söyleyecek bir şey bulamadı. Oğlu ekledi, 'Teşekkürler, baba, ne kadar fakir olduğumuzu gösterdiğin için!'

Kısaca: Gerçek zenginlik 'tekamül etmiş bir ruh' ve 'tekamül etmiş ruh-beden birlikteliğidir.'