Panik yok, tedbir var;

Korona virüs hakkında yapılan sürekli açıklamalar arasına yanlış ve maksatlı açıklamalar da eklenebiliyor.

Devletin ve Sağlık Bakanlığının yaptığı açıklamalar ve bilgilendirmeler dışında yayılan yanlış bilgiler insanlarda korkuya ve paniğe neden olabiliyor.

Oysa dedi kodular yerine gerçek bilgilerle hareket ederek, korona virüs veya bir başka viral enfeksiyona karşı doğru şekilde önlem alabiliriz.

Amacımız tedbirleri doğru ve zamanında alarak sağlıklı kalmanıza yardımcı olmaktır.

Korona virüs nasıl bulaşır? 

Korona virüsü de grip gibi insandan insana çevreye yayılabilen bir virüstür. Virüs kapmış (enfekte olmuş) bir kişiden sosyal mesafe (1,5-2 metre) yakınındakilere solunum yoluyla, öksürme veya hapşırma yoluyla dağılır. 

Korona virüs ne kadar yaşar?

Öksürük ve hapşırma ile havaya dağılan damlacık güneşli ve havadar ortamda birkaçsaatte ölür. Loş, nemli ve karanlık ortamlarda daha fazla canlı kalabilir.

Korona virüsü içeren damlacıklar cansız yüzeylerde çoğalamaz. Cansız yüzeyde uzun süre canlı kalabilme şansı çok düşüktür.

Virüs vücutta en çok nerelerde yaşar?

Korona virüs de mevsimsel grip gibi ağız ve burun yoluyla bulaşan virüstür ve alt solunum yollarına ve daha sonra tüm vücuda yayılabilmektedir.

Korona virüse karşı nasıl korunmalıyız?

Ellerimizi sık sık su ve sabun ile yıkamalıyız. 

Bu yıkamada bileklerinizi avuçiçini ellerin sırtını ve parmak aralarını tırnakların kenar uçlarını sabun ile köpürtülerek en az 20 saniye süreyle kuvvetlice ovuşturunuz.

El yıkamamız, günlük hayatımızda zaten kendi sağlığımız için de önemlidir. Hem kendi sağlığımızı korur, hem diğer kişilerin sağlığı için önemli bir sorumluluktur.

Ayrıca sabah, öğlen, akşam ve çalışma saatlerinin başlangıcında ve bitiminde de eller yıkanmalıdır.

Sosyal el yıkama olarak: 

Yemek yemeden önce sonra mutlaka ellerinizi yıkayınız;  

Tuvalete giderken ve tuvaletten çıktıktan sonra mutlaka ellerinizi sabunlu su ile yıkayınız.

Hasta kişilerin bakımına başlamadan önce ve sonra ellerinizi mutlaka sabunlu su ile yıkayınız.

Ayrıca ellerinizi her kirlenmesinde sabunlu su ile yıkamayı unutmayınız.

Ellerinizi akan suyun altında durulayıp kendinize ait havlu veya kâğıt havlu ile kurulayınız.

Hijyenik el yıkama olarak:

Sabun bulunmadığı yerlerde ellerdeki geçici mikroorganizmalardan kurtulmak için ellerinizi kendiliğinden kuruyan alkol bazlı antiseptikler yardımıyla da yıkayıp temizleyebilirsiniz. Hijyenik el yıkamada anti bakteriyel ürünler kullanılmaktadır. 

Bunlara da dikkat edin.

Elleriniz kirli veya yıkanmamış iken gözlerinize, burnunuza ve ağzınıza dokunmayın.

Hasta olan insanlarla yakın temasta bulunmayın. 

Soğuk algınlığı belirtisi bulunan kimselerle aranızda en az 3-4 metre mesafe koyun.

Öksürürken ağzınızı mendil ile kapatıp mendile hapşırın. O mendili mutlaka çöp kutusuna atın.

Gözlük, çanta, cüzdan, cep telefonu vb. gibi sık dokunduğunuz yüzey ve eşyaları dezenfektan mendil veya su-sabun ile silerek temizledikten sonra kullanın.

Ellerinizi sık temas ettiğiniz yerlere dikkat

Normal hayatımız devam ederken kapı kolları, asansör düğmeleri, armatürler, musluk vanaları, lavabolar gibi sık kullandığımız yüzeyleri de kişisel eşyalarınıza uyguladığımız dezenfekte işlemini uygulayın. Bu yüzeyleri sabunlu su ile veya deterjanla yıkayın.

Hiçbir kişisel eşyanızı başkasıyla ortak kullanmayın. 

Bulunduğunuz ortamı sık sık havalandırın.

Özellikle kış aylarında birçoğumuz evimizi havalandırmayı akıl etmiyoruz. Soğuğa maruz kalmak istemiyoruz. Pencereleri açsak da hemen kapatıyoruz. Ortam iyice havalanmıyor.

Ancak havalandırılmayan ortamlarda bir zaman sonra çoğalan mantarlar, küfler, bakteriler, sağlığımızı tehdit ediyor.

Öksürme ve hapşırma olmasa bile konuşurken ağzımızdan çıkan yüzlerce bazen binlerce parçacığın içinde basil, bakteri ve virüsler de bulunabilir.

Bu bakımdan bulunduğumuz ortamları en az günde iki kez, sabah ve akşamüzeri saatlerinde pencereyi açarak havalanmasını ve odaya bol oksijen girmesini sağlamalıyız.

Kıyafetlerin temizliğine önem verin

Giydiğiniz kıyafetlerin temizliği hem kendi sağlığımız açısından hem karşımızdakilerin sağlığı açısından önemlidir.

Bu sebeple kıyafetlerinizi mümkün olduğunca temiz giyin. Kirlenmiş olanları da 60 ila 90 derece arasında yıkayın. Özellikle pamuklu çamaşırları yüksek ısılarda yıkayın.

Eğer çamaşır suyu ve yüksek ısıda yıkama mümkün değilse yıkama ve kurutma işleminden sonra bir de ütü yapmayı unutmayın.

Tokalaşma, kucaklaşma gibi yakın temastan kaçının

Yakın temas, öksürük, aksırık ve tokalaşma gibi yollarla insanlar arasında yayılım gösterebilir.

Bu damlacıklar diğer insanlara doğrudan solunum yolları ile veya enfekte olmuş yüzeylerden elleri ile dokunarak bulaşabilir. Bu açıdan çok samimi de olsanız, yakın arkadaş da olsanız bu dönemde tokalaşma, kucaklaşma, sarılma gibi yakın temastan kaçının;

Ateş, öksürük, nefes darlığı şikâyetleriniz varsa

Korona virüsünün öne çıkan belirtilerinin başında kuru öksürük geliyor. 

Öksürük şikâyetleri acaba korona virüsü kapmış olabilir miyim?` endişesi oluşturuyor.

Her öksürükte tedirgin olmanıza gerek yok. Böyle durumda kendinizi sosyal mesafede izole edin. Öksürürken ve aksırırken mutlaka ağız ve burnunuzu tek kullanımlık mendille kapatın. Ansızın öksürük veya hapşırık durumunda ağız ve burnunuzu dirseğinizin içkısmıyla kapatın.

Eğer öksürük gerilemiyor, ateş yükseliyor ve özellikle kuru öksürük artıyor ve beraberinde nefes darlığı oluşuyorsa bir hastaneye başvurmak gerekir.

Yaşlılarımızı korumak çok önemlidir

Soğuk algınlığı belirtileriniz varsa özellikle 65 yaş ve üstü olan kimselere, kronik hastalığı yani şeker, tansiyon, kalp rahatsızlığı gibi birden çok hastalığı bulunan kimselere yaklaşmayın. Çünkü yaşlanmayla birlikte vücuttaki bütün sistemlerde değişiklikler ve fonksiyonlarında azalma görülür. Bunlardan biri de bağışıklık sistemini oluşturan hücrelerin sayısının ve etkinliklerinin azalmasıdır. Virüse karşı ise bağışıklık sisteminin güçlü olması çok önemlidir.