Bir okulda huzurlu ve güven içinde eğitim, öğretim yapılabilmesi için öğretmenle yöneticiler, öğretmenlerle ebeveynler, öğretmenlerle öğrenciler ve öğretmenlerin kendi arasında güvene ve saygıya dayalı bir ilişkinin varlığı çok önemlidir. Güvene ve saygıya dayalı bir ilişkinin kurulabilmesi için bütün tarafların çok yönlü adımlar atması gerekir. Hem bir öğretmenin hem bir yöneticinin hem de ebeveynlerin atması gereken adımlar bulunmaktadır.
Güven, 'korku, çekinme ve kuşku duymadan inanma ve bağlanma duygusu' olarak tanımlanır ve zaman içinde liyakat yoluyla kazanılan ve eylemlere dayanan iki yönlü bir yoldur.
Saygı ise büyüklere, değeri yüksek olanlara anne, baba, öğretmen, âlim gibi değerli kimselere ibadethane, kutsal kitaplar gibi kutsal mekânlara karşı duyulan, sevgi ve çekinmeyle karışık bağlılık duygusudur.
Saygı, aynı zamanda olduğu gibi, yargılamadan kabul edebilmektir. Saygı karşındaki insanın varlığını kabullenmek ve onun düşüncelerini kabul etmesen bile onun düşüncelerinin dinlenmeye değer olduğunu ona hissettirmektir.
Güven ve saygıya dayalı bir okul iklimi, içinde güvenin ve saygının egemen olduğu, herkesin saygıya değer görüldüğü bir ekosistemdir.
Biz bu yazıda diğer taraflardan ziyade güvene ve saygıya dayalı bir okul iklimi oluşturulabilmesi için öğretmenlerin atabileceği adımlardan, yapabileceği davranış ve sergileyebileceği tutumlardan söz edeceğiz.
1. Lider öğretmen olabilir, inisiyatif alabilirsiniz.
Sıradan bir öğretmen olmak yerine sınıfına, velilerine, öğretmen arkadaşlarına liderlik yapan, öncü olan, yerinde inisiyatif alan bir öğretmeni yöneticiler daima el üstünde tutarlar ve ona güvenirler. Lider öğretmenler harekete geçmek için her zaman yöneticilerinden bir işaret beklemezler. Kendi kendine bir etkinliğe karar verebilir ve uygulamak için düğmeye basabilirler. Okulun, öğrencinin, şartların önceliği doğrultusunda inisiyatif alarak sorunların çözümü konusunda harekete geçebilirler.
2. Güven duyulan öğretmen olabilirsiniz.
İki kişi arasında güvene dayalı bir ilişkinin tesis edilebilmesi için kişilerin güvenilir olması, verdikleri sözlere sadık kalmaları gerekir. Verilen sözlere sadık kalmak her halükarda sözleri unutmamaktır. Yazılı bir anlaşma yapılmış ise o anlaşmaya bağlı kalınmalıdır.
Denetimin, gözlemin ve kontrolün olmadığı ortamlarda da güveni sarsıcı davranışlardan kaçınmak gerekir.
Bir yönetici her şartta dürüst davranan, raporlamalarını verilere dayalı yazan, üzerine almış olduğu işi hakkıyla yapmaya çalışan bir öğretmene her zaman daha fazla güven duyacaktır.
3. Tertipli ve düzenli bir öğretmen olabilirsiniz.
Tertip ve düzenli olmak bir öğretmen için çok önemli bir vasıftır. Bir öğretmenin tertip ve düzenli olup olmadığı sınıfından, dolabından, kılık ve kıyafetinden, çantasından, arabasından, sınav kâğıtlarından, hazırlamış olduğu duvar panolarından anlaşılabilir. Düzenli bir sınıfı, düzenli bir öğretmen dolabını, estetik açıdan harika bir panoyu kim sevmez. Öğrenciler de öğretmenlerinin düzen ve tertip konusundaki hassasiyetlerine göre şekil alırlar.
Bir sınıftaki fiziksel dağınıklık zihinlerin de dağınık olmasını sağlar. Düzensizlik beraberinde kaosu da getirir. Tertip ve düzen öğretmene ve öğrencilere çok ciddi zaman da kazandırır. Bir malzeme lazım olduğunda kolayca bulunabilir. O yüzden organizasyon konusunu, tertip ve düzen konusunu önceleyen öğretmenlerin varlığı okullar için büyük şanstır.
4. Daima hazırlıklı olmak her zaman işe yarar.
Bir öğretmen öncelikle derslerine her zaman hazırlıklı girmelidir. Hazırlık yapılarak işlenen bir ders ile hazırlıksız yapılan bir dersin verimliliği, kalitesi hemen anlaşılır. Mesleğini, öğrencilerini önemseyen bir öğretmen günlük, haftalık, aylık, dönemlik ve yıllık planlarını mutlaka yapmalıdır. Resmi bir plan olmasa bile kendine ait özel bir planı bulunmalıdır. Başarının sırrı planlı olmakta yatar. Hazırlıksız işlenen bir derste çok ciddi zaman kayıpları yaşanır. Ayrıca öğretmen üzerinde oluşan stres ve kaygı da anında öğrencilere yansır ve ders daha gergin geçebilir. Hazırlıksız girilen bir derste öğretmenlerin daha çok disiplin sorunuyla ilgilenmek zorunda kaldığı da bir gerçektir. Derslerine, etkinliklerine, toplantılara hazırlıklı katılan öğretmenler, yöneticilerin daima örnek gösterdiği ve güven duyduğu öğretmenlerdir.
5. Profesyonel bir öğretmen olabilir ve profesyonel davranabilirsiniz.
Okullar profesyonel kurumlardır. Profesyonel bir kurumda ilişkilerin de olabildiği kadar profesyonel olması gerekir. Yöneticiler bazı taleplere olumsuz cevap verebilirler. Bazen bir öğretmen olarak uyarılmak zorunda kalabilirsiniz. Bu gibi durumlarda duygusal tepkiler vermek pek hoş karşılanmayabilir. Okul ortamında yöneticilere ya da bir başka öğretmene tavır yapmak, küsmek, soğuk davranmak profesyonel bir öğretmene yakışmaz.
Profesyonellik, kıyafet seçiminden kişisel bakıma öğrencilere, öğretmenlere ve velilere hitap etme biçiminden tepkilerimize kadar birçok unsuru içerir. Aynı zamanda profesyonellik, temsil ettiğiniz okula ve mesleğe olumlu yansıyacak şekilde kendinizi idare etme becerisine sahip olmaktır da.
Öğrencilerle, velilerle, diğer öğretmenlerle ve yöneticilerle her zaman düzeyli, saygıya dayalı ve olumlu bir iletişim içinde olmak en güzelidir.
İlişkilerinde ve işinde profesyonel bir öğretmenle çalışmak bir yönetici için ve okul için büyük bir şanstır.
6. Sürekli iyileşmenin peşinde olabilirsiniz.
Öğretmenlik için 'hiçbitmeyen bir öğrenciliktir' derler. Öğretmen asla 'ben oldum, tamam' dememelidir. Her gün daha da iyi olmanın peşinde olmalıdır. Özellikle mesleki anlamda, kişilik anlamında, yetenek ve beceri anlamında sürekli iyileşme halinde olmalıdır. Amatörce ilgilendiği konularda ustalaşmalıdır. Çok iyi bir hatip, çok iyi bir yazar, çok iyi bir drama ustası, iyi bir sporcu, iyi bir gezi rehberi, iyi bir aşçı olma konusunda çaba harcamalıdır.
Her yıl bir önceki yıldan, her ay bir önceki aydan daha iyi olmamak için hiçbir neden yok. Sürekli iyileşmenin peşinde olan, yaşadığı şehrin ve yaşadığı çağın sunduğu mesleki gelişim fırsatlarını değerlendiren öğretmenlerin sayesinde okullar da, eğitim sistemimiz de iyileşecektir. Hiçbitmeyen bir enerjiyle sürekli olarak işleri daha iyi yapmanın yollarını arayan öğretmenler aynı zamanda her an değerlendirme, revize etme, yenileme peşindedirler ve bu sayede hep iyi kalmayı başarabilirler.
7. Sürekli güncel olabilirsiniz.
Son derece hızlı değişmeler ve gelişmelerin yaşandığı günümüzde eğitim sistemine dair de yeniliklerin ardı arkası kesilmiyor. Öğretmenlerin de bu yenilikler karşısında kendilerini güncellemeleri artık bir zorunluluk haline gelmiştir. Güncel değilseniz, öğrenciye ulaşmanız, ders işlemeniz, ölçme değerlendirme yapmanız mümkün değildir. Özellikle son yaşanan salgınla birlikte eğitim sistemi tamamen yepyeni bir mecraya kaymıştır. Uzaktan eğitimi, bilişim araçlarını, web-2 araçlarını, dijital araçları, çevrimiçi ders araçve gereçlerini, oyunlaştırmayı, bilgisayarla ilgili donanım araçlarını, programları bilmeyen bir öğretmenin mesleğini ifa emesi imkânsız hale gelmiştir denilebilir. O yüzden öğretmen her zaman kendini güncellemelidir ve güncelin peşinde olmalıdır. Bir okul yönetimi için güncel gelişmelere duyarlı öğretmenlerle çalışmak demek daima güncel kalmak demektir. Güncel kalmanın en iyi yolu sürekli okumak, araştırmak, ilgi duymak, gezmek ve gelişmeleri yakından takip etmektir.
8. Zorluklar karşısında pes etmeyerek mücadeleye devam edebilirsiniz.
Hiçolmadık bir zamanda bir veliniz sizi çok sert bir şekilde eleştirebilir. Çok zor bir sınıfta ders yapmanız istenebilir. Kısa bir süreliğine normalden iki kat daha fazla derse girmeniz de gerekebilir. Bir okulda bu ve benzeri, üstesinden gelmeniz gereken pek çok zorluk olabilir. Zorluklarla ilgili önemli olan ona karşı nasıl bir tepki verdiğimizdir. Bazı öğretmenler karşılaştığı en ufak bir zorluk karşısında pes edebilir, üzülebilir, yıkılabilir. Hatta öğretmenliği bile bırakmayı düşünebilir, bırakabilir de. Bazı öğretmenler de o zorluğu bir fırsat olarak görüp gelişimi için bir araca dönüştürebilir. Evet, zorluklar olacaktır. Önemli olan o zorluklar karşısında pes etmemek ve mücadeleye devam etmektir. Bu aynı zamanda bizim dayanıklılığımızı artıracaktır. Dayanıklılığı yüksek, metanet sahibi öğretmenler bir okul için çok önemlidir ve bir yöneticinin özellikle zor zamanlarda en büyük destek ekibidir.
9. Öğrenci gelişimini önemseyen ve daima önceliği öğrencileri olan öğretmen olabilirsiniz.
Bir öğretmenin varlık sebebi öğrencileri olmalıdır. Diğer bütün görevler öğrencilerden sonra gelir. Öğretmen öğrencilerinin gelişiminden de sorumludur. Gelişim ölçülebilen bir şeydir. Öğretmen de bu gelişimi göstermesi gerekir ki bunun en güzel yolu sık sık öğrencilerin gelişimini ölçmektir. Bu konuda ön testler, son testler çok yararlıdır. Yine bir öğretmen için en öncelikli kişiler öğrencileridir. Bütün eylemlerinde, sözlerinde öğrencilerini öncelemesi gerekir. Öğrencilerinin sağlıklı bir ortamda, sağlıklı bir şekilde gelişmeleri ve eğitim almaları için bütün çabasını sarf etmelidir. Öğrencilerini her türlü tehlikeden, zararlı unsurlardan her ne pahasına olursa olsun koruması gerekir. Önceliği daima öğrencileri olan bir öğretmen için yöneticilerin fazladan yapabileceği bir şey yoktur. O öğretmene sahip olmak hem öğrenciler için, hem ebeveynler için hem de okul yönetimi için çok büyük bir talihtir.
10. Anlayışlı ve hoş görülü olabilirsiniz.
Bir okulda işler her zaman planladığı gibi düzgün gitmeyebilir. Okul içinde ya da okul dışında yaşanan bazı hadiseler okuldaki bütün işleyişi aksatabilir. Okuldaki öncelikler değişebilir kimi zaman. Doğal afetler, krizler, çatışmalar da yaşanabilir. Bu tür zamanlarda herkesin bir birine daha bir anlayışlı olması beklenir. Özellikle okul yöneticileri zor zamanlarda, kriz anlarında anlayışlı olan, hoş görülü ve sağduyulu öğretmenlere daha çok ihtiyaçduyarlar. Böylesi zamanlarda öncelik durumun normalleşmesi olmalıdır. Herkesin bu konuda elinden geleni yapması, anlayış göstermesi, destek olması en iyi yoldur.
Yine öğretmenlerin sınıflarda öğrencilerine karşı da anlayışlı olması, biraz müsamaha göstermesi gerekir. Öğretmenler arası ilişkilerde de anlayışlı olmak, hoş görülü olmak, olayları sükû net içinde halletmeye çalışmak iyi olan davranıştır.
11. Sınıfınızla daha fazla ilgilenmek için fazladan zaman harcayabilirsiniz.
Bir gün son zil çaldıktan sonra okulda kalarak yarım kalan panoyu tamamlayabilirsiniz. Bir sonraki güne ait fotokopilerinizi çekmek amacıyla çıkıştan sonra kalabilirsiniz. Gün içinde konuyu tam kavrayamayan birkaçöğrencinizi okul çıkışı etüde bırakabilirsiniz. Gün içinde görüşme fırsatı bulamadığınız bir arkadaşınızla okul çıkışı sınıfta bir araya gelerek harika bir paylaşım saati planlayabilirsiniz. Bütün bunlar sizin ne kadar fedakâr bir öğretmen olduğunuzu, işinizi çok sevdiğinizi ve gerekirse mesaiden sonra bile kalarak öğrencileriniz için çalışabileceğinizi gösterebilir.
Sabah öğrencilerden önce okula gelen ve hazırlık yapan, okul çıkışında ise biraz daha okulda kalıp eksik kalan işlerini tamamlayan öğretmen olmak çok daha iyidir. Öğrencileri için ya da sınıfı için fazladan zaman harcayan bir öğretmeni hangi yönetici, hangi ebeveyn, hangi öğrenci sevmez değil mi?
12. Olumlu bir tutuma sahip olabilirsiniz.
Olumlu bir tutuma sahip olan bir öğretmenle iletişim kurmak, her şeyi açıkça konuşmak daha kolaydır. Sürekli karamsar olan, olumsuzlukları dile getirmeyi seven ya da en ufak bir eleştiri karşısında olumsuz anlamda etkilenen bir kişi ile iletişim kurmak zor olabilir. Olumlu ve mutlu bir okul iklimi için öğretmenlerin ve idarecilerin olumlu bir tutum içinde olmaları önemlidir. Olumlu bir tutum içinde olalım derken hiçbir şeyi eleştirmeyelim demek istemiyoruz elbette. Eleştirirken de olumlu tutumumuzu sürdürelim, yapıcı eleştirelim demek istiyoruz. Olumlu tutuma sahip bir öğretmene geri bildirimde bulunmak, eleştiri yöneltmek, herhangi bir hatasında uyarmak daha kolaydır ve daha hızlı sonuçalınabilir.
13. Sınıf yönetimine daha çok önem verebilirsiniz.
Bir öğretmenin mesleki gelişim anlamında sınıf yönetimi konusunda yetkinliği çok önemlidir. Öğretmen meslek hayatı boyunca sınıflarda olacaktır. Sınıf yönetimi konusunda ustalaşamayan bir öğretmenin diğer mesleki yetkinliklerini sergileyecek ortam bulması zorlaşabilir. Deneyimli öğretmenlerden sınıf yönetimi konusunda yardım isteyebilirsiniz. Her öğrenci elbette bir değildir. Bazı öğrenciler hiperaktif olabilir. Bazı öğrenciler gereğinden fazla konuşabilir, davranış bozukluğu sergileyebilir. Alınganlar, saldırganlar, gürültücüler olabilir aynı sınıfta. Öğretmen bütün bu farklı kişilikteki öğrenci grubunu yönetebilmelidir. Sınıf yönetimi de zaten bu değil midir?
Öğretmen çok zorda kaldığı durumlarda, artık baş edemediği durumlarda ilgili öğrencileri rehberliğe ya da idareye de gönderebilir. Göndermek yerine idareciyi sınıfa davet ederek yardım da isteyebilir. Ama şu husus unutulmamalıdır ki sınıf yönetimi öğretmenin asli vazifelerinden birisidir ve bu konuda her zaman dışarıdan yardım istemek doğru algılanmayabilir.
14. Açık sınıf politikası yürütülebilirsiniz.
Okul yöneticileri, zümre başkanları yılda birkaçkez gözlem amacıyla öğretmenlerin derslerine misafir olabilirler. Ders gözlemleri profesyonel bir bakış açısıyla yapıldığında bir öğretmenin gelişimi için çok kıymetli veriler sunabilir. Bazı öğretmenlerin bu gözlemler için tedirginlik duyması, kaygılanması çok normaldir. Kaygı taşıyan öğretmenlere önerimiz, yakın arkadaşlarını derslerine davet etmeleri ve gözlem yaptırmalarıdır. Bu öğretmenler bir adım daha atarak açık sınıf uygulamasına geçerek derslerine herkesi davet edebilirler. Yöneticilerin dersine ansızın gelip gözlem yapmasını beklemek yerine sık sık kendisi yöneticileri ya da zümre başkanını davet ederek gözlem yapmasını sağlayabilir. Ders gözlemleri öğretmenlerin mesleki gelişimleri için çok daha fazla kullanılmalıdır.
Zümre içi, zümre dışı gözlemlerin de çok faydası vardır. Gözlemlerde en önemli ölçüt, gözlemden hemen sonra detaylı bir geribildirim verilmesidir. Gözleme açık bir öğretmen için gelişime de açıktır diyebiliriz.
15. Hatalarına sahip çıkan, sorumluluk alan birisi olabilirsiniz.
Bir veli ile görüşürken söylenmemesi gereken bir sözün söylenmesi, bir öğrencinin farkında olunmadan rencide edilmesi, bir görevin vaktinde tamamlanmaması gibi pek çok hatamız, eksiğimiz olabilir.
İnsanların, hatalarını kabul etmeleri çok büyük bir erdemdir. Hata yapmak kötü bir şey değildir. Kötü olan hatalardan ders çıkarmamak ve aynı hataya devam etmektir. Öğretmenlerin de özellikle mesleğe yeni başladığı yıllarda hata yapmaları çok normaldir. Hata yapıldığında öncelikle bu durumu kabullenmek ve hata ile ilgili sorumluluğu üstlenmek gerekir. Sürekli savunmaya geçmek, hatayı kabullenmemek gelişimin ve iletişimin önünde bir engel olarak durabilir ve bizim gelişmemize de izin vermeyebilir.
Kusursuz olmaya çalışmak insanı çok yorar. Samimi ve doğal olmak en güzelidir. İnsan doğrularıyla ve yanlışlarıyla insandır. Hiçbir yönetici bir hatasından dolayı bir öğretmenini üzmez. Aksine hatasını kabul eden ve sorumluluk alan öğretmenleri olduğu için büyük mutluluk duyabilir. Hatalar, başarısızlıklar bazen en iyi öğretmendir insan için.
16. Bir bilenden tavsiye, öneri isteyebilir ve uygulayabilirsiniz.
Öğretmenlik mesleğinin uygulamaya ait yönleri üniversitelerde maalesef pek öğretilmiyor. Teorik ağırlıklı bir öğretmen yetiştirme programımız var. Öğretmenler de öğretmenliği genellikle göreve başladıktan sonra el yordamıyla, deneme yanılma yöntemiyle öğreniyorlar. Öğretmenlik, birçok boyutu olan çok yönlü bir meslektir. Bütün boyutlarda ehliyet sahibi olmak uzun zaman alabilir. Bu uzun yolculuğu kısaltmanın en etkili yolu bir bilenden, deneyimli bir öğretmenden, uzman bir yöneticiden tavsiye, öneri istemektir. Her konuda danışabileceğiniz bir mentör seçin kendinize derim. Öğretmenliğe ait, öğrencilere ait, sisteme ait her ne varsa kafanıza takılan sorun. Bir işe kalkışmadan önce enine boyuna sorun, öğrenin. Hiçbir öğretmen bir sorunun üstesinden tek başına gelmeye çalışmamalıdır. Başkalarının deneyimi en büyük rehberdir bazen.
Aldığınız önerileri de uygulayın, gidişatı farklılaştırın ve uygulamalarınızı da yöneticilerinize, mentörünüze gösterin ki verdikleri önerilerin işe yaradığını görsünler. Bir yönetici hiçbir zaman kendisine danışan, öneri isteyen, tavsiye isteyen bir öğretmenden rahatsızlık duymaz. Aksine bu durumdan çok keyif alır ve elinden geldiğince yardımcı olmak ister.
17. Okulun fiziksel, teknolojik, beşeri ve çevresel imkânlarını tanıyabilir ve kullanabilirsiniz.
Her okulun kendine özgü bir yapısı, mimarisi vardır. Bahçesi büyük olan okul vardır, küçük olan okul vardır. Sosyal ve sportif alanları çok zengin okulların olduğu gibi son derece sınırlı imkânları bulunan okullar da vardır. Teknolojik olarak çok iyi donatılmış okulların olabileceği gibi teknolojik imkânlar son derece kısıtlı okullar da vardır. Diyeceğim bütün okullar aynı imkânlara sahip değildir. Bir öğretmen çalıştığı okulun hangi imkânlara sahip olduğunu çok iyi bilmesi gerekir. Bunun için de yöneticilerden bu konuda yardım isteyebilirsiniz.
Yöneticiler, bin bir emekle ve kısıtlı bütçelerle elde ettikleri okul kaynaklarının ve imkânlarının öğretmenler tarafından kullanılmasından memnuniyet duyarlar. Dersler sadece sınıflarda yapılmaz. Yeri geldiğinde bahçede, yeri geldiğinde bir ağaçgölgesinde yeri geldiğinde de başka bir mekânda yapılabilir.
Yine okuldaki beşeri sermaye daha etkin kullanılabilir. Örneğin veliler içinde farklı meziyetlerde insanlar bulunabilir ve onlardan yararlanılabilir. Öğretmenler içerisinde de farklı sanat, spor dallarıyla uğraşanlar olabilir ve onlardan öğrenci kulüplerinde danışmanlık alınabilir.
Çevresel imkânlar da değerlendirilmelidir. Okulun yakınında bir orman, bir fabrika, bir park, bir spor tesisi bulunabilir. Bu imkânlar da eğitim için kullanılmalıdır. Sıra dışı düşünen ve imkânları zorlayan öğretmenler okullar için ayrı bir kazanımdır. İmkânsızlıklar içinde imkân oluşturabilirler.
18. Diğer öğretmenlerle işbirliği yaparak daha etkili olabilirsiniz.
İşbirliğine önem veren bir okul ortamı, gelişimi destekler. Yalnız başına birçok işin altından kalkmak kolay değildir. Öğretmenlik doğası gereği iş birliği yapmaya çok uygun bir meslektir. Herkesin ortak amaçve hedeflerinin olması işbirliği yapmayı daha kolaylaştırır. Bütün öğretmenler öğrencilerine daha iyi bir eğitim vermek için çalışır, çaba gösterirler. Bu amaca tek başına ulaşmak çok zordur. O yüzden bir okuldaki bütün öğretmenler işbirliği içinde olmalıdır. Özellikle zümre içerisinde işbirliği olmazsa olmaz olmalıdır.
Hiçbir şey bir okulda öğretmenler arasında yaşanabilecek bir bölünme ya da gruplaşmalar kadar okula zarar veremez. Rekabete dayalı bir çalışma ortamı kişileri çok yıpratır ve yanlış işlere sevk edebilir. Birçok zor görevler, toplu etkinlikler, önemli kutlamalar işbirliği içinde çok kolayca halledilebilir. İşbirliği içinde çalışmak öğretmenlerin gelişimine, okuldaki bütün öğrencilerin daha iyi eğitim almasına çok büyük katkı yapar. Yöneticiler, işbirliği içinde çalışmayı seven öğretmenlerden oluşan bir okulun hayalini kurarlar daima.
19. Ebeveynleri eğitime dâhil edebilirsiniz.
Bir çocuğun eğitiminden aile, okul ve öğretmen birlikte sorumludur. Aileleri eğitim işine dâhil edemezsek bir taraf eksik kalacaktır. Öğrencilerinin daha iyi eğitim almasını isteyen bir öğretmen ebeveynleri mutlaka eğitime dâhil etmelidir. Onların yardımını, desteğini almalıdır. Bunun için de ebeveynlerle çok iyi, olumlu bir iletişim kurmalıdır. Ebeveynlerle sürekli iletişim halinde olunmalı ve her aşamada karşılıklı görüşmelerle süreçilerlemelidir.
'Okul aile birlikleri', 'sınıf anneleri', 'gönüllü veli' gibi sistemler daha iyi işletilerek ebeveynlerin okullarla daha sağlıklı bir ilişki içinde olması sağlanabilir.
Yine öğrenci velilerine yönelik seminerler, eğitimler, toplantılar, atölye çalışmaları, tiyatro gösterileri, müzik dinletileri, geziler, çay saati, gibi birçok etkinlik düzenlenerek velilerle düzeyli bir iletişim kanalı oluşturulabilir. Ebeveynler, doğru bir sistem kurulduğunda bir okul için inanılmaz katkılar sağlayabilirler.
20. Mütevazı olabilir, ekibinizi öne çıkarabilirsiniz.
Kişinin kendisini övmesi birçok toplumda çok hoş karşılanmaz. Evet, öğretmenler okulda çok yoğun çalışırlar ve gerçekten takdir edilecek birçok başarıya imza atarlar. En çok takdiri, taltifi hak eden biri varsa o da öğretmendir. Ama bu övgüyü onun adına yöneticileri, zümre başkanı, velisi ya da bir başka arkadaşı yaptığında daha etkili olacaktır. Öğretmenler, yöneticiler ya da her kim ki konuşmalarında kendini övmeye kalkar ise bu çok hoş karşılanmayabilir. Bir ekip olarak, zümre olarak bir iş başarıldığı zaman takımın başarısından söz edilebilir. Ekibin başarısı öne çıkarılabilir. Unutulmaması gereken bir husus da şudur, herhangi bir kişi, etkinlik takdir edilirken asla başkaları küçük düşürülmemeli ya da önemsizleştirilmemelidir.
21. Hâl hatır sorabilir, 'yapabileceğim bir şeyler var mı?' diye yardım teklifinde bulunabilirsiniz.
Genelde yöneticilerden beklenir hâl hatır sorması ve selam vermesi. Öğretmenlerin de müdürlerinin, müdür yardımcılarının hâl ve hatırını sorması, selam vermesi çok etkili bir davranıştır diye düşünüyorum. Öğretmenlerle yöneticiler arasında insan insana samimi bir iletişimin olduğunu gösterir bu durum. Ayrıca bazen yöneticilerin yanına uğrayıp 'yardımcı olabileceğim bir husus var mı ?', 'sizin için yapabileceğim bir şeyler var mı ?' diye sormak da çok makbule geçebilir.
Okul yöneticileri genelde çok yoğun çalışırlar ve stresli bir işleri vardır. Bir öğretmenin bu durumu fark ederek yöneticilerinin hâlini ve hatırını sorması, yardım teklif etmesi hem yöneticiler için hem de öğretmenler için çok iyi gelecektir. Bu sayede öğretmenlerle yöneticiler arasında karşılıklı güvene ve saygıya dayalı bir ilişki kurulmuş olacaktır.
Karşılıklı saygı ve güvene dayalı bir ilişkinin hâkim olduğu bir okul ortamının tesis edilmesi için elbette yukarıda anlatmaya çalıştığımız yirmi bir madde tek başına yeterli olmayabilir. Ama unutmayalım ki bu maddelere dikkat edildiğinde büyük bir adım atılmış olacaktır. Öğretmeniyle yöneticisiyle ve diğer bütün paydaşlarıyla herkes atılan bu adımlara katkı sağlarsa herkesin özgürce düşüncelerini ifade edebileceği ve özgürce davranabileceği, sağlıklı ve gelişim odaklı bir iklim oluşturulmuş olacaktır.
___________________
Kaynak: https://www.thoughtco.com/build-a-trusting-relationship-with-their-principal-3194349
