Musibete, Taate ve Günahlara Sabrın Fazileti
Sabır, önemli bir ilaçtır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: 
Sabır üçtür: Musibetlere (belalara) sabır, Allahü Teala`ya  ibadette sabır
ve günahlara karşı sabırdır.

Kim başına gelen musibetlere sabrederse Allahü Teala onun için üçyüz
derece verir ki her iki derece arası yer ile gök arası kadardır. 
İbadetlerde sabredene Allahü Teala altı yüz derece verir ki iki derece
arası yer ile Arş-ı Alâ arası kadardır. 

Günahlara karşı sabredene ise dokuz yüz derece ihsan eder ki her bir
derece arası yeryüzünden Arş-ı Ala`ya olan mesafenin iki katı kadardır.'
Allahü Teâlâ, Maide Suresinin 27. Ayet-i kerimesinde ibadetlerin ancak
takva ile kabul olunacağını beyan buyurmuştur. 

Günahlardan takva, korunmak, sakınmak mertebece diğerlerinden daha
yüksektir. Zira bunda nefsin şehvetlerini gayr-i meşru arzularını terk
etmek vardır. Nefis şehvetlerinden ayrılmaktan hoşlanmaz. Avam içinde
musibetlere sabredenler, farzları edaya sabredenler bulunur, amma
günahlara karşı sabreden azdır. Bu sebeple takva sahipleri de azdır. 
Muhakkak en büyük cihat, nefsinin gayr-ı meşru arzularını terk için ona
karşı yapılan cihattır. Cenab-ı Hak, Davud aleyhisselama şöyle vahyetti:
'Ya Davud! Şehvetlerden sakın! Muhakkak dizginleri şehvetlerine
bağlanmış kalpler benden mahcup (perdelenmiştir) ve mahrumdur.' 
Kalpler ancak temizlenip tasfiye edildikten sonra kul Allahü Teala`nın
rızasına vasıl olur. Kalplerin kin, haset (çekememezlik) ve bilumum fena
ahlâklardan temizlenmesi icap eder. Fena ahlâklardan temizlenmeyen
kalp sahibinin Hak Teâlâ`ya yaklaşması mümkün değildir. (Menazilül-
Kurbe, Hakim-i Tirmizi)

Sağlıklı günler...