İlk söz: Sn. Cumhurbaşkanımız artık, bu açıklamalardan sonra 'akademide temizlik' şarttır. 2007-2015 arası Doçentlikleri acilen sorgulanmalıdır.

'Yağmacı Dergiler' açıklaması, akademik camiada bomba etkisi yarattı. Çünkü bu açıklama en üst düzeyden bugüne kadar yapılan yanlışların itirafı açıklamasıydı;

Demek ki, aramızda liyakatsız/etik olmayan profesörler dolaşıyordu..

Bu akademisyenlerle üniversitelerin yükselmesi mümkün olamazdı!..

Ü niversitelerarası Kurul, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraçın önerisiyle para karşılığı yayın yaptığından 'yağmacı' adı verilen dergilerde yayımlanan bilimsel makalelerin, akademik yükseltmelerde dikkate alınmaması kararını verdi - Türkiye, bu kararla dünya genelinde de hızla artan, akademik yükseltmeler için ticari amaçla çıkarılan dergilerde para karşılığı yayımlanan makalelerin kullanılmasına 'dur' diyen ilk ülkeler arasında yer aldı - Kurul, yağmacı ve şaibeli konferanslar ve sempozyumları da mercek altına aldı - YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç: - 'Bundan sonra açık ve net şekilde ifade ediyoruz. Yağmacı dergilerde yayın yapanlar, bu yayınlarını akademik yükseltmelerde kullanamayacak'

YÖK Başkanı devam etmiş 'Bazı konferanslarda, para karşılığı çeşitli alanlarda sayısı beş yüzü hatta bini aşan bildiriler sunuluyor, çok farklı alanların hepsi bir yere toplanıyor. Bu uluslararası toplantılara, konferanslara evinizden de elektronik ortamda katılabiliyorsunuz, bazen katılmasanız da, doğrudan özetini de gönderseniz oluyor. Tabii bunların hepsi para karşılığı. Buna da dur diyeceğiz. Bu bildiriler de atama ve yükseltmelerde kullanılamayacak. Bununla ilgili de bir düzenleme yapıyoruz. Akademik teşvik alınması için paralı kongreler düzenleniyor, dergiler çıkarılıyor. Bu, akademinin namusunu haleldar ediyor.'

Kusura bakılmasın, ama 2007`de başlayıp 2015 sonunda biten yabancı dil sorularını çalma, jüri belirleme ile Doç.olan kadrolar, şimdi Prof. unvanı ile akademik camiada cirit atıyor ve dokunulmuyorlar. Ayrıca, alt kadrodan kimse gelmesin diye yoğun uğraş veriyorlar. Örnek: sy.yasada olduğu gibi.

Şimdi YÖK Başkanımıza ve Kurul Ü yeleri`ne soruyoruz

1/Hile ile unvan almış bu akademisyenlere bir şey yapmayacak mısınız?

2/ Yabancı dil sorularını çalarak Doç. olan (şimdinin Prof.ları) akademisyenlere bir uygulama yapmayacak mısınız?

3/ Hile ile Doç. olan akademisyenler aramızda gezerken, liyakatlı-etik Y.Doç.Dr`ları, tenzili rütbe yaparak ve Cumhurbaşkanımızın açık talimatına rağmen, bilim/sanat çalışmalarına göre üst unvanlara yükseltmeyen 7100 sy.yasanın çıkarılmasına öncülük yapmış bir kurul olarak, nasıl bir uygulama/çözüm yapmayı düşünüyorsunuz?

4/ Bu kadar yanlışın/çalmanın/hırsızlığın yapıldığı ortamda, akademik barış olabilir mi?

5/ Bu kadar yanlışın/çalmanın/hırsızlığın yapıldığı ortamda Y.Doç.Dr.ların özlük haklarını düzeltmezken, 'kul hakkının' yendiğini düşündünüz mü?

6/ Bu kadar yanlışı/çalmayı/hırsızlığı yapanlara karşı geri dönüşlü nasıl bir yaptırım düşünüyorsunuz?

7/ Konuşmanızda 'bundan sonra' derken, tarihi 08.03.2019 olarak alınıp, geçmişle ilgili bir sorgulama yapmayacak mısınız?

8/ Bu durumda, Cumhurbaşkanımızın sürekli söylediği gibi, 'Hırsızlara/kanunsuzlara karşı sessiz kalıp, bizler dilsiz şeytan olmayacağız' da, sizler 'yapanın yanına kar kalacak' veya 'atı alan Ü sküdar`ı geçti' mi diyeceksiniz?

Şimdi, konu ile ilgili Öğretim Elemanları Sendikası (ÖGESEN) Genel Başkanı Dr. Vahdet Özkoçak`ın açıklamasını veriyoruz

'YAĞMACI DERGİ' LİSTELERİ, TÜ M Ü NİVERSİTELERDE AYNI VE ŞAİBEYE KAPALI OLMALIDIR!

Yağmacı dergilerindeki yayınlar akademik yükselmede dikkate alınmayacak. Türkiye, bu kararla dünya genelinde de hızla artan, akademik yükselmeler için dergilerde para karşılığı yayımlanan makalelerin kullanılmasına 'dur' diyen ülkeler arasında geçte olsa yer aldı.

Bazı dergilerde yer bulan makalelerin, araştırmaların niteliğinin çok düşük olduğu ve kalite sorunu yaşadığı akademide tartışma konusu olmuştu. Bunun sebebi birçok ülkede yağmacı şeklinde tanımlanabilecek para karşılığı yayın yapan dergilerin giderek artmasıdır.

Ü niversitelerarası Kurul, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraçın önerisiyle para karşılığı yayın yaptığından 'yağmacı' adı verilen dergilerde yayımlanan bilimsel makalelerin, akademik yükselmelerde dikkate alınmaması kararını verdi.

Geçkalınmış bir uygulama olmakla beraber son derece yerinde olduğunu düşünüyoruz. Dergilerin tasnifi hızlı ama doğru yapılmalı, kişisel sorunların, ego tatmini uğraşların değil bilimsel kriterlerin tabanda olduğu bir sınırlama ile listenin şeffaf oluşması sağlanmalıdır. Ayrıca unutulmamalıdır ki hemen her derginin kendi dinamikleri vardır ve 10 bin TL`ye varan masrafların yazarlar tarafından paylaştırılarak ödenmesi için bazı miktarlarda istenmektedir. Bu ve benzeri durumlar için de mutlaka Editörler ve kurum, kuruluş dergisi ise o yetkililer ile de irtibatın sağlanabileceği açık bir sistem inşa edilmelidir. Öyle ki iftira, kişisel hırs ve hesaplarla 15 Temmuz sürecinde maalesef Akademik camiada birçok yanlış karar alınmış, aldırılmıştır. Bu kötü olaylar bize hemen her konuda örnek olmalıdır. Gereken adımların atılması için de YÖK ve Ü AK çalışmayı hemen başlatmalıdır.

Ü AK un bu kararı yerinde uygulaması özellikle doçentlik başvurularında hassas davranılması çok önemlidir. Profesör atamalarında ve sözleşme yenilemesinde dikkate alınırken üniversite bazlı değil merkezi uygulamaların hayata geçirilmesi gerekir. Aksi takdirde üniversite yönetimlerinin, yerel siyasetin hatta çeteleşmiş bir grup akademisyenin 'akademik mobbing' aracı olarak kullanacağı bir sistem olabileceği gözden kaçmamalıdır.

Bundan sonra yapılmaması için akademisyenlerin bilgilendirilmesi ve özellikle farkındalığın artması için çalışmaların yapılması gerekmektedir. Ayrıca, daha önce sözü geçen dergilerdeki yayınları fazlası ile kullanarak unvan ve kadro alanlara belirli yaptırımlar uygulanmalıdır.

Bu konuda YÖK ve Ü AK başta olmak üzere ilgililere ve paydaşlara raporumuzu da sunacağız.