Peygamberlerden sonra insanların en faziletlisi Hazret-i Ebubekir, sonra Hazret-i Ömer, sonra Hazret-i Osman ve sonra Hazret-i Ali`dir. Bu dört zat-ı şerife Hulefa-yı Raşidin denir.

Hazret-i Ali (k.v.) Aşere-i Mübeşşere (Cennetle müjdelenmiş on sahabe)dendir. Resulullah Efendimiz (s.a.v.), Medine`de Ensar ve muhacirleri kardeş kıldığı zaman Hazret-i Ali`yi zat-ı şerifleriyle kardeş kılmıştır. Peygamberimizin damadı, Hazret-i Hasan ve Hüseyin`in babasıdır. (Radıyallahu Anhüm.)

İlk Müslümanlardan ve en meşhur İslam cengâverlerindendir. Buyurdu ki: 'Peygamberimiz`e risalet, Pazartesi günü verildi. Ben de Salı günü ona iman ettim.' 9 yahut 10 yaşında Müslüman oldu. Asla puta tapmadı. 

Peygamberimiz ile birlikte Bedir`de, Uhud`ta ve bütün harplerde bulundu. Yalnız Tebük seferinde Medine`de kaymakam olarak kaldı. Pek çok kahramanlıkları vardır. Peygamberimiz harplerde sancağı çok kere ona verirdi. Uhud günü on altı yara almasına rağmen sebat etti. Peygamberimiz Hayber`in onun eliyle fethedileceğini müjdeleyip sancağı ona verdi. Hayber fethinde bir kale kapısını yerinden koparıp kalkan gibi kullandı. Hâlbuki harbden sonra o kapıyı ancak kırk adam yerinden oynatabildi. 

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular ki: 'Ali`ye bakmak ibadettir.' 

'Kim Ali`yi severse beni sevmiş olur. Beni seven Allah`ı sevmiş olur. Ali`ye düşman olan bana düşmandır. Bana düşmanlık eden ise Allahü Teâlâ`ya düşmanlık etmiş olur.' 

Hazret-i Ali buyurdu ki: 'Resulullah beni çağırdı: Ey Ali, sen İsa aleyhisselam gibisin. Şöyle ki: Yahudiler ona düşmanlık ettiler, daha ileri gidip annesine iftira ettiler. Hıristiyanlar da onu sevdiler, aşırı gidip onu layık olmadığı bir yere indirdiler.' buyurdu.

Hazret-i Ali buyurdu: Benim hakkımda iki adam helakdedir: Bana olan sevgisi onu ifrata götürüp bende olmayan fazileti bana nisbet eden ve diğeri de bana düşmanlığı sebebiyle iftira edip kötüleyendir. (Tarihu`l-Hulefa, İmam Suyuti)