Etiket, ambalaj v.s. gibi ürünlerin kullanımının artması ve 2000 lerin başındaki kitap basımının biteceği öngörüsü ile düşen kağıt üretimi, Çin`in piyasaya girmesiyle de çoğaldı. Çin`in kağıt üretimini son yıllarda sınırlandırması ile de dünya genelinde kriz oldu. Bu krizden en çok etkilenen ülkeler kağıt üretimi olmayanlar oldu. Geçen yıldan bu yana beyaz karton ve dergi kuşe kağıdı fiyatları 2,5 kat arttı.

Kipaş veya diğer karton üreticileri piyasadaki kartonları geri dönüştürerek kahverengi renkteki kroma veya liner denilen kağıtları üretiyor. Mopak ise 1.hamur kağıt üretiyor. Ancak gazete veya kuşe kağıt üretimi yoktur çünkü bunlar direkt selülözden üretilir.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Türkiye Kağıt ve Kağıt Ü rünleri Sanayi Meclisi Başkanı Erdal Sükan, beyaz kağıt sektörünün yurt dışından selüloz alımına bağımlı olduğunu belirterek, 'Dünyadaki selüloz fiyatları da zaten bizim elimizde olmuyor. Her sene kartellerin istediği şekilde artıp iniyor. Selülozun yerli olarak üretilmesi için buna uygun üretim modeline geçilmesi ve endüstriyel orman alanlarının belirlenmesi gerekiyor' şeklinde tespitte bulunuyor.

Sektörde uzun süredir yaşanan sorunların, döviz kurundaki artış gibi bazı dönemlerde gün yüzüne çıktığını belirten Sükan sorunlarının çözümünün de uzun vadeli olduğunu belirtiyor.

Sükan, kağıt sektörünün iki temel ham maddesi bulunduğunu ve ikisinde de sıkıntı yaşadıklarına işaret ederek, 'Birinci ham madde, geri dönüştürülmüş ambalaj kağıtlarından elde ediliyor. İkincisi de selüloz denen ağaçtan elde edilen ham madde. Geri dönüşüm kağıtlarındaki sorunumuz, ülkedeki toplama sisteminin istediğimiz gibi verimli olmaması. Bu nedenle atık kağıtlar dışarıdan ithal ediliyor. Selüloz da ormana dayalı bir ham madde. Türkiye de bu kaynak rekabet edilebilir maliyetle üretilmiyor' diyor.

Atık kağıtların üretimde maksimum derecede kullanıldığını belirten Sükan, Türkiye de atık kağıtların toplanması ve ayıklanması konusuna belediyelerin yeterince sahip çıkmamasından yakındı. Sükan, 'Kağıt atıklarının ayrı toplanması gerekirken biz çöpe atıyoruz. Sonra sokak toplayıcıları ile toplanarak ayıklanmaya çalışılıyor' ifadesini kullandı.

Selülozun yerli üretilmesi için de Orman Genel Müdürlüğünün (OGM) buna uygun üretim modeline geçmesi gerektiğini bildiren Sükan, yaşanan üretim sıkıntıları nedeniyle selülozda Türkiye nin tamamen dışa bağımlı olduğuna dikkati çekti. Sükan, Türkiye de endüstriyel ormanların üretimi, kesimi, dikimi ve fabrikaya getirilmesi süreçlerinin maliyetinin yurt dışıyla rekabet edemeyecek kadar yüksek olduğunu aktararak, metreküp başına maliyetin yurt dışında 50 dolar iken, Türkiye de 150 doları bulduğunu bildirdi.

Sükan, selüloz üretimi için gereken ağaçtürlerinin üretimi için ülke ikliminin uygun olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti: 'Kağıt sektörü için gereken ağaçlar, 12 yılda istenen noktaya geliyor. 12 sene sonra ağaçlar kesilirken, o sırada yeni ağaçların da tekrar dikilerek bir çevrim yaratılması lazım. Ancak bu yapılırsa kağıt ham maddesi sorunumuz ortadan kalkar. Ancak bunu özel sektörden beklemem mümkün değil. OGM nin endüstriyel orman yerlerini belirlemesi gerekiyor. Kurulacak fabrikaların kapasitesine göre de ekim yapılması lazım.'

Selülozun yurt dışındaki kartellerce üretilerek fiyatının da yine bu kartellerce belirlendiğini belirtiyor 'Beyaz sektör dediğimiz temizlik, yazıcı, gazete kağıtları maalesef yurt dışından selüloz alımına bağımlı. Selüloz, Arjantin, Brezilya, Kuzey Avrupa ülkeleri ve Rusya tarafından üretiliyor. Ton başına fiyatı sene başında 600 dolarlarla başlıyordu, şu anda 950 dolarlara çıktı. Bu nedenle fiyatları tüketiciye yansıtma problemi yaşıyoruz. Bir süre sonra karınızı bırakıp zarar etmeye başlıyorsunuz. Dünyadaki selüloz fiyatları da zaten bizim elimizde olmuyor. Her sene kartellerin istediği şekilde artıp iniyor.' diyerek selülozun ithal edilmesi ve kur farkından dolayı kağıt fiyatlarının çok yükseldiğini belirten Sükan, 'Sektör, ikilem içinde ve zor durumda. Bu konunun devlet politikası olması gerekiyor. Selülozu yüzde 8 KDV ile alıyoruz ancak ürünü satarken yüzde 18 KDV ödüyoruz. Bu aradaki farkın ödenmesi zaman aldığı için bu da firmaların finansman yükünü çok fazla etkiliyor.' dedi.

Selülöz üretimi için bir çaba gösterilmeli. Bunun yanında geçenlerde bir haber okudum, kireçtaşından kağıt üretiliyormuş. Kireçtaşı yönünden ülkemiz bir hayli zengin. Haber şöyleydi:

Japonya`nın 'TBM' şirketi, kireçtaşından Limex markası altında kağıt üreten fabrika kullanıma açtı. Şirketin ana ürünü ise yüksek kaliteli ve dayanıklı kartvizitlerdir. 'TBM' şirketinin CEO`su Nobuyoshi Yamasaki, 15 yaşında okulu bırakmış ve işçi olarak çalıştı. Daha sonra ise işlenmiş otomobillerin satışı ile ilgili bir şirket kurdu.

Avrupa`da olduğu bir zaman, yüzyıllarca kalmış eski binalardan etkilenmiş 'Ben, girişimcilik kariyerimi kendimden sonra yüzlerce yıl faaliyet gösterecek bir şirket bırakarak bitirmek istedim' diyen Yamasaki, 2008 yılında Tayvan`da taştan kağıt üreten teknoloji kurulduğunu öğrendi. Bunun üzerinden iş kurmak karar veren Yamasaki, söz konusu şirketin ana ürünü, Japonya`da çok popüler olan kartvizitlerdir. Fakat bu kartvizitler adi kağıt üzerinde değil, kireçtaşından yapılmış Limex adlı özel kağıdın üzerinde baskı yapılıyor. Söz konusu kartvizitlerin yüzeyi parlak ve suyu çekmiyor. Onu yırtmak veya ezmek çok zordur ve hatta suyun altında dahi üzerini yazabilirsiniz.

Bu kağıt türünün üretimini yapan fabrika henüz 2015 yılında faaliyete başlamış. Fakat kireçtaşından elde edilen ilk kağıt sadece geçen yılın yaz mevsiminde üretilmeye başlandı. Şu anda ise TBM, Sushiro Global Holding şirketinin sahip olduğu suşi restoranlar şebekesi için dayanıklı menülerin hazırlanması sözleşmesini imzaladı. Yamasaki`ye göre onun bu teknolojisi, doğayı korumaya yardımcı olacak.

Hem ağaçtan hem sudan tasarruf

Genellikle kağıt üretimi için minimum 20 ağaçkesilir. Fakat bu şirket, kağıt üretimi için 1 tondan az kireçtaşı kaynağı neredeyse tükenmeyen poliolefinin 200 kilogramını sarf ediyor. Ayrıca normal kağıdın üretimde 1 tona yakın su tüketildiği halde, Limex`in üretimi için genellikle su gerekmiyor. 2030 yılına kadar bu tür kağıda talep 2 kat artacak. Yamasaki, Marokko ve California gibi kireçtaşı kaynaklarının fazla olduğu yerlerde yüzlerce tesisi kurmayı planlıyor. 9 milyon dolar civarında yatırım yapan TBM şirketinde şu anda 80 kişi çalışıyor.

Eğer böyle bir imkan varsa biz niye değerlendiremiyoruz diye hayıflanmadan edemiyor insan.