Geçen hafta İslami ekonomi ve iş forumu için Malezya`daydık. Forum Putraja`da yapıldı. Konum olarak Kuala Lumpur şehir merkezinden güneye doğru yaklaşık 40 kilometre mesafede olup, Kuala Lumpur Uluslararası Havaalanı`na (KLIA) 20 kilometre uzaklıkta. Bu federal bölgelerin idarî başkenti olan Putrajaya, ismini ilk Malezya başbakanı Tunku Abdülrahman Putra Alhaj`dan almış.

3 federal bölgeden ikincisi olan Putrajaya, AKILLI BAHÇE ŞEHİR olarak ün salmış, Kuala Lumpur`un güneyinde ve 40 kilometre uzaklıkta bulunan, ülkenin idari başkentidir. 1995 yılında, Kuala Lumpur`un nüfusundaki artış, trafikte kaybedilen saatler ve aksayan devlet işlerini düzene sokmak amacıyla Dr. Mahathir Muhammed`in önerisi ile şehir 1995`de kurulmaya başlamış. O yıllarda şehrin olduğu yer düz vadiden, çiftlik evlerinden ve hurma ağaçlarından ibaretti. Sadece 15 yıllık çalışmayla sıfırdan inşa edilen bu yer mimari olarak tam bir uyum göze çarpıyor.

Bu kadar kısa sürede şehrin merkezinde kollarıyla karayı parçalara ayıran nehir havasına sahip yapay bir göl, gölün üzerine boğaz görüntüsü oluşturan birçok köprü, kırsal alanı renklendirecek tropikal bitkilerin ve çiçeklerin olduğu parklar, bahçeler, camiiler, binalar, yollar, kültür, sanat, spor ve eğitim merkezleri yapmış ve Kuala Lumpur`daki çoğu resmi devlet dairesini bu şehre taşımışlardır.

Tüm şehri fiber optik kablolarla donatarak bakanlıklar arası iletişim ve halkla ilişkilerin elektronik ve multimedya kanalları aracılığı ile yapılmasını tasarlamışlardır. Etkili ve hızlı iletişime önem vermişler, devlet dairelerinin işlerini aksatmaması için her türlü önlemi almışlardır. Akıllı Şehir ünvanını böyle kazanmıştır. Kentin %50`si bahçeler ve parklarla kuşatılmıştır. Muazzam büyüklüğe ulaşan peyzaj çalışmalarının dünyadaki tek örneklerinden birisidir bu şehrin bahçeleri. Bu sebeple Bahçe Şehir denmiştir. Kuala Lumpur`un kalabalık ve tıkanık olmasından ötürü 2012 yılından itibaren hükümet binası, bakanlıklar ve birçok elçilik buraya taşınmış ve böylelikle şehir idarî başkent sıfatını kazanmış. Yaklaşık yüz bin nüfusa sahip şehir, kamu çalışanlarının oturduğu bir yer. Şehirde dolaşırken dışarda üç- beş kişiden başka insan görmedik.

Malezya 13 eyalet ve 3 federal bölgeden oluşuyor. Eyaletlerinin 11 tanesi Malezya Yarımadası`nda, 2 tanesi Borneo Adası`nda yer almakta. Federal bölgeler ise resmî başkent Kuala Lumpur, idarî başkent Putrajaya ve Labuan.

Bizi havaalanında karşılayan Abit ve Fida Bey, kalacağımız otele görürken arabayla kısa bir şehir turu yaptırdılar. Göl kenarında bulunan, Zümrüt yeşili kubbesiyle dikkat çeken Başbakanlık binasından başladılar tura.

Başbakan ofisinin hemen yanında rengi ve mimarisiyle dikkatleri üzerine çeken Putra Cami`nden başlıyoruz. Gül rengi granit ile inşa edilen bu cami şehrin yapay gölüne bakıyor. İnşasına 1997 yılında başlanıp iki yıl içerisinde son bulan caminin kapasitesi ise 15 bin kişilik ve 116 metre yüksekliğindeki minaresi ise Bağdat`ın Şeyh Ömer Cami`nden sonraki en yüksek minare olarak biliniyor.

Turistlerin camiye girerken giyinmeleri zorunlu olan boydan pembe kıyafetlerle cami daha da hoş gözüküyor. Özellikle avizelerinin Sultan Ahmed Cami`ndekilere benzerliği dikkatimizi çekiyor.

Kaldığımız otelin tam karşısında bulunan Tuanku Mizan Zainal Abidin Cami, burası Putrajaya`nın ikinci en önemli camisi olma özelliğini taşıyor. Yapı ve mimarisiyle diğer camiden ayrı bir görünüme sahip; Caminin inşaatına 2004 yılında başlanılmış ve 2009`da tamamlanarak hizmete girmiş. Kapasitesi 24 bin kişilik olan bu cami çelik konstrüksiyon ve mimari tel örgü ile işlenerek yapılmış. Gece beyaz bir görünüm olması için ince cam kullanılmış. Kenarlarının açık bir şekilde göle bakması ise ayrı bir hava katmış. Aynı zamanda kubbesinin uçkısmına hilal içinde dünya tasarımı yapılarak farklı bir görünüm oluşturulmuş. Cami öyle bir mimari tasarım yapılmış ki, bahçesinde namaz kılarken gölün içinde imiş hissine kapılıyorsunuz.

Tuanku Mizan Zainal Abidin Cami ile karşı karşıya olan Adalet binası Hindistan`daki Taj Mahal`den etkilenerek yapılmış. Başbakanlık ofisinin ve Adalet binasının camilerle karşı karşıya yapılmış olması bilinçli bir mimari tercih.

Belirtmeden edemeyeceğim, Malezya`da AVM`ler gibi birçok kamu alanlarında kamera veya x-ray cihazlarının kullanılmaması dikkatimizi çekti.

Hatta başbakanlık binasının kapısına kadar gidip -güvenliğe dair bir işaret bile görmeden- rahatça fotoğraf çekebiliyorsunuz.