İlk yurtdışı seyahatimi Singapur`a yapmıştım. Çünkü hem Türk vatandaşlarına vize uygulamıyordu hem de arkadaşım Merih i bu sayede ziyaret edebilecektim. Singapur vatandaşı müslüman bir malaylı hanımefendi ile evlenen Merih, oraya yerleşmişti.

Yaklaşık 12 saatlik bir uçuşla Singapur a ulaştım. Beni havaalanında karşılayan Merih, iki hafta evinde misafir etti. Seyahatim ülke için önemli bir gün kabul edilen Çin bayramına denk gelmişti. Merih bayram boyunca Singapur`daki sosyal hayatı bana teferruatıyla anlattığı gibi Türkiye ile mukayese yapmaktan da geri durmuyordu.

***

Singapur gerçekten çok farklı bir ülke!

Singapur a daha adım attığınızda farklılığı hissediyorsunuz. Singapur Changi Havalimanı, içerisinde şelaleler, yemyeşil ormanlar ve kelebek parkının bulunduğu eşsiz bir yer. 14 yıl içerisinde tam 4 kez dünyanın en iyi havalimanı ödülünü kazanmış bir yerden bahsediyorum. Dünyanın hiçbir havalimanında rastlayamayacağınız kelebekleri her an omzunuza ya da elinize konmuş olarak görebilirsiniz. Akan şelaleler ve orman temalı gezi alanları, sizi farklı bir dünyaya davet ediyor. 

Havaalanı içinde duş alabilecek, hatta yatıp uzanabileceğiniz koltuk da var. Bir başka seyahatimde geçsaatlerde indiği Changi Havaalanında yatak haline gelen kanepede sabahladım. Pek çok otelden daha rahattı diyebilirim.

Singapur, dünyanın en yüksek refah seviyesine sahip ülkelerinden biri; Ama bu refah seviyesine ulaşmak için hem çok çalışıyorlar hem de çok katı kurallar koyuyorlar. Mesela bir araba satın almak için yalnızca paranız yetmiyor. Zaten araba değil plaka alıyorsunuz. Öncelikle kendinize daima kullanacağınız bir park yeri belirlemeniz gerekiyor. Aracınızı temiz tutup gerekli bakımlarını yaptırmazsanız para cezasıyla karşılaşabilirsiniz. Para cezaları yalnızca bununla sınırlı değil. Dünyanın en güvenli ülkeleri arasında da ilk sıralarda yer alan Singapur da, kuşlara yem vermek, sakız çiğnemek ve ülkeye sakız sokmak, yere sigara atmak, bağırmak, korna çalmak da yasak!..

***

Geçtiğimiz yıl Singapur da ilk kez bir kadın ve ülkedeki malay azınlığından gelen bir müslüman, devlet başkanı seçildi. Aslında tam olarak seçim yapıldığını söylemek de hatalı olacak. Rakiplerinin adaylık kriterlerine sahip olmaması üzerine Halime Yakup bu göreve getirildi. 64 yaşındaki Halime Yakup ülkenin ilk kadın devlet başkanı unvanına sahip. Yaklaşık 20 yıl parlamento sözcülüğü yapan Yakub, iktidardaki Halk Eylemi partisine mensup.

Gerçi devlet başkanlığı Singapur`da birazcık sembolik ve yetkileri de sınırlı;

***

Singapur`un, Malezya`dan ayrılması çok ilginç!

Malezya`nın öncülü olan Malaya Birliği, 1965`te Singapur`u birlikten atmıştı. Atılmayı hiçistemeyen Singapur, Birlik`te kalmakta ısrar etti. Singapur`un bağımsızlığının böyle garip bir öyküsü var. 

İlk yerleşimlerin MS 2. yüzyıla kadar uzandığı bilinse de, Singapur`un nüfusu 1820`lere kadar bin kişiyi geçmemekteydi. Evet sadece bin kişilik bir nüfustan söz ediyorum. 1819 ve 1824 yıllarında British East-India şirketi temsilcisi Sir Raffles ile Sultan Hüseyin Şah arasında imzalanan iki anlaşmayla ada, şirketin doğu operasyonlarını yürüttüğü merkez haline geldi ve 1860`a gelindiğinde şehrin nüfusu 80 bini geçti. 1870`lerde ise ada dünya kauçuk ticaretinin merkezi haline geldi. 2. Dünya Savaşında Japonlara yenilen İngilizler, 1942-1945 arasında adanın kontrolünü Japonlara bırakmak zorunda kaldılar.

1955 yılında yapılan ilk seçimlerde kazanan David Saul Marshall`ın başında olduğu bağımsızlık yanlısı İşçi Cephesi Partisi oldu. Marshall 1908 yılında Singapur`da doğdu ve lise eğitimini burada tamamladı. Londra Ü niversitesinde hukuk okudu ve Singapur`un en ünlü ceza avukatı oldu. 2. Dünya Savaşında gönüllü birliklere katıldı. Singapur`un Japonların eline geçmesiyle birlikte Marshall da esir düşerek Japonya`da kömür madenlerinde çalışmaya gönderildi. Savaş boyunca yirmi altı değişik çalışma kampına gönderildi. Savaşın sonunu görmeyi başarınca, serbest kalarak Singapur`a döndü. Kurduğu sol eğilimli İşçi Partisi 1955 seçimlerini kazanınca başbakan oldu ve İngilizlerden tam bağımsızlık talep etti. Marshall`ın tam bağımsızlıkta ısrar etmesi, İngilizlerin ise işçi hareketleri ve komünizm endişesiyle bu isteğe karşılık vermemesi nedeniyle görüşmeler başarısızlıkla sonuçlandı. Bunun üzerine Marshall göreve geldikten bir yıl sonra istifa etti.

David Marshall`dan sonra göreve gelenler, rakipleri olmasına rağmen onun izinden gittiler. Singapur 1959 yılında içişlerinde bağımsız olarak özerk bir yapıya kavuştu, 1963 yılında ise Malezya ile birleşerek İngilizlerden ayrıldı. Fakat Malezya Federasyonunu oluşturan diğer yönetimlerle din, dil, etnik farklılıkları olan Singapur yönetim anlayışında da anlaşamayınca 9 Ağustos 1965 günü Malezya`dan ayrılarak tam bağımsız bir cumhuriyet oldu. Böylece David Marshall`ın hayali gerçekleşmiş oldu.

***

Özgür basın da yok, emeklilik de;

Singapur, çok kültürlü demokrasi ilkesini gözetmesine karşın, başka birçok konuda demokrasiden uzak. Çok kültürlülük var, ama bağımsız basın ve sendikacılık gibi temel öğelerden söz edemiyoruz. Yine Merih`in dediğine göre emeklilik sistemi de yok!..

***

Singapur, küçük bir ada-kent, kent-ülke. Nüfusu, 6 milyona yakın. Nüfusun yaklaşık dörtte üçü Çinli yüzde 13`ü Malay ve yüzde 9`u Hintlilerden oluşuyor. Dini dağılım ise biraz daha karışık: Yüzde 34 Budist, yüzde 18 Hıristiyan, yüzde 16 ateist, yüzde 14 Müslüman, yüzde 11 Taocu, yüzde 5 Hindu. Herkes dinini burada istedikleri gibi yaşıyorlar. Her dinin mensuplarının ibadetlerini yapacağı mabetler var. Kimse kimseye karışmıyor. Herkes kafasına göre mahalle oluşturamıyor. Nüfus yapısına göre dağıtılıyor. 

Gerçi simgeler olarak Küçük Hindistan Mahallesi ve Çin Mahallesi var ama apartmanlarda Hintli, Çinli ve Malaylar nüfus oranına göre karma yerleştirilmiş. O tarihlerde başörtülü polisler rahatlıkla görev yapabiliyorlardı. Singapur un milli çiçeği olarak kabul edilen orkide, hatta bu isimde şehir merkezinde bir de caddesi var. Asya ya özgü geleneksel elbise ve kumaşlar, oyuncaklar ve Singapur u temsil eden tüm hediyelikler burada bulunuyor. 

Merlion Meydanı na dünyanın en ilginçmimarileri ile karşılaşacaksınız. Birbirinden oldukça farklı görünüşlere sahip olan gökdelenler burada. Dikenli çatısıyla ilk ilgimi çeken yapı, tiyatro ve gösteri binası oldu. Buranın çatısı inşa edilirken, Singapur un en meşhur meyvesi olan durian meyvesinden esinlenmişler. Size, binaya ilham veren meyve çok farklı! Asya nın en sevilen, vitamin deposu durian meyvesi, dışı dikenli içi ise yumuşacık olan bir lezzete sahip. Çürük soğana benzeyen kokusu sebebiyle bu meyveyi ilk defa tadacaklar için acayip gelir ve yemekte zorlanırlar. Merih beni bu meyvenin satıldığı bölgeye götürdü. Geylang dışında meyvenin satılması mümkün değil.

***

Malezya`dan ayrılışı sırasında Singapur`un limandan başka ekonomik bir kaynağı yoktu. Hatta ülkenin savunma sistemi de bulunmuyordu. Ayrıca komşu ülkeler ile gerginlik yaşamakta yiyecek, su, enerji gibi temel ihtiyaçlarının çoğunu ithal etmekteydi. 

Bunun yanında Singapur Cumhuriyeti, dünya çapında eğitimsel ve ekonomik güçolmaya aday dahi görünmüyordu. Singapur`un, politik ve ekonomik olarak diğer ülkeler tarafından saldırıya uğrama endişesi, ülkenin birçok alandaki politikalarını da etkileyen aciliyet hissini oluşturmuştur. 

Bu aciliyet hissi eğitim alanına da yansımış ve mevcut sistemi iyileştirmek için yapılan reformlar ivedilikle hayata geçirilerek olumlu sonuçlar elde edilmiştir. Singapur, son yıllarda PISA, TIMMS ve PIRLS gibi uluslararası öğrenci değerlendirme sınavlarında yakalamış olduğu başarılarla dikkat çekmiştir. 

Singapur eğitim sistemi, bazı uluslararası değerlendirme kuruluşları tarafından değerlendirilmeye alınmış ve rakiplerinden birçok açıdan üstün olduğu ifade edilmiştir. 'Dünyanın En İyi Performans Gösteren Eğitim Sistemleri' araştırmasında Singapur, bu araştırmada ele alınan birçok ülkeyi geride bırakmıştır. Aynı kuruluşun yayınlamış olduğu araştırma raporunda, Singapur eğitim sisteminin 1985`te vasat bir performansa sahip olmasına karşın, bu tarihte başlayan reformların etkilerini göstermesiyle 2000 yılından sonra mükemmel bir sistem haline geldiği belirtilmiştir. 

Tropikal bir iklimin hâkim olduğu Singapur`da, doğal kaynaklar son derece sınırlıdır. Singapur, enerji ve yer altı zenginliklerinden yoksun olduğu için insan kaynağını ekonominin en önemli itici gücü olarak ele almıştır. Diğer bütün kaynakları yönlendiren temel kaynak olan insan kaynağının eğitimini temel öğe olarak gören Singapur, bu anlayış ile hem eğitimde başarıyı hem de nitelikli insan açığını kapatarak gelişmiş ülkeler arasında yer almayı başarmıştır. 

İstikrarlı siyasi ve ekonomik yapısı, nitelikli ve güvenilir hizmet sektörü, gelişmiş altyapı olanakları ve kurmuş olduğu geniş ticaret ağı sayesinde küçük bir adayı kalkınmış bir ülkeye dönüştüren Singapur, dünya ekonomisinde önemli bir konuma sahiptir..

Tabii ki Türkiye, Singapur`la kıyaslanamayacak kadar büyük ülke ama bazı konularda örnek almanın hiçzararı olmaz diye düşünüyorum.