Günümüzün önemli ebrucularından Uğur Taşatan geçtiğimiz ay Venezuela`da kadim ebru sanatımızı tanıtacak bir dizi etkinliklerde bulundu. Venezuela Devlet Başkanı Maduro`nun da etkinlik alanında ziyaret ettiği Taşatan, Türk ebrusunu Venezuela`ya taşıyan ilk usta ebrucu olarak adını sanat tarihimize yazdırdı.

`height=
Ebrucu Uğur Taşatan ve Başkan Maduro

Başkent Caracas`ın tarihi merkezinde bu yıl 14`üncüsü düzenlenen Venezüella Uluslararası Kitap Fuarı nın onur konuğu Türkiye`ydi. Geleneksel sanatlarımızın tanıtımı için Venezuela`nın Dışişleri Bakanlığı binası Casa Amarilla da özel yerler ayrıldı.  Klasik ebruculuğumuzun yüz akı Alparslan Babaoğlu`nun talebesi ebrucu Uğur Taşatan ile Venezuela ebru seferini konuştuk.

Uğur Bey Venezuela seyahati gündeminize nasıl geldi?

Bu sene 14`üncüsü düzenlenen FILVEN Kitap Fuarı`na Türkiye onur konuğu olarak davetliydi. Türkiye`nin Venezuela Büyükelçisi sayın Şevki Mütevellioğlu Beyefendi`nin girişimleri ile Türkiye`yi Venezuela`da temsil edecek bir heyet oluşturuldu. Kültür Bakanlığı ve İstanbul Kültür A.Ş.`nin ortaklaşa yürüttüğü çalışma neticesinde Kültür A.Ş. yetkilileri bendenizi arayıp davet ettiler. Aslında çok yoğun olduğum bir haftaydı. Malumunuz olduğu üzere ebru çalıştığım arkadaşlarım Kübra Karakaya ve Dilek Kayır`ın ilk kişisel sergilerinin açılışı vardı ve ayrıca Milli Eğitim Bakanlığı`nın hazırlık çalışmalarını yürüttüğü Geleneksel Sanatlar Liseleri çalıştayına katılmam gerekiyordu. Ancak Kültür Bakanlığı`mızdan gelen daveti Türk Ebrusu`nun Güney Amerika`da tanıtılması adına görev addedip bu seyahate çıkmaya karar verdim.

TÜ RKİYE YURTDIŞINDA DA YOĞUN OLARAK TANINIYOR

`height=

Fuarda ülkemizin tanıtımına yönelik neler yapıldı?

Aslında bütün Dünya`da olduğu gibi Venezuela`da da genel hatlarıyla Türkiye tanınıyor, biliniyor. Ancak kültür ve sanatımız hakkında yeterli bilgiye sahip değiller. Bu durumu değiştirmek için bu fuar iyi bir fırsattı ve bunu oldukça iyi değerlendirdiğimizi düşünüyorum.

Kültür Bakanlığı ve İstanbul Kültür A.Ş., Türkiye`yi ve Türk kültürünü tanıtıcı nitelikteki yayınlarını sergilediler fuarda. Buradan, Kültür A.Ş. yetkilisi sayın Esra Ceceli Hanımefendi`yi ve Kütüphaneler ve Yayınlar Genel Müdürü Hamdi Turşucu Beyefendi ile Orhan Açıkgöz Beyefendi`yi üstün gayretlerinden ötürü tebrik etmek istiyorum. Fuardan sonra söz konusu yayınlar Venezuela`da kaldı ve ilgililerin istifadesine sunuldu.

TİKA`dan Rıza Haluk Soner, Yunus Emre Enstitüsü`nden Hasan Nalbant ve Yatedam`dan Beste Bal, temsil ettikleri kurumlar adına çalışmalarda bulundular. Özellikle Hasan Nalbant`ın fuar ziyaretçilerine Türkçe öğretmek konusundaki başarılı gayretleri görülmeye değerdi.

Şef Yunus Emre Akkor Osmanlı mutfağından tatlar sundu. Kendi adıma Yunus Emre şefin yaptıklarını çok beğendim. Eminim Venezuelalılar da benimle aynı fikirdedir. Ayrıca Başkan Maduro da tattığı leziz yiyecek ve içeceklerden ötürü övgülerini iletti kendisine.

Bakanlık sanatçıları Ahmet Baran, Kamuran Umuzdaş, Evren Turna ve Burak Çakır, Türk Müziği konserleri verdiler. Venezuelalılar bizim müziğimizden çok etkilendiler ve ritim tutarak tüm eserlere eşlik ettiler. Özellikle kanun sazını ve kanuni Ahmet Baran`ı çok sevdiklerini söyleyebilirim.

Senarist Samet Doğan`ın Türk sineması ile ilgili söyleşisi dikkatle izlendi.

TÜ RK EBRUSUNU HAYRANLIKLA İZLEDİLER

Ebru standınıza ilgi nasıldı?

Bendenizin Türk ebrusu sunumu da oldukça ilgi gördü.  Yoğun ve güzel bir ilgiyle karşılaştım. Boya ayarı yaparken bile insanlar meraklı gözlerle tekneye bakıyorlardı. Suyun üzerinde cereyan eden hadise oldukça ilgilerini çekti. Özellikle battal, gel-git, taraklı ve şal desenlerini çok beğendiklerini söyleyebilirim.

Devlet Başkanı Maduro, Venezuela Kültür Bakanı, Venezuela Dışişleri Bakanı, Venezuela Ekonomi Bakanı ve Filistin`in Caracas Büyükelçisi ebruları çok beğendiler. Dışişleri Bakanı, Türk ebrusunu kendi sanatçılarına öğretmemi istedi. Seve seve kabul ettiğimi söyledim. Önümüzdeki günlerde bu konuyla ilgili bir çalışma yapabiliriz.

Dışişleri Bakanlığı bünyesindeki kitap ve tabloların restorasyonunu yapan Alba Lucia Guerrero yönetimindeki ekip Türk ebrusuna ve bendenize çok ilgi gösterdiler. Casa Amarilla`daki tüm özel salonların kapısını açarak oradaki tablolar ve tarihi eserlerle ilgili Esra Ceceli Hanımefendi`yi ve bendenizi bilgilendirdiler. Ayrıca restore ettikleri eserler ve kullandıkları malzemeler hakkında detaylı bir sunum yaptılar.

VENEZUELALILAR TÜ RK EBRUSUNU SEVİYOR

`height=

Venezuela devlet televizyonuna ve Latin Amerika`nın en büyük kanalı Tele Sur`a ebru ile ilgili iki ayrı çekim yaptık. Çekimler çok ilgi gördü ve Venezuela halkının büyük çoğunluğu tarafından televizyonlardan izlendi. Bir de canlı yayın yapan bir radyo programına katıldım. Orada da Türk ebrusu ve Türkiye hakkında sohbet ettik. Büyük mutlulukla ifade edebilirim ki artık Venezuelalılar Türk ebrusunu biliyorlar ve seviyorlar.  

Ebruya yönelik soruların öznesinde ne/neler vardı?

En çok suyun içinde ne olduğunu merak ediyorlar. Kullandığım kâğıdın özelliğiyle çok ilgilendiler. Bunda Venezuela`nın kâğıt hammadesi yönünden zengin bir ülke olmasının etkisi çok sanırım. Boyalarımın özelliklerini sordular. Kısacası malzemelerimi merak ettiler diyebilirim.

Televizyona yaptığımız çekimlerde ebrunun tarihçesinden konuştuk. Türk ebrusunun ne olup ne olmadığından bahsettik. Ayrıca bendenizle ilgili gelen birkaçsoruyu da cevapladım.

`height=

Venezuelalılar ebru sanatından haberdar mıydı?

Hayır. Ebru hakkında bilgileri yoktu. Malumunuz, Venezuela eski bir İspanyol sömürgesi. İspanyolların kendi adıyla anılan bir ebru tarzları var. Onu dahi bilmiyorlardı. İspanyol ebrularının eski kitapların içinde yan kâğıdı olarak kullanıldığını, bu bağlamda kütüphanelerinde de olabileceğini söyledim. Bir süre aradıktan sonra birkaçeski kitap getirdiler. Bir tanesinde yan kâğıdı olarak İspanyol ebrusu kullanılmıştı. Bunu gösterince çok mutlu oldular ve hemen not aldılar.

BAŞKAN MADURA OSMANLI PADİŞAHLARININ İSİMLERİNİ SAYDI`

Başkan Madura da standınızda sizi ziyaret etti. Neler konuştunuz?

Ebrunun tarihini, ne zamandan beri yapıldığını merak etti. Bilinen tarihinin 15. yüzyıldan başladığını söyleyince Osmanlı padişahlarını saymaya başladı. Bizim tarihimizle yakından ilgilendiğinden bahsetti. Kendisiyle bir hatıra fotoğrafı çektirmek istediğimi söyledim ve kırmadan kabul etti. Benim için güzel bir anıdır.

Türk ebrusunu temâşâ edince neler söyledi?

Boyaların tekne üzerinde batmadan yüzdüğünü görünce şaşkınlığını gizleyemedi. Çok beğendiğini ifade etti ve bendenizi tebrik etti.

Geniş kitlelere Türk ebrusunun, klasik, doğru ebrunun tanıtılmasının önemine dair neler söylemek istersiniz?

Doğru etkinliklerde, doğru isimlerle çalışılırsa bu konuda çok başarılı olunabileceğini düşünüyorum. Öz kültürümüze ait değerler merak uyandırıyor. Bu iş gösteri amaçlı değil de gerçekten tanıtım maksadıyla yapıldığında izleyicide ciddi bir etki bırakıyor.

UĞUR TAŞATAN: BİZ, BİZE AİT OLANLA KIYMETLİYİZ

Ebru bizim kültürümüzden, değerlerimizden, hatta inanma şeklimizden öğeler barındırıyor. Biz, Türk ebrusunu tanıtırken aslında Müslüman-Türk insanını da tanıtmış, anlatmış oluyoruz. Türk ebrusunun kendine has özelliklerinden bahsederken kendi içdünyamızın kapılarını da aralamış oluyoruz. Ama Türk ebrusu değil de sözgelimi, tekne üstünde resim yapmaya kalktığımız vakit ait olmadığımız bir dünyaya yamanma çabası sergilemiş oluyoruz ki bu da eğreti duruyor. Biz, bize ait olanla kıymetliyiz, bunu unutmamak gerek.

Doğru ebrunun tanıtımına yönelik neler yapılabilir?

Yurt içinde çok şükür yapılabilecek birçok şey Hocamız Alparslan Babaoğlu`nun ve arkadaşlarımızın gayretleriyle yapılıyor. İnsanlar artık neyin Türk ebrusu olduğunu, neyin olmadığını, ebru tekniğiyle yapılan ebruları ve bu teknikle yapılan resimleri ayırt edebiliyorlar. Yurt dışında doğru ebrunun tanıtımı noktasında ise özellikle Kültür Bakanlığı`na çok iş düşüyor. Doğru sanatkârlarla çalışmaya özen göstermeleri gerektiğini düşünüyorum. Atılan bu adımları önemsiyorum.

Sizin ilave etmek istediğiniz hususlar nelerdir?

Bendenizi yetiştiren Hocam`a, yokluğumda aksatmadan derslere katılım gösteren ve çok güzel ebrular yapan arkadaşlarıma, sergi açılışlarında bulunamayışımı anlayışla karşılayan Kübra ve Dilek`e ve de bu konuya hassasiyet gösteren şahsınıza şükranlarımı sunarım.

Ben de ilginiz için teşekkür ediyorum Uğur Bey.